Bir yılın ardından…

Fikret AYDEMİR
Fikret AYDEMİR fikret.aydemir@dunya.com

Tam bir yıl önce telefonumun zil sesinden sonra Emre’nin adını gördüğümde hissettim… Yüzyıl değişimin hemen öncesi Sabah gazetesinde tanıştığımız Emre Ergül ile o tarihten sonra yollarımız hiç ayrılmadı aradan geçen 25 yıl boyunca.

Vatan gazetesi ekibi, Sabah gazetesinden ayrılmaya karar verdiği 2002’nin bir yaz gününde, o dönem dış haberler şefi olan Emre aradı. Emre telefonda “Zafer Mutlu ekibi gazeteden ayrılıyor. Ben burada kalıp, dış haberler müdürü oluyorum. Senin de kalmanı istiyorum. Senin, Stelyo’nun (Berberakis), Yasemin’in (Taşkın) ve Aslı’nın (Aydıntaşbaş) kalmanızı istiyorum” dedi. Ben kaldım, onlar da.

Birkaç saat sonra Vatan’a giden dış haberler müdürüm Güney Öztürk aradı, “Emre’ye söz verdim, ben kalıyorum” dedim. O dönem Sabah Dış Haberler ekibi olarak uzun yıllar çok başarılı işlere imza attık. Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinin zirve yaptığı dönemleri yaşadık hep birlikte. Sayısız AB Zirvesi izledim. Günlük rutin haberlerin dışında, sayısını unuttuğum kadar özel habere imza attık. Belki de en akılda kalanı “Ferrari’ye LPG taktırmak” haberim oldu.

Öyle ki, aradan geçen 20 yılın ardından, bu yılbaşı gecesi Brüksel’de yeni açılan Gargara’da bir iş insanı yanıma gelerek, “O Ferrari’ye LPG taktırmak sizin haberinizdi değil mi? Çok konuşulmuştu. Hatta Ferrari’si olan bir arkadaşımız arabasını koyduğu garajına halı serdirmişti yıpranmaması için, bu da güzel haber aslında diye çok eğlenmiştik” dedi. Biz de eğlendik…

Sonra, yıllar sonra Emre, Fatih Altaylı’nın başında bulunduğu Gazete Habertürk’ün kurucu ekibinde yer aldı, ben başka yerlerde yazdım: Akşam, Kuzey, Yeni Posta, … Ama Emre ile hiç kopmadık. Bundan tam bir yıl önce, Emre bir süre önce DÜNYA’da başlamıştı. Telefonum çaldı, arayan Emre’ydi.

“Senin de haftada bir yazmanı istiyorum” dedi. Konuştuk. Üç gün sonra tekrar arayıp, “Yazın nerede kaldı? Bir saat içinde elimde olsun” dedi. Oldu. Ve Emre Ergül ile yeni bir sayfa açtık. Yeni dizilerden birindi duydum “dikiz aynası” repliğini. Dikiz aynası, çok güzel bir metafor. “Araç kullanırken, sürekli dikiz aynasına bakarsan, kaza kaçınılmaz olur. Arada bak dikiz aynasına ama gözün hep önde olsun…” diyor Demet Akbağ, Sandık Kokusu dizisinde.

Biz de elbette önümüze bakacağız ama yeri ve günü gelmişken “dikiz aynası” metaforunda olduğu gibi, dönüp bir yıla bakmalıyız. Bir yılda, bir hafta bile aksatmadan tam 52 “Brüksel Yansımaları”nı kaleme aldım DÜNYA’da. Genelde AB raporlar, kararları, uygulamaları yazdım.

AB ve NATO zirveleri gözlemlerimi aktardım. Avrupa ülkelerinin politikalarına değindim. OECD ve araştırma sonuçlarını paylaştım okurlarımızla.

Bazen de hayata dair bi’kaç satır… Köşe yazıları dışında arada bir özel röportajlar da yaptım: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Brüksel Temsilcisi Haluk Nuray, Avrupa Bankalar Federasyonu (EBF) Sürdürülebilir Büyüme Finansmanı Direktörü Burçak İnel, Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakçı, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Brüksel Temsilcisi Dilek Aydın, NATO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Levent Gümrükçü, Avrupa Parlamentosu Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ve Tunceli Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu olmak üzere 10 özel röportaj yaptım DÜNYA’ya. Düzenli gazete okumaya ortaokul yıllarımda başladım.

Lise yıllarında gazeteleri okurken “ekonomi sayfaları”nı atlayarak okudum hep. Bizler gazetelerin birinci sayfasına bakıp okumaya son sayfasından başlarız.

Ben gazeteleri birinci sayfadan başlayıp, 5-7 sayfalarını okumadan atladım çok uzun yıllar. Aradan geçen yıllar sonra Türkiye’nin en köklü ekonomi gazetesi DÜNYA’da köşe yazıyorum tam bir yıldır. Bir gazeteyi gazete yapan basıldığı kâğıt değil, baskıya hazırlayan insanlardır. Sanırım bu nedenle bir 29 yıl önce gazeteciliğe başladığım Milliyet’e aidiyet hissettim; bir de DÜNYA’ya…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar