Kahvaltının sonu geldi
Nature’da yayınlanan bir makaleye göre, “gezegen 1 derece ısındığında, hepimizin tabağından günlük 120 kalori eksilecek. Araştırmanın yazarlarından Solomon Hsiang tabloyu tek bir cümleyle özetliyor, “İklim 3 derece ısınırsa, gezegendeki herkes kahvaltısını kaybedecek.
Tarım haritası yeniden çiziliyor
ABD’nin mısır kuşağı çöküyor, tarım haritası kuzeye kayıyor, verim düşüyor, fiyatlar yükseliyor. Soru açık, soframızı mı kaybedeceğiz, yoksa alışkanlıklarımızı mı?
Mısır kuşağı çöküyor, ABD en büyük kaybeden
Araştırmacılardan Andrew Hultgren, ABD tarımı için tehlikenin büyüklüğünü açıkça söylüyor: “Bugün mısır ve soya için en uygun bölgeler, yüksek ısınma senaryosunda adeta eziliyor.”
Kanada, Rusya, Çin iklim felaketinin kazananları
Dünyanın tarımını domine eden ABD, sıcaklık yükseldikçe kaybeden, buna karşılık Kanada, Rusya ve Çin gibi kuzey ülkeleri kazanan konumuna geçiyor.
“Zengin bölgelerdeki temel gıda üretim kapasitesi yüzde 41, en yoksul bölgelerde yüzde 28 düşecek.”
Çalışma, 55 ülkedeki 12.000’den fazla bölgenin verilerinin mega analizini yaparak, “çiftçilerin tohum değişikliği, ekim-tarih ayarlamaları, gübre artışı gibi uygulamalarla 2100’e kadar iklim kaynaklı kayıpların sadece üçte birini telafi edebildiğini tespit etti.”
2050’den kaçış yok, verim yüzde 8 düşecek
Yüzyıl sonunda pirincin verim yüzde 50 artarken, diğer tüm temel ürünlerde verim düşecek. Dünya ekonomisinin temelini oluşturan gıda zincirinde yapısal bir kırılma bekleniyor.
“İnsanlığın hayatta kalması tehlikede”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun COP30 öncesi yayınladığı, “26 ülkeden 60’tan fazla bilim insanının katkısıyla hazırlanan 300 sayfalık bilimsel sentez, tarım, gıda sistemleri ve iklim değişikliği arasındaki tüm etkileşimleri dünya tarımının gerçeğini tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Rapor, Brezilya’nın Belém kentindeki yapılan COP30’da “İklim bilimi aracılığıyla tarımsal gıda sistemlerinin dönüştürülmesi” başlıklı etkinlikte tanıtıldı. Rapora göre insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının yüzde 30’u tarım kaynaklı,
Karbon çiftçiliğine yatırım yapan kazanır
Raporu hazırlayan bilim insanları, “örtü bitkisi ekimi, malçlama, ürün artığı yönetimi ve toprak iyileştirme gibi uygulamalar ile” 2050’ye kadar her yıl 1,9 gigaton CO₂e azaltım yapabileceğini, toprak sağlığının artırılıp, verimin korunabileceğini” öngörüyor.
İneklerin metan ayak izini azaltmaya yönelik yem çözümleriyle yaklaşık 0,8 gigaton CO2e azaltılabileceği ifade ediliyor. Karbon çiftçiliği ile ilgili yatırımlar, teknolojiler, projeler COP30 sonrası hızlı bir yükselişe geçecek.
Pirinç teknolojileri gezegeni kurtarabilir
FAO’ya göre, pirinç yetiştiriciliğinin iyileştirilmesi, küresel metan emisyonlarını ciddi ölçüde azaltabilir. Sığırlar için yeni yem çözümleri ve sürdürülebilir hayvancılık uygulamalarıyla da, yıllık 0,8 gigaton CO2e azaltım mümkün. Raporda dikkat çeken önemli bir başlık sağlıklı beslenmeye geçişte gıda israfının net olarak ölçülmediği, bireylerin israfı azaltmasına yönelik etkili bir çözümün henüz geliştirilemediği.
“Gezegensel sağlıklı diyete geçerek her yıl 15 milyon erken ölüm önlenebilir”
Sadece FAO değil Lancet’de iklimle mücadeleye dönük yeni bir rapor yayınladı.
Tabağımızdakileri değiştirerek kahvaltıyı kurtarabiliriz. EAT–Lancet Komisyonu’nun yeni raporuna göre, “daha az et, süt ürünleri, ya, şeker, aşırı işlenmiş gıda tüketilmeli, daha çok, kuruyemiş, baklagiller, sebze, meyve ve tam tahıllar yenilmeli.
Gıda sistemlerinin her yıl 15 trilyon dolar gizli maliyeti var
Potsdam Enstitüsü Direktörü Johan Rockström “gıda sistemleri gezegenin en büyük krizlerini tetikliyor. Sağlıklı gıdalara geçiş için sübvansiyonlar uygulanmalı, sağlıksız gıdalara vergilendirme yapılmalı” diyerek gıda sistemlerinin dünyadaki sera gazı emisyonlarının yüzde 30’undan sorumlu olmasına dikkat çekiyor.
“Biyoçeşitlilik önlemleri alınırsa 10 trilyon dolarlık iş şansı var”
165 bilim insanının hazırladığı Dönüştürücü Değişim raporuna göre, “biyolojik çeşitlilik konusunda önlem alınırsa, 2030 yılına kadar dünya çapında 395 milyon istihdam yaratılabilir.”
Hükümetler, fosil yakıt üretimi, aşırı avlanma ve sürdürülemez tarım gibi çevreye zararlı uygulamalara yılda 1,7 trilyon dolar harcıyor
Rapora göre, “iklim değişikliğiyle doğru şekilde mücadele edilmezse, krizlere yönelik çözüm bütçesine yıllık 500 milyar dolar eklenecek. Felaketlerin yüzde 90'ı düşük gelirli ülkeleri etkiledi. Gıda sistemleri dönüştürülürse yılda 5 trilyon dolar kurtarılabilir.
Velhasıl, dünya, tarımın, iklimin, biyoçeşitliliğin aynı anda kırıldığı bir eşiğe hızla yaklaşıyor. FAO’dan Nature’a, Lancet’ten IPBES’e kadar tüm bilim kurumlarının söylediği şey aynı. “Ya gıda sistemini dönüştüreceğiz ya da bugünkü hayat tarzımızın sonunu izleyeceğiz.” Karbon çiftçiliği, yeni pirinç teknolojileri, metan azaltımı, adil ve sürdürülebilir diyetler. Bunlar artık seçenek değil, hayatta kalma protokolleri. Kahvaltının sonu gelmesin istiyorsak, politikaların da sofralarımız kadar hızlı değişmesi gerekiyor.