Çamaşır suyu bidonu süt ambalajı mı olacak?
Lancet, “Plastikler yılda 1,5 trilyon dolar zarara neden oluyor”
Lancet’in plastik atıklarla ilgili raporuna göre, “1950’de 2 megaton olan plastik üretimi 2060’da 1,200 milyon ton olacak. Plastiklerle mücadele mümkün, dünya benzer pek çok başarılı çalışma yaptı. 1970’den beri hava kirliliğini düşürmeye harcanan her 1 dolar, daha sağlıklı nüfusunun yaratmada 30 dolarlık fayda sağlarken, petroldeki kurşunun giderilmesiyle artan zekâ ve üretkenlik sayesinde son 40 yılda 8 trilyon dolarlık kar elde edildi.”
Lancet, “Plastiklerin sağlıkla ilgili zararı 600 milyar dolar”
Uygarlığı taşıyan plastikler, şimdilerde uygarlığın en temel tehditlerinden biri. 460 milyon tonluk yıllık üretimi, yüzde 9’luk geri dönüşüm oranı ve 400 yılda doğadan kaybolabilen yapısıyla okyanuslardan midemize kadar her yerde. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, “petrolün yüzde 7’si, doğalgazın yüzde 4’ü plastik üretiminde kullanılıyor. Sera gazı emisyonlarının yüzde 5’si plastiklerden kaynaklı. 2050’de tüm fosil yakıtların yüzde 20’sinin plastik üretiminde kullanılacağı öngörülüyor. Plastik sektöründeki yıllık yüzde 4’lük büyüme öngörüsüyle 2050’de sera gazı emisyonlarının yıllık 6,78 GT CO’ olması bekleniyor.
BM, Plastik Anlaşması yapılamadı
Lancet’in plastik raporunun da sunulduğu, BM Çevre Meclisi’nin düzenlediği “Küresel Plastik Anlaşması Müzakereleri” 5-14 Ağustos’ta Cenevre’de yapıldı. Tonlarca plastik kullanılan toplantı sonucunda ABD, Rusya, Arabistan gibi petrol ve plastik pazarları güçlü ülkelerin hamleleri, ülkelerin krizle nasıl başa çıkacaklarına dair fikir ayrılıkları nedeniyle 180 ülkeden delegenin katıldığı zirve bir anlaşmaya varamadan katılımcıların hayal kırıklığıyla bitti. Amaç, “plastik üretimini azaltmak, geri dönüşümü planlamak ve biyobozunur plastik üretim teknolojilerini finanse etmekti, olmadı. Bu arada Türkiye Cenevre’de “Tek Kullanımlık Plastik Atıklar” yol haritasını açıkladı.
Düşünce bir yük mü?
Tüm dünya Cenevre’nin kalbi olan “Place Des Nations” bölgesine “protesto, sanat etkinlikleri, açıklamalar” için davet edildi. Sanatçı Benjamin Von Wong, “Düşünenin Yükü” eserini inşa etti. Düşünen adam dünya anada oturan ve gezegene DNA ipiyle sarılı (yaşamın yapı taşı) bir çocuğu kucaklıyor. Çocuk, müzakereler devam ederken plastikler arasına gömülüyor, plastiklerin yaşama verdiği zarar metaforik olarak anlatılıyor. Sanatçı soruyor, “vicdan artık modern insan için bir yük mü? Siyasi eylemsizliğin artan toksisitesi, nesiller boyu süren yükler getiriyor. Göbek bağıyla bağladığımız gelecek kuşaklar DNA’mızdaki toksik vicdansızlıkların yükü altında ezilmek üzere.
Çağımızın bilardo topunu kim icat edecek
Plastiklerin hikâyesi aslında insan merakının ve ihtiyacının hikâyesi. 1869’da John Wesley Hyatt’ın selüloit icadıyla başlayan yolculuk, 1907’de Leo Baekeland’ın kömür katranından ürettiği bakalitle sanayi devrimini hızlandırdı. O günlerde bir bilardo topunu hafifletmek için kelfedilen plastik, bugün gezegenin en ağır yükü. Cenevre’de bunlar olurken, Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik arasındaki dengeyi kurmak için kritik bir adım attı. Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü, “Geri dönüştürülmüş plastiklerin gıda ile temas eden madde ve malzemelerde kullanımına dair taslak yönetmeliğini” görüşe açtı.
Çamaşır suyu ambalajı geri dönüştürüldüğünde gıdada kullanılabilecek mi?
Yönetmeliğin amacı, “gıda ile temas eden plastik madde ve malzeme üretiminde kullanılacak geri dönüştürülmüş plastiklerin üretilmesi için usul ve esaslar ile geri dönüştürülmüş plastik içeren gıda ile temas eden madde ve malzemelerin özellikleri, bunların üretim, işleme, ithalat ve dağıtım aşamalarında uyulması gereken kuralların belirlenmesi.” Taslağın detaylarını ayrıca yazacağım sadece şunu bilmekte fayda var, gıdaya uygun olmayan, uygun şekilde toplanmayan, ayrıştırılmayan ve uygun teknolojilerle dönüştürülmeyen hiçbir hammadde gıda ambalajlarında kullanılamayacak. Dahası ambalajlar blockchain zinciriyle takip edilecek.
Geri dönüşüm plastiklerde yeni dönem
Avrupa Birliği, 2030’a kadar tüm plastiklerde kullanılan hammaddelerin en az yüzde 30’unun geri dönüştürülmüş kaynaklardan sağlanmasını hedefliyor. Düzenleme, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) ile uyumlu bir sertifikasyon mekanizmasını zorunlu kılıyor. Türkiye’de bugüne kadar EFSA onaylı geri dönüşüm tesisleri üretim yapabiliyordu; ancak AB, ihracatta bu tesislerin Türkiye’den de ayrıca onay almasını şart koştu. Bu noktada yetki karmaşası nedeniyle ihracat durma noktasına gelmişti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sürece el koyması, Türkiye’nin AB pazarına erişimini güvenceye alabilecek stratejik bir hamle.
İlk plastik midemizde, yeni plastik zeytinde
Bugün milyarlarca ton plastik denizleri, dağları ve midelerimizi doldururken Duygu Yılmaz, 2017’den bu yana Biolive markasıyla zeytin çekirdeğinden biyoplastik üretiyor. Her yıl Türkiye’de çöpe giden 500 bin ton zeytin çekirdeğini yeni bir hammaddeye dönüştürüyor.
ABD’de Dakota Üniversitesi’nden Srinivas Janaswamy de benzer bir soruya cevap arıyor. “Tarımsal biyokütleyle plastiği yok edilebilir mi?” Asma kamışlarından selüloz çıkararak geliştirdiği ambalaj materyali, 17 günde doğada tamamen çözünüyor. Örnekler, bilimin hayal gücüyle doğanın atıklarını geleceğin kritik hammaddesine dönüştürebileceğini gösteriyor.
*Çağımızın bilardo topunu kim icat edecek?
Velhasıl, her gün “Instagram paketlerinden, tek kullanımlık kahve bardaklarından, kara Cuma indirimlerinden” doğaya tonlarca plastik atılıyor. Biz enerjimizi plastik mucizesini lanetlemeye kullanıyoruz. Oysa asıl mesele, kendi çağımızın mucizesini yaratmakta. Asıl soru şu, çağımızın bilardo topunu kim icat edecek, petrol bazlı plastikleri tarihe kim gömecek.