Ekonomide tek gerçek faiz mi?
Yeliz’in seslendirdiği “Bu Ne Dünya Kardeşim” şarkısında geçen sözlerden biridir ‘’Sev, çünkü sevmek en kolay...’’ Bu saptamanın ekonomi basınına yansıması ise “TCMB eleştir çünkü en kolayı” olarak özetlenebilir.
Merkez Bankası’nın sadece bizde değil herhangi bir ülkede de yetki alanı ve dolayısıyla etki alanı oldukça sınırlıdır. Üniversitede iktisat okuyanların yani ben ekonomistim diyebilenlerin ikinci sınıfta öğrendikleri bir gerçektir. Para ve maliye politikası bir arada ve belirli bir koordinasyon içinde hareket etmelidir.
Bizim camiada ise herkes TCMB konusunda eleştirilerini beyan eder, ancak maliye politikasına benzer yaklaşım es geçilir, hatta maliye politikasının harcamalar kısmı tamamen yokmuş gibi davranılır. Oysaki çoğu zaman enflasyonun nedeni bütçe açığı yaratarak yapılan harcamalardır. Şüphesiz ki günümüzde olduğu gibi deprem felaketi sonrası yapılması gereken faaliyetler ya da savunma sanayi için gerçekleşen yatırımlar da bu rakamın içindedir ancak sonuç maalesef değişmez. Belki de bu harcamaların olmak zorunda kalındığı yerde geri kalan her şey çok daha kontrollü gitmelidir.
Yüzde 25-30’un aşağısı için maliye politikası şart
Gelelim PPK toplantısında alınan karara ve devamında gelen açıklama metnine. Yakın zamanda alınan kararla toplantılar altı haftada bir yapılıyor, dolayısıyla bizim gibi çok daha dinamik bir ülkede kısa zamanlı cevap verme refleksi sınırlanmış durumda. Enflasyonda temmuz ayında bir yükseliş yaşanabileceğini ancak bunu geçici olarak değerlendireceklerini belirtirken, faiz indirim döngüsünün önümüzdeki aylarda da sürebileceği sinyali verilmekte.
Yılın geri kalan toplantılarında da 250-300 baz puan temposunda gelebilecek indirimler ile yılın yüzde 30 civarında bir TÜİK enflasyonu ve yüzde 35 civarında bir politika faizi ile tamamlayabiliriz. Ancak fiyat aktarım mekanizmasındaki bozulma ve enflasyonist beklentilerin aylık yüzde 1,5 - 2 civarında yerleşmesi ile beraber sonrasında sürecin devamına dair soru işaretleri mevcut. Bu kapsamda yüzde 25 - 30 aralığından daha aşağıda kalıcı bir enflasyon için para politikası yetmez, tasarrufların ön planda olduğu bir maliye politikası değişimi şart.