Bitcoin pizza günüyle parladı
Lider kripto para Bitcoin, geçtiğimiz hafta yatırımcıları ve piyasaları heyecanlandırdı. 22 Mayıs Pizza Günü’nde tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak “bundan sonra ne olacak?” sorusunu gündeme taşıdı. 15 yıl önce 2 dilim pizzaya 10 bin Bitcoin ödeyen Laszlo Hanyecz’in, bu seviyeleri öngörmesi zordu.
Bugün kripto paralar yalnızca bireysel değil, dev kurumsal şirketlerin, fonların ve devletlerin hazinelerinde de yer alıyor. Hatta Bitcoin, Amazon’u geride bırakarak dünyanın en büyük beşinci varlığı oldu. Şimdi ise asıl merak edilen konu: Bu yükseliş sürecek mi?
Kurumsal ilgide hızlı artış
Mayıs ayında kurumsal yatırımcıların Bitcoin’e ilgisi belirgin şekilde arttı. Strategy, bu hafta yaklaşık 800 milyon dolarlık BTC alarak toplam varlığını 576.230 BTC’ye çıkardı. Şirket, bu alımları 2,1 milyar dolarlık yeni bir sermaye artırımıyla desteklemeyi planlıyor. Bu hamle, dijital varlıkların kurumsal bilançolarda kalıcı hâle geldiğinin göstergesi. Benzer yatırımlar farklı sektörlerden şirketler tarafından da yapılıyor. İsveçli H100 Group, geçtiğimiz cuma küçük bir Bitcoin alımı yaptığını açıkladı; bu haber hisselerinde %30’un üzerinde artış sağladı. Çinli Jiuzi Holdings ise önümüzdeki 12 ayda 1.000 BTC almayı planladığını duyurdu.
ABD’de regülasyonlar netleşiyor
Piyasadaki güvenin artmasında regülasyonlardaki ilerlemeler de etkili oluyor. ABD Senatosu’nda kabul edilen GENIUS Act adlı stablecoin yasası, dijital varlıkların daha şeffaf ve denetlenebilir hâle gelmesini hedefliyor. Yasa, büyük stablecoin ihraççılarının %100 rezervle çalışmasını ve yıllık denetime tabi olmasını zorunlu kılıyor. Yabancı ihraççılar için de özel düzenlemeler içeriyor. Ayrıca CFTC Üyesi Summer Mersinger, süresiz vadeli işlemler gibi kripto türev ürünlerinin ABD piyasalarında işlem görebileceğini belirtti. Bu açıklama, daha kapsayıcı bir regülasyon yaklaşımına işaret ediyor.
Devletler de devrede
Kurumsal şirketlerin yanı sıra kamu da kripto varlıklara olan ilgisini artırıyor. Abu Dabi’nin varlık fonu, geçtiğimiz aylarda Bitcoin’e 450 milyon dolar yatırım yaptı. Mart ayında Başkan Trump’ın Stratejik Bitcoin Rezervi ve ABD Dijital Varlık Stoku’nun kurulmasına yönelik kararnamesinin ardından, geçen hafta Teksas Temsilciler Meclisi eyalet çapında stratejik bir Bitcoin rezervi kurulmasını öngören yasayı onayladı. Bu yasa, yalnızca piyasa değeri 500 milyar doları aşan kripto paralara yatırım yapılmasını öngörüyor; yani doğrudan Bitcoin’i hedef alıyor. Teksas, bu adımı atan ikinci eyalet oldu.
Trump’tan AB’ye gümrük şoku
23 Mayıs 2025’te eski ABD Başkanı Donald Trump, AB’den ithal tüm ürünlere %50 gümrük vergisi uygulanmasını istediğini açıkladı. Bu adımı, ABD sanayisini koruma ve ticaret dengesini sağlama amacıyla gerekçelendirdi. Açıklama, küresel ticaret savaşları endişesini tetikledi ve kripto piyasalarını da etkiledi. Risk iştahının azalmasıyla yatırımcılar güvenli limanlara yönelirken, kripto varlıklarda satış baskısı oluştu. Bitcoin %2,5 Ethereum, XRP ve Solana gibi altcoinler %3–4 arasında kayıplar yaşadı.
ETF ve teknik veriler piyasayı şekillendiriyor
Mayıs’ın ikinci yarısında spot Bitcoin ETF’lerine ilgi arttı. 23 Mayıs’ta bu ürünlere 935 milyon, Ethereum ETF’lerine 110 milyon dolar net giriş oldu. Aynı dönemde opsiyon piyasasında Bitcoin’in açık pozisyonu 45,8 milyar, Ethereum’da ise 8 milyar doları aştı. Veriler, yatırımcıların yukarı yönlü beklentilerini yansıtsa da likidite düşüşü ve piyasa gerginliği dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor.
Teknik olarak Bitcoin, 109.500 dolarlık direnci aştıktan sonra Trump’ın açıklamalarıyla 106.800’e geriledi. Ancak 109.500 üzerinde kalıcılık sağlanırsa, 112.500 ve 114.000– 116.000 dolar seviyeleri gündeme gelebilir. On-chain veriler bu senaryoyu destekliyor: açık pozisyon artıyor, funding rate pozitif, spot alım güçlü. Ethereum ise 2.817 dolar direncini zorluyor. Bu seviyenin aşılması hâlinde 3.050, 3.200 ve 3.503 dolar hedeflenebilir.
Dengeli iyimserlik
Kripto piyasasındaki son gelişmeler, sektörün olgunlaşma sürecine girdiğini gösteriyor. Artık sadece bireysel yatırımcılar değil, kurumlar, devletler ve düzenleyiciler de bu ekosistemin parçası. Bu durum, hem piyasa güveni hem de yeni yatırım araçları açısından önemli bir dönüm noktası. Yeni gelişmeler hızla dengeleri değiştirebilir. Bu nedenle yatırımcıların bilgiye dayalı, uzun vadeli ve dikkatli adımlar atması büyük önem taşıyor.
