BIST 100 endeksinde yeni zirveler

13 ay sonra endekste yeni zirve test edildi. Geçtiğimiz yıllın temmuz ayında 11.252 se­viyesi test edildiğinde bir özel bankanın yaban­cı yatırımcılar tarafından oldukça cazip çarpan­larla alınacağına dair beklentiler etkili olmuştu.

Beklentinin gerçekleşmemesinin ardından içe­ride yaşanan siyasi gelişmeler ve global düzlem­de de Trump rüzgarı ile beraber 9.000-11.000 bandı dahilinde yüzde 20 gibi bir banda sıkışan ve açıkçası enflasyonun bu kadar yüksek sey­rettiği bir ülkede ana parayı korumanın da pek kimseyi tatmin etmediği bir seyir izledik. Bu sü­re zarfında paralarını sabit getirili TL enstrü­manlarda değerlendiren yatırımcılar çok da­ha yüksek getiriler elde ettiler. Yılın kalan dört ayında atağa kalkmış gözüken hisse senetleri bu açığı kapatabilir mi hep birlikte göreceğiz.

Şirketlerde önemli bir erozyon yok

Bu hafta sonlanan bilanço sezonunda hep bir­likte gördük ki, şirketlerin esas faaliyet karlı­lıklarında ya da daha teknik tabirle faiz-amor­tisman-vergi öncesi kar marjlarında önemli bir erozyon yok, bilakis genelde önceki çeyre­ğe göre toparlanma var desek daha doğru. An­cak yüksek finansman giderleri düşüldüğünde azımsanmayacak kadar çok sayıda şirketin za­rar açıkladığına şahit olduk. TCMB tarafından açıklanan enflasyon raporunda herkesin kabul ettiği durum faiz indirimlerinin devam edeceği. Dolayısıyla önümüzdeki çeyrekte satışlarda sıç­rama olmasa da azalan faiz yükü şirket finansal­larına olumlu yansıyacak.

Kredi risk primimiz son yılların en düşük seviyesinde

Global piyasaların bizi nasıl gördüğünün ve değerlendirdiğinin en sansürsüz göstergesi olan kredi temerrüt risk primimiz 269 ile son yılların en düşük seviyesinde. Dolayısıyla ya­bancı yatırımcının sermaye piyasalarımıza ilgi­si makul düzeyde, büyük sürprizlerle dengeleri bozacak akımlardan ziyade böyle düzenli bir gi­riş daha uygun.

Faiz indirimleri üreticiye yansı­dığı kadar tüketiciye de yansıyacak mı, yani ih­tiyaç kredisinden başlayarak otomobil ve konut tarafında da alım gücü enflasyon karşısında eri­yen hane halkı bir nefes alabilecek mi? Dezenf­lasyon süreci kapsamında oraya maalesef daha var gibi gözüküyor, refah getirmeyen büyüme sonrası alım gücünü artırmayan dezenflasyon yeni gündem başlığımız sanırım.

Yazara Ait Diğer Yazılar