Büyümede hızlanıyor, dünyadan ayrışıyoruz…Yine, “Bu sağlıklı mı?” diye sorgulamıyoruz…
Dünya Bankası…
Ocak ayında “küresel büyüme tahminini” güncellemişti…
Ve…
“Dünya 2025 yılında yüzde 2.7 büyüyecek” demişti…
***
Dün değiştirdi…
Küresel büyüme tahminini yüzde 2.3’e düşürerek, ABD’de mortgage krizinin yaşandığı 2007 yılı seviyelerine çekti…
***
Ekledi:
“Son 70 yılın, en zayıf 10 yılını yaşıyor/ yaşayacak dünya ekonomisi”
***
Banka; Ocak ayında Türkiye’nin büyümesine yönelik tahminini de paylaşmıştı…
Ve Türkiye’nin yüzde 2.6 büyüyebileceğini hesaplamıştı…
***
Yeni hesap mı?
Tahminini, küresel beklentinin tersine, yarım puan birden artırarak 3.1’e çıkardı…
***
Fitch de Türkiye’yi değerlendirdi:
Yılsonu için, genel beklentiden daha düşük bir faiz beklediğini dile getirdi…
Tarifelerin, Türk bankacılık sektörü üzerindeki etkisinin çok sınırlı kalacağını belirtti…
VELHASIL
Ekonomimiz, ilk 3 ayda yapılan tahminlerin/beklentilerin üzerinde büyüyecek…
***
1951-1960 arasında ortalama yüzde 6.4;
1961-1970 arasında ortalama yüzde 5.4;
1971-1980 arasında ortalama yüzde 4.5;
1981-1990 arasında ortalama yüzde 4.7;
1991-2000 arasında ortalama yüzde 4.2;
2000-2025 arasında ortalama yüzde 5.5 büyüdüğümüz gibi…
***
(Sanayi ürünlerinin tamamını ithal ettiğimiz 1923’den, 1940 yılına kadar kümülatif olarak yüzde 230’a yakın büyümüş)
***
Bu büyüme oranları;
Ve sonucunda yaşanan bugünler…
Bize ne anlatıyor?
Büyümeye değil kalkınmaya; “ne olursa olsun büyümeye” değil “sağlıklı büyümeye”; niceliğe değil niteliğe ve teknik/evrensel eğitime odaklanmamız gerekliliğini “tekraren” hatırlatıyor…