Emek ve sermayeyi zorluyoruz, ya aklımızı?
ASO Başkanı Seyit Ardıç, sahadan aldığı bilgiler ve izlenimlerini paylaşmaya devam ediyor…
Ve biraz da yumuşatarak, uyarıyor:
“Teknolojiyi sanayimize entegre edemezsek:
Yakın zamanda birçok firmamız kapanma riskiyle karşı karşıya kalacak…”
***
Son 10 yılda yaşadıklarımız, önceki deneyimlerimiz ve iktisat teorileri ise:
Üretimimizi sadece parayla, pulla artıramayacağımızı, verimlileştiremeyeceğimizi,
kalitelileştiremeyeceğimizi,
teknoloji geliştiremeyeceğimizi kanıtlıyor…
***
Eğitimdeki niteliksizliğin verimliliğimizi ve aklımızı törpülediği de, uzun zamandır biliniyor…
***
Ardıç, yıllardır anlatmaya çalıştığımız ve sorunlarımızın temelini oluşturan bu konuyu, özeleştiride de bulunarak tekrar hatırlattı:
“Emek ve sermayeyi zorluyoruz ama aklımızı kullanamıyoruz.”
***
Teknolojiyi “aklını kullanarak” kim geliştirir?
Ve teknoloji nasıl gelişir?
Doktorasını yapmış insan gücü bu işin temelindedir…
***
Can alıcı/sıkıcı soru:
Her yıl yaklaşık 14 bin doktoralı insan gücü kazanan bir ülke nasıl bu durumda olabilir?
Güney Kore’de doktoralı başına yıllık patent sayısı 14’ken…
VELHASIL
“Çalışıyoruz ama karşılığını alamıyoruz…” diye iddia ediyoruz… Ancak, “Bilimi, aklı, şartları, geleceği dikkate almadan çalışıyoruz ve bu nedenlerle karşılığını alamıyoruz…” dediğimiz gün, resmi değiştirebileceğimizi, unutuyoruz…
***
Yüzlerce örnekten diğeri: Ar-Ge harcamamızın 2024’te 20 milyar dolara çıkmasına seviniyoruz…
Sadece Samsung’un geçen yıl 24 milyar dolar Ar-Ge harcaması yapmasının nedenini/getirisini, “ekonomide faiz gibi (eğitim, üretim gibi politikalara odaklanmadan) araçlarla verdiğimiz mücadelenin yoğunluğundan/yorgunluğundan! olsa gerek, algılayamıyoruz...