Blockchain, kitlesel fonlarla eğitime yeni kapılar açıyor
Blockchain teknolojisi, sosyal yapıları da dönüştüren bir araca dönüştü. Merkeziyetsiz yapısı ve izlenebilirliği ile özellikle kurum ve kuruluşların kitlesel fonlama ve sosyal fayda üretme projelerinde öne çıkıyor.
Geleneksel burs sistemlerinin sınırlı kapsayıcılığı ve kamu kaynaklarının önceliklendirmesi farklı olduğu üçüncü dünya ülkelerinde eğitime kaynak yaratabilmek, alternatif çözüm yollarını bulmayı zorunlu kılıyor. Blockchain şeffaf, doğrudan ve sürdürülebilir modellerle eğitim finansmanında daha kapsayıcı bir yaklaşım mümkün modeli sunuyor.
UNICEF’in Ethereum Vakfı desteğiyle Ruanda’da başlattığı pilot projede, 32 ETH stake edilerek okulların internet masrafları karşılandı. Proje “etki staking” yaklaşımıyla bağışları sürdürülebilir finansmana dönüştürüyor. “Save the Children” ise Cardano üzerinden bağış toplayarak doğrudan sahadaki projelere kaynak sağlıyor; Ruanda’daki Kumwe Hub gibi merkezlerde mülteci çocuklara dijital kimlik ve akademik kayıt gibi hizmetler sunuluyor. Dünya Bankası, Batı Afrika’daki eğitim bütçelerinin takibi için blockchain çözümlerini değerlendiriyor. Bazı Latin Amerika ülkeleri de okul harcamalarının zincir üzerinde izlenebilirliği için pilot uygulamalar yürütüyor.
Mikro bağışlar ve şeffaflık
Uganda’da bir kripto para borsası tarafından başlatılan “Lunch for Children” projesinde, öğrenciler için kripto cüzdanlara yapılan bağışlar doğrudan tedarikçilere aktarılıyor. Böylece çocukların öğrencilerin gıdaya erişimi sağlanıyor. Giveth platformu da Batı Afrika’daki bir okula kırtasiye desteği için 250 mikro bağışçıyı harekete geçirdi. Diaspora havalelerinde de kripto kullanımı artıyor. Afrika’daki aileler, çocuklarının okul masraflarını yüksek transfer ücretleri olmadan stablecoin’lerle karşılamaya başlıyor. Bu da eğitimde erişimi doğrudan etkileyen bir gelişme.
DAO’lar ile topluluk tabanlı burs modelleri
Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonlar (DAO’lar), burs süreçlerini topluluğa açarak şeffaf ve demokratik modeller sunuyor. EduDAO, MIT, Berkeley, Oxford gibi üniversiteleri bir araya getirerek BitDAO’dan aldığı fonlarla öğrenci projelerine kaynak sağlıyor. Nouns DAO’nun sağladığı öğrenim bursları ve Blu3 DAO gibi kadın odaklı toplulukların hackathon destekleri öne çıkıyor. Bu yapılar, geleneksel sistemlere göre daha katılımcı ve sürdürülebilir bir burs ekosistemi sunuyor.
Öğren-kazan modelleri ve blockchain sertifikalar
BitDegree gibi platformlar, öğrencileri eğitim modüllerini tamamladıkça token ödülleriyle teşvik ediyor. Binance ve Coinbase gibi büyük borsalar da benzer “learn-to-earn” sistemleri sunarak finansal okuryazarlığı artırıyor. Öte yandan İsviçre ve Hindistan gibi ülkeler diplomalarını blockchain’e taşıyarak sahteciliği engelliyor ve belgelerin küresel dolaşımını kolaylaştırıyor. NFT formatındaki sertifikalar ya da zincir üzerinde tutulan öğreci kimlikleri, iş dünyasında daha adil değerlendirme fırsatı sunuyor.
Gelişmekte olan ülkelerde etki ve uygulamalar
Afrika’da Ruanda örneği, kripto ile okul altyapısının nasıl güçlendirilebileceğini gösterdi. Nijerya ve Gana’da aileler, stablecoin birikimleriyle çocuklarının okul harçlarını enflasyondan korumaya çalışıyor. Latin Amerika’da bazı eyalet yönetimleri, okul harcamalarının blockchain ile takip edilmesi için pilotlar projeler başlattı. Filipinler’de Axie Infinity gibi uygulamalar, pandemide ailelerin eğitim harcamalarını karşılamalarına imkân tanıdı.
Eğitim finansmanının yeni yolu
Kripto paralar ve blockchain teknolojisi, eğitimde erişimi artırma, fon kullanımında şeffaflık sağlama ve yeni finansman modelleri geliştirme potansiyeli taşıyor. Regülasyonlar, dijital altyapı ve okuryazarlık konularında ilerleme sağlandıkça, bu modellerin yaygınlaşması mümkün. Yakın gelecekte bir öğrencinin bursu, dünyanın dört bir yanındaki binlerce kripto bağışçıdan, bir DAO oylamasıyla belirlenen bir akıllı kontrat üzerinden karşılanabilir. Ve mezun olduğunda, aynı topluluğun yeni bursiyerlerine destek olan bir parçası hâline gelebilir. Türkiye’de öğrenci bursları alanında başarılara imza atan vakıf ve dernekler, Blockchain teknolojisinin sunduğu şeffaflık ve güven sayesinde etki alanlarını daha da genişletebilir. Bu yenilikçi yaklaşım, sosyal kalkınma politikaları ile örtüşen sürdürülebilir bir finansman modeli sunarak, bağış sistemlerinin dijital çağda yeniden tanımlanmasına olanak tanıyacaktır.