Dünyanın en hızlı şutu, kaleyi tutmazsa(!)
Önemli olan “gol” atabilmek…
***
Dünyanın en hızlı şutlarını çekebilirsin…
Gol atamazsan, hiçbir önemi/getirisi/ kazancı olmuyor…
***
En sert pastan, çok daha hızlı koşabilirsin…
Topu kontrol edemezsen, hiçbir önemi/ getirisi/kazancı olmuyor…
***
Dünyanın en iyi çalımcısı olabilirsin…
Topu kaleye sokacak adımları düşünmezsen, hiçbir önemi/getirisi/kazancı olmuyor…
***
Örneğin…
Dün 5G ihalesi yapıldı…
Değişim ve dönüşüm sürecinde, hızlı olanın kazandığı dünya ekonomisinde, rekabet edebilmek için çok önemli bir adım…
Yatırımlarda, bugün itibariyle yüzde 52’ye ulaşan yerli/milli ürün kullanımının yüzde 60’a çıkarma zorunluluğu da umut verici…
***
Birçok alanda olan alışkanlığımızı tekrarlamamak;
Ve “Okyanusu geçerken derede boğulmamak” için gereken öncelikleri, küçük adımları da düşünmemiz gerekiyor…
***
Bu adımlardan bir örnek:
5G’ye uyumlu cep telefonları…
Kullanılan 85 milyon telefonun, 22 milyonunun 5G’ye uyumlu olması demek…
“63 milyon yeni/ithal telefon gerekiyor” anlamına geliyor…
VELHASIL
Auta, taca, dağa, taşa vurulan şut:
“Dünyanın en sert şutu” olarak niteleyip, övünsen de, rakibe hizmet ediyor…
Rakibe kazandırıyor…
Sana da kaybettiriyor…
***
“En hızlı şutu çekebilme” yeteneği, “Kaleyi tutturabilme yeteneği” geliştiğinde anlam kazanabiliyor…
Bu da sadece, ama sadece doğru eğitimle olabiliyor…
***
Kalkınabilmek için “en hızlı” olmak yetmiyor…
Hepimizin öncelikleri belirleyebilme, rasyonel bakabilme, analiz, sorgulama, sentezleyebilme, ölçebilme, sonuca gidebilme, marjinal faydayı sağlayabilme, planlayabilme gibi kültürleri ve yeteneklerimizi geliştirmemiz gerekiyor…