Bu Çinliler neden yarın yokmuşçasına doğal gaz alıyorlar?

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

2 sene önce fiyatları çatıdan dışarı fırlatan enerji krizinin bitmesine rağmen Çin’in LNG alımları bütün hızıyla devam ediyor.

Hatta Çinli politika yapıcılarla iletişimi olan kaynaklardan alınan bilgilere göre devlet Çinli gaz ihracatçısı şirketlere daha uzun vadeli kontratlar bağlayarak alımlarını garanti altına almaları gerektiğini bildiriyorlarmış. Uzun vadeli kontrat konusu öyle bir seviyeye gelmiş durumda ki dünyada 2027’ye kadar olan LNG anlaşmalarının %15’ini tek başına Çinli alıcılar oluşturuyor. Tabi bunun içinde aldıklarının bir kısmını daha yüksek fiyata transit ticaret ile başka alıcılara satanlar da var.

İleriye dönük durum bu şekildeyken hali hazırda ise Çin sene başından bu yana dünyanın en fazla LNG ithal eden ülkesi durumunda. Tarihsel olarak ise Çin’in en yüksek LNG talebi 2021 yılında olmuş, geçen sene ise talep düşmüştü. Ancak şimdilik 2023’te talebin yeniden 2021 seviyelerine, yani rekor seviyelere yaklaştığını görebiliyorum.

Çin’in yüksek talebini, yine büyük ithalatçılardan olan Hindistan takip ediyor. Her ikisi de uzun dönemli kontratlar peşindeler. Muhtemelen bunun sebebi uzun vadeli kontratlarda fiyatı daha uzun süre stabil tutarak dalgalanmalardan etkilenmemeye çalışmak olmalı. Tabi bu arada ilerleyen zamanlarda enerji ihtiyacının artacağını da düşündüklerini hesaba katmalıyız. Bu da gelecek resesyonun çok derinleşmeden savuşturulması ihtimalini artırıyor.

Durumun bir diğer yüzü de taşınacak olan bunca sıvılaştırılmış doğal gazın ticaretinde kullanılacak olan tankerler. LNG taşıyan tankerlerin son 20 gündür suda olanların dünya genelinde okyanuslardaki sayısının değişime baktığımda geçen hafta 2023’ün en yüksek 2.seviyesine gelerek 45 yazdırdıklarını görüyorum. Son 5 senede bu değerin ortalaması 28,31 olurken 50,42 de yukarı doğru 2 standart sapması olmuş. Yani aslında ortalamanın oldukça üzerinde miktarda tanker şu anda denizlerde LNG taşıyor.

ABD’de enflasyon

Bazılarınızın bildiği üzere bir süredir ABD’deyim. Azar azar size buradan gözlemlerimi aktarayım. Öncelikle; enflasyonu en fazla hissettiğim yer parkmetreler oldu. Buraya en son geldiğimde arabayı park etmek için park yerinin başındaki alete 2-3 tane çeyreklik attığımda o bana neredeyse 1 saat zaman veriyordu. Şimdi ise 1 saatlik park için, sayamadım ama sanırım 8 tane çeyreklik gerekiyor. İlk seferde eldeki bozuklukları buraya kakalarım diye bakıyordum, bozukluk kalmadı ama hala 1 saate ulaşamadım. “Acaba bozuk mu?” diye de düşünmedim değil.

Ama buralarda pek olmaz öyle şeyler, sonradan fark ettim, enflasyon vurmuş buralara. Alışverişe çıktığımda da gördüm ki eskiden 20-25 Dolar’a aldığım giysiler şimdi olmuş en düşük 35 Dolar. Peki bu Fed bu kadar sıkılaştırmaya çalışıyor, neden işe yaramıyor? Onun da cevabı burada; bugün bir outlet alışveriş merkezine gittim. İmkanlar elverdiğince ben de üç-beş bişeyler aldım tabi. Dikkatimi çeken ise, özellikle kadın çantası satan bazı markaların mağazalarına girişte sıra olması.

Bu mağazalarda kapıda bir görevli oluyor ve içeriden çıkan müşteri sayısı kadar müşteri alıyor, bu sırada kapıda da 15-20 kişilik sıra bulunuyor. İndirim mağazası olmasına rağmen en düşük fiyatlı çanta 150 Dolar’dan başlıyor. Benzer şekilde ülkemizde de çokça moda olan bir spor giysi mağazasının önünde neredeyse gün boyu hiç bitmeyen bir sıra vardır ve ben bir spor ayakkabısı alacağım diye bu sıcakta o sırayı beklemek istemedim. Ama Amerikan halkı benimle aynı fikirde değildi ve sıra bitmek bilmedi.

Düşünün, mağazaya girmek için sıradasınız, bir de bunun kasada para ödeme sırası var. Eh! Bir de bu kadar adam hava yakmıyor, yemek yiyecek, içecek alacak. Onun da envai çeşidi var ama yine de alışverişe çıkmış bu kadar insana yetmiyor, oralarda da sıra bekliyorsunuz. Gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere; insanlar gelir seviyelerinin düşmeyeceğinden bu kadar emin olduklarında, işlerini kaybetme, yeni iş bulamama gibi endişeler taşımadıklarında işte bu şekilde harcama yapabiliyorlar.

Harcama bu şekilde olduğunda da güçlü talep nedeniyle fiyatlar geri çekilmiyor. Okuduklarımızdan ve eğitimimizden dolayı bunun böyle olduğunu anlıyorduk; istihdam piyasası enflasyonun anahtarını tutuyor diyorduk, Powell Bey’de aynı fikirdeydi ama bunu gözlerimle görmem başka bir tatmin verdi doğrusu. Bu hafta gelecek olan istihdam verisi ve bundan sonrakiler sanırım Fed’in en başta bakacağı veri setini oluşturacak. Hatta enflasyonun kendisinden bile önemli olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Haftanın heyecanları 09 Nisan 2024
Kafalar hala karışık 27 Şubat 2024
Balinaların hisseleri 20 Şubat 2024