Büyümeden vazgeçmeden dezenflasyon
Dünyada enflasyon ile gerçekten uğraşarak üstesinden gelmeyi başaramayan ülke pek yok. Diğer yandan bizim kadar hiper enflasyonun eşiğine kadar gelip yeniden dönmeyi başarabilen ülke de yok.
Eski Yugoslavya, Venezuela ve Arjantin uçurumun kenarında dengede durmayı beceremeden diğer tarafa geçen ülkeler ilk planda düşündüğümüzde. Bizim birçok defa üç basamaklı enflasyonun sınırına gelip oradan geri dönüşümüz bize artık neredeyse normal geliyor.
Buna mukabil başta kredi derecelendirme kuruluşları olmak üzere ülkemizin dışından ülkemize dair rapor yazanlar için bu pek anlaşılabilir değil. İş dünyasında da kendini gösteren ve güçlü kasımız haline gelen sürekli değişen şartlara çok kısa sürede adapte olmak farkımızı yansıtıyor. Özellikle kuzey Avrupa ülkelerinde bu kadar sık gündem ya da koşullar değişse ekonomik aktivitenin durma noktasına geleceğini tahmin etmek güç değil.
Ancak bizim için enflasyonu düşürmek için faizleri indirmek de sonra baktık olmadı geri artırmak da artık normal karşılanıyor. İşte Ortodoks ya da genel klasik iktisatın kuralları çerçevesinde hamleler gelmeye başladı neden bir anda kredi notumuz eski seviyesine geri gelmiyor diye hayıflanıyoruz. Ancak bu kadar sık fikir değiştirilen bir yerde geriye dönme riski de azımsanmayacak fazla algısı doğal aslında. O yüzden S&P ve Fitch sonrasında Moody's kısmında da benzer hamlelerin gelmesi bizim için iki ikinin dört etmesi kadar net olsa da onlar için sis bulutları mevcut.
Enflasyon ile mücadelede bir noktaya geldik ancak genel kabul olan ivme kaybetmeden dezenflasyonun devamı beklentisinin ne kadar gerçekçi olduğu tartışılır. Zira stopajın artması gibi alınan bütçe dostu kararların insanların daha fazla tüketime yol açabileceği ihtimali biraz ıskalanıyor gibi geliyor. Maliye politikalarının daha ziyade gelirler tarafına yoğunlaştığı ve harcamalar tarafından yüzdesel olarak önemli bir tasarrufa gidilmediği yerde enflasyonda buradan sonra çok kolay değil. %80'den %30'lara geldiğimiz hızda %20'lere ve gelecek yıllarda tek basamağa gelemeyeceğimizi düşünüyorum, umarım yanılırım.