Büyüme hammadde fiyatlarını yukarı sürüyor

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

Hepimizin bildiği gibi Çin hem üretim hem de tüketim açısından dünyada değişimlere neden olabilecek büyüklükte bir ekonomi. Ocak ayında petrol, bakır, alüminyum gibi sanayi hammaddelerindeki fiyat yükselişi hep bu yüzden olmuştu. Ama sonrasında emtia sınıfı yükselen faizin altında ezilerek geri gelmeye başlamıştı. Şimdilerde de aynı dinamik çalışıyor. Diğer yandan ABD’de baz metaller, Avrupa’da ise temel maddeler Türkçe karşılığıyla geçen sektör hisseleri ki bunlar daha çok madenciler veya demir hammaddeleri oluyor, Çin konusu ile ilgili olarak yükseliyor.

Bilirsiniz; piyasalar dalgalı denizdir, bir iner bir çıkar ama yönüne göre inişler çıkışlardan büyük olur veya tam tersi. Böyle olmalı ki trend olsun ama altını doldura doldura gitsin. Sonuçta bu sene çok büyük ihtimalle Çin’in hammadde talebi artacak. Rusya’ya Batı dünyası tarafından uygulanan yaptırımları düşününce, Rus petrollerinin önemli birçoğunu Çin alacaktır ki hali hazırda bu gerçekleşiyor. Bu noktada Çin’in ABD’den sonra dünyanın 2.en büyük petrol ithalatçısı olduğunu hatırlamak lazım.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin OPEC’ten ayrılacağına dair dedikoduların bir kez daha piyasayı alıp yürüdüğünü gördük geçen hafta. Fakat görünen o ki Arap dünyasında Suud Ailesi’nden duyulan rahatsızlık güçleniyor ve günün birinde BAE’de ayrılabilir.

Bu tür bir durum petrol fiyatlarında dengeleyici unsurun zayıflamasından dolayı yukarı yönlü eğilimi güçlendirecektir. Peki Çin’de makine dairesinin ısınmasından sadece petrol fiyatları mı etkilenir? Kocaman bir hayır! Yukarıda bahsettiğim gibi başta bakır olmak üzere – bunun Çin’den başka sebepleri de var- baz metaller ve madencilik şirketlerinin de faiz altında ezilen piyasalara yatırım bazında birer alternatif olacağını düşünmek gerekir.

Nitekim Glencore, Rio Tinto, Anglo American, Antofagasta, ArcelorMittal gibi şirketlerin hisselerinde son günlerde yükselişler görüyoruz. Hatta bu şirketlerin son çeyrek bilançoları oldukça iyi gelmişti. Büyümeler güçlü kaldıkça bundan sonraki bilançolar de iyi gelecektir. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda yurt dışı hisse senetleri piyasasında aşağı eğilim daha güçlü olacak şekilde dalgalı seyri yüksek ihtimal olarak değerlendirmeme rağmen hammadde ve madencilik hisselerinin rölatif olarak iyi performans göstermesini bekliyorum.

Yükseliş potansiyeli ile dikkatimi çeken bir diğer sektör ise otomotiv ve elektrikli araçlar. Otomotivde 2023’te satışların patlaması hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. Çünkü daha önce bir düşünce olarak bahsettiğim durum artık gerçekleşiyor. Şöyle ki; çip krizi nedeniyle fiziksel olarak oluşturulan arabaların beyni tamamlanamıyordu. Ancak şimdi çip konusu çözüme ulaşmış görünüyor ve fabrikaların otoparklarında bekleyen natamam araçlar artık çipleri takıldıktan sonra hızlıca satışa sunulabilecek ve stoklar eritilebilecek.

 Daha geçen hafta Volkswagen’den yapılan açıklamada 2023 satışlarının önceki seneye göre %15 civarında daha yüksek olması bekleniyor. Bu durum neredeyse bütün otomotiv şirketleri için geçerlidir. Bir diğer sektör ise elektrikli araçlar. 2020/21 döneminde hızla test edilen zirvelerden sonra %80’den fazla değer kaybeden elektrikli araç hisseleri bu seneye iyi başladı. Sürdürülebilir yükselişler olmasa da güçlü ataklar yatırımcıların bu sektöre olan ilgisini gösteriyor. Ama size bir sır vereyim mi?

Bu alanda bitiş kuşağını kimin göğüsleyeceğini batarya teknolojisi belirleyecek. Her kim ki tek full şarjla 1000 km ve ötesini gidebilecek bir bataryayı seri üretime geçirir ve arabasında kullanırsa hakim o olacaktır. Üreticiler de bu durumun farkına varmış olmalılar ki dünyanın en büyük elektrikli araç şirketleri batarya madenleri olan lityum, kobalt, çinko madencileriyle ve batarya üreticileriyle stratejik ortaklıklar yapıyorlar.

 Hatta geçen hafta Hollywood Beach, Florida’da yıllık madencilik endüstrisi toplantısında bazı otomotiv şirketleri ilk defa katılırken hemen hemen hepsi üst düzeyde temsil edildiler. Okuduğum makalelere göre bu şirket yetkilileri özel toplantı odalarında özellikle madencilerle anlaşma bağlama peşinde koşmuşlar.

Bunun öncesinde GM’in Lithium Americas’ın 650 milyon dolarlık hissesini alması konunun ne kadar hassas olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde VW Belçikalı Umicore ile JV oluşturmuş ve Alman Vulcan Energy Resources ile anlaşmaya varmışlar bile. Sonuçta hem elektrikli araç piyasası hem de batarya hammaddesi piyasası ısınıyor burada fiyatlar yükseliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Haftanın heyecanları 09 Nisan 2024
Kafalar hala karışık 27 Şubat 2024