Büyükada’da saklı bir cennet

Büyükada’daki Princes’ Palace Resort, İstanbul’da denizin ortasında yer alan ve tekneyle ulaşımı olan dört mevsimlik bir cennet vadediyor.

 İstanbul’daki Adalar, özellik­le yaz döneminde turizm cen­neti gibi olan, bir yanıyla İs­tanbul’a ait diğer yanıyla da kendi­ne has bambaşka bir kültüre sahip bir bölge. Büyükada da iyot kokulu sakin ortamıyla gerek İstanbul’un simgesi vapurların gerekse de tek­nelerin uğrak yeri.

İstanbul’un yanı başındaki bu saklı cennete bu kez de tekney­le gidelim dedik ve misafirim Les Benjamins markasının kurucu­su Bünyamin Aydın ile birlikte bir Delta 33’le soluğu Büyükada’daki Princes’ Palace Resort’ta aldık.

19. yüzyılda Osmanlı paşaları, Levantenler ve İstanbul’un seçkin ailelerinin yazlık cenneti olan Bü­yükada’da yapılan otel, adanın ye­şilin ve denizin buluştuğu bir nok­tasında yer alıyor. Marmara Deni­zi’nde bir kaçış noktası ve huzur simgesi olmayı hedefleyen otel, 2016 yılında yeniden inşa edilen Akdağ Köşkü’nde bulunuyor.

Mimar Nezih Tekinel, iç mimar Clint Nagata ve tasarımcı Zeynep Fadıllıoğlu imzalarını taşıyan re­sort, 30 dönümlük bir arazide ku­rulmuş.

Tekneyle ulaşım var

Resort’un kendine ait bir iskele­si, tonozları ve İstanbul’dan misa­fir taşıyan bir tekne ulaşımı da var. Bu sayede misafirler deniz kokusu­nu içine çeke çeke yaklaşık 10 da­kikada otele ulaşabiliyor. Otel gi­rişindeki lobi tasarımı, puro oda­sı, havuzlar ve restoran son derece şık. 70 oda ve suite evsahipliği ya­pan Princes' Palace’taki Kreb's Grill & Beach Bar, canlı renkler, yu­muşak müzik ve rahatlatıcı atmos­feriyle lüks ve elegan bir beach club ortamı sunarken; sağlık ve zindeli­ği ön planda tutan Anim Wellbein­gCenter, ruhu ve bedeni yenileyen hizmetleriyle dikkat çekiyor.

Otelin deniz seviyesine uzanan bölümünde konumlanan EMA’s Dining Room, Akdeniz ve Uzakdo­ğu mutfağından ilham alan menü­süyle rafine ve kaliteli bir yemek deneyimi sunuyor. Günün 12 saati boyunca hizmet veren bu özel res­toran, misafirlerine dinginlik ve lezzeti bir arada yaşatıyor. Ulusla­rarası lezzetlerin bir araya gelme­siyle Şef Samet Güney tarafından oluşturulan menüde ise daha çok mevsimsel ürünler kullanılıyor.

Markalaşmayı seçen bir iş adamı

Türkiye’den marka çıkmaz düşüncesini yıkan isimlerden biri, Les Benjamins’in kurucusu Bünyamin Aydın. Sadece tişört üreten biri olmak yerine gerçek bir marka olmayı seçen, hedeflerini büyük tutan, dünyanın önde gelen markalarıyla yaptığı işbirlikleriyle adından söz ettiren Aydın ile Büyükada gezimizde sohbet etme imkanı da bulduk.

Bünyamin Aydın, son dönemde kendisini daha çok sağlıklı bir yaşama ve sakinleşmeye adadığını söylüyor. Yoğun iş gündemi ve programları yakalamaya çalışmaktan yorulduğunu belirten Aydın, yoga yaptığını, iyi beslendiğini ve teniz bir hayat yaşamaya gayret ettiğini anlatıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar