Bulutlu havada yıldızlardan yön bulmak…

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

Evet, konuşmasında neredeyse hiç yeni bilgi vermeyen, herhangi bir değişikliğe dair ipucu dahi vermeyen Powell konuşmasını yukarıdaki başlıkla bitirdi.

Aslında bu söz oldukça derin; öncelikle ne olacağını bilmediklerini ama bazı yaklaşımları olduğu şeklinde düşünmeye devam ediyorum. Bulutların arasından yıldızları gördükçe yönü tayin edecekler, belirsizlik hakim ve verilerin ışığında ilerlemeye devam edecekler. Bunu zaten biliyoruz ama sanki bir yandan da gerçekleşmesi muhtemel kötü senaryolara karşı sigorta satın alıyormuş gibi geldi.

Şimdi bu dediğim bir çoğunuz için başlangıçta bir şey ifade etmeyebilir ama benimle aynı iş kolundan gelenlere biraz daha anlamlı olacaktır. Şöyle ki; yatırım danışmanlığı yaptığım dönemlerde ağzımızdan çıkan her sözden bizi sorumlu tutan, görmüş-geçirmiş, söze önem veren, dediğim dedik iş patronları yatırımcılarımız olurdu.

Bu beyefendilerin bize çıkardıkları zorlukları anladıktan sonra kendilerine yaptığımız piyasa yorumlarında danışmanlık hizmeti vermekten ziyade piyasadaki hikayeleri anlatır ve herhangi bir yönlendirme yapmadan ilgili sermaye piyasası enstrümanını yukarı ve aşağı götürebilecek faktörleri sayardık, sonra adam zarar ederse onu yönlendirmiş olmamak için.

Çünkü ihale bize kalabilirdi. Yani aslında “ayu da çıkabülüü, daş da düşebülüü” diyip her iki olasılığı da söyleyerek kendimize sigorta satın alıyorduk. Yani demem o ki; şimdi Powell’ı dinleyince aklıma o günler geldi. Her ne kadar şimdi inişten bahsedilmese de sonuçta bu işin sert iniş var, yumuşak inişi var.

Şu DAC konusu

Geçen hafta giriş yaptığım çevre sorumluluğuna dayalı DAC (Direct Air Capture) teknolojisi ilerleyen zamanlarda daha çok karşımıza çıkacak gibi gözüküyor. Nitekim şu anda aktif olan 27 tesisin üzerine yapılması planlanan yeni tesislerin 2050’ye kadar tamamlanması halinde şu anda atmosferden yakalanan karbondioksidin yaklaşık 7500 katı daha fazlasının yakalanması bekleniyor.

Konuya daha fazla dalmadan önce bu işin neden önemli olabileceğini hatırlayalım; özellikle havacılık sektörüne sentetik yakıt üretilmesi konusunda yakalanmış karbondioksit ve hidrojen kendisine büyük bir yer bulmuş durumda. Bu konuda daha detaylı bilgi için sentetik hidrokarbon yakıt üretimi tümcesiyle araştırma yapılabilir.

Daha önce bahsettiğim gibi, henüz bu konuya ilişkin çalışmalar emekleme evresinde ama tıpkı yapay zeka, elektrikli araç teknolojileri gibi DAC da bir seviyeden sonra hızlı bir büyüme yakalayabilir. Mevcut durumda ise bu teknolojiyi elektrikli araçlarda sadece 300km maksimum menzil sağlayabilen ilk sürüm bataryaların durumu gibi düşünebiliriz.

Bu alanda en fazla yatırım yapan ve doğal olarak da en fazla ilerleme kaydeden ülke tabi ki ABD. Arkasından sırası ile Avrupa, İngiltere, Kanada ve Japonya geliyor. Ancak henüz herkes işin çok başında. Yapılan projeksiyonlara göre karbon emisyonuna ilk gerçek etki 2025’ten itibaren görülecek ve nihai hedef 2050 olarak belirlenmiş. Bu alanda yatırım yapan profiller ise şimdilik devletler ve şirketler.

Bireysel yatırımcılar, melek yatırımcılar gibi kişisel girişimler ise henüz bu gelişmeler hakkında yeteri kadar bilgi sahibi değiller ve bu nedenle geride kalmış durumdalar. Ama makul karşılamak lazım, ne zaman bu iş para kazanabilir hale gelir, o zaman aile ofisleri, fonlar, bireyseller bu alanda faaliyet gösteren şirketlere fon sağlayacak veya kısmi ortaklıklar yapacaklardır.

Ne yazık ki Climeworks, Global Termostat, CarbonCapture gibi DAC şirketleri şimdilik borsalarda işlem görmüyor ancak eminim yatırımcı kabul ediyorlardır. Doğal olarak bu hizmeti satın alanların başında havacılık sektöründen Airbus geliyor. Kaynaklara göre Shopify, Microsoft, UBS, Meta’da bu hizmeti talep edenler arasında. Özellikle yeşil bono çıkaran şirketler için iyi bir yatırım kapısı olacağını sanıyorum.

Bu temanın erken aşamalarında yer almak isteyen akıllıca yönetilen bir şirket daha var. Ünlü yatırımcı Warren Buffet’ın fonu Berkshire Hathaway’ın %25’ine sahip olduğu Occidental Petroleum (OXY) geçtiğimiz haftalarda bu alanda faaliyet gösteren Carbon Engineering şirketini $1,1 milyar’a alacağını duyurdu.

Bu arada altını çizerek belirtmek isterim; yapılan projeksiyonlara göre DAC pazarı 2050’de hedeflerine ulaştığında $150 milyar büyüklüğünde olacakmış. Eh… şunun şurasında 25 yılda Dolar bazında 150 kat kazanç hiç de fena sayılmaz – eski kriptocular (yenisi kaldı mı?) bana kızarlar şimdi ama konular çok farklı. Bir fosil yakıt şirketinin karbon yakalama teknolojisine büyük yatırım yapması ise dünyadaki algının ne tarafa doğru evrilmeye başladığının en somut göstergesi olarak düşünülmeli.

Bu arada OXY hali hazırda aynı alanda faaliyet gösteren ve aslında Carbon Engineering’le yakın çalışan 1PointFive şirketinin de sahibi, yani ufuk çok parlak. Aslında yatırımlar sadece OXY’yle kalmıyor, ExxonMobile (XOM) ABD’deki en geniş karbondioksit taşımacılık ağına sahip Denbury’i satın alırken Chevron da (CVX) Carbon Engineerin firmasına yatırım yapmış durumda.

Henüz emekleme evresinde olmasına rağmen DAC teknolojisine sadece geçen sene $1 milyar’dan fazla yatırım yapıldı. İlerleyen zamanlarda buraya girebilecek parayı varın siz düşünün. Bireysel anlamda henüz bu işe yatırım yapmak için erken gözüküyor gerçekten. Ama 2025 itibarı ile hem projeler getiri üretmeye başlamış olur, hem de konu daha çok gündeme gelmiş olacağı için bilinilirliği artmış ve yatırımcı çekmiş olur. Ancak eğer bir aile ofisiniz varsa, bu mantıkla para yönetiyorsanız, şimdiler yukarıda bahsi geçen şirketlere yan yan yanaşıp yatırımcı olmak için iletişime geçmek iyi bir fikir olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Haftanın heyecanları 09 Nisan 2024
Kafalar hala karışık 27 Şubat 2024