Faaliyeti sona eren işletmelerde devreden KDV

Katma Değer Vergisi, mal ve hizmet üretiminin ilk aşamasından, hiz­metin ifası ve malın nihai tüketiciye tes­limine kadar her aşamada oluşan katma değeri vergilemeyi amaçlayan bir yayı­lı muamele vergisidir.

KDV de bu işle­yiş; mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesapladıkları vergiden, ken­dilerinin mal ve hizmet alışları dolayı­sıyla ödedikleri vergiyi indirebilmeleri yoluyla sağlanmaktadır. Mal ve hizmet alımı dolayısıyla ödenen KDV, hesapla­nan vergiden fazla olduğu durumda ara­daki fark sonraki döneme devrolmakta, tersi durumda ise ödenecek KDV çık­maktadır.

Mükellefin faaliyeti devam ettiği sü­rece işleyen bir süreç olmakla birlikte, faaliyetin sona ermesi halinde Devre­den KDV si olan mükelleflerin indirim imkânı kalmadığından dolayı KDV’nin iade edilip edilmeyeceği ve gider yazılıp yazılmayacağı konusuna değinmek isti­yoruz.

Faaliyeti sona eren işletmelerde devreden KDV’nin iadesi

Ticari faaliyetini sona erdiren ve işi bı­rakan mükelleflerin, hesapladıkları ver­gileri, yüklendikleri vergilerden mahsup etmelerine rağmen tamamını indireme­meleri ve Devreden KDV olması halinde bu tutarın iade edilmeyeceği KDV Kanu­nu'nun 29/2 maddesinde açıkça belirtil­miştir. İade hakkı doğuran işlemler KDV mevzuatında tek tek sayılmış olup işi bı­rakan mükelleflerin devreden KDV si bu kapsamda sayılmadığından dolayı iadesi mümkün değildir.

Faaliyeti sona eren işletmelerde devreden KDV’nin gider yazılması

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesine göre mükellefler kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve ben­zeri vesikalarda gösterilen katma de­ğer vergisini indirim konusu yapabilir­ler. İndirilecek KDV’nin gider yazılma­masına ilişkin Kanunun 58. maddesi ise “ Mükellefin vergiye tabi işlemleri üze­rinden hesaplanan Katma Değer Vergi­si ile mükellefçe indirilebilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergi­si matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.” şeklindedir.

KDV Uygulama Genel Tebliğinde ise; indirilemeyecek KDV’nin gelir ve ku­rumlar vergisi matrahlarının tespitinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınacağı belirtil­miştir.

KDV Kanununda faaliyeti sona eren işletmelerde Devreden KDV’nin gider yazılabilmesine yönelik düzenleme ol­mamakla birlikte kanunun 58. madde­si uyarınca indirim imkânı kalmayan KDV gider olarak yazılabilmektedir. Bu değerlendirmemiz vergisel bir yorum olmakla birlikte Gelir İdaresinin faali­yeti sona eren işletmelerde Devreden KDV’nin gider yazılabilmesi yönünde çok sayıda Özelge si bulunmaktadır.

Vefat halinde devreden KDV vergi incelemesi sonucuna göre indirilir

Vergi Usul Kanununun 164. maddesi uyarınca ölüm işi bırakma hükmünde­dir. Ölüm tarihi muris için işi bırakma, mirasçıları için ise işe başlama olarak kabul edilir. İşletmenin sahibinin ölümü halinde, kanunî mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dâhil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriy­le (bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde KDV hesaplanmayacaktır. Ayrıca, mu­ris adına verilen son katma değer vergisi beyannamesinde “sonraki döneme dev­reden katma değer vergisi” bulunması halinde bu tutar, mükerrer indirime yol açmayacak. 213 sayılı Vergi Usul Kanu­nunda düzenlenen zamanaşımı süreleri ile bağlı olmaksızın yapılacak vergi in­celemesi sonucuna göre indirime konu edilebilecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar