Fosil yakıttan yeni enerjiye

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

Petrol fiyatının geçmişte birlikte hareket ettiği birçok dinamiğe uyumsuz şekilde yükseldiği ve neredeyse bütün yatırım bankalarının fiyat beklentilerini 100 dolar ve üstüne yerleştirdikleri bir ortamda petrolün düşmesi gerek demek pek olmayacak tabi.

O zaman gelin büyük petrol şirketlerinin CEO’ları, yatırım şirketlerinin CEO’ları ve enerji analistleri petrolün geleceği için ne demişler bir bakalım. Goldman Sachs’in CEO’su çevrecilerinde ve temiz enerji temasının bütün baskısına rağmen fosil yakıt üreten geleneksel enerji firmalarının desteklenmesini savunuyor.

Gerekçe olarak ise bu şirketlerin küresel ekonomi için çok önemli olduklarını gösteriyor ve bankalar tarafından finansal olarak desteklenmeleri gerektiğini söylüyor. Aslına- bakarsanız bir noktada hakkı da var. Bırakın son 10 seneyi, son 3 senede bile dünyada kullanılan enerjinin çok önemli bir kısmı aslında fosil yakıt dediğimiz petrol ve gazdan elde edildi.

Son dönemin modası olan rüzgar, güneş, hidro, elektrik (ki aslında önce bahsi geçen enerji türlerinin çevriminden elde ediliyor) enerji kaynakları ise fosil yakıttan elde edilen enerji olmasaydı hali hazırda dünyanın enerji ihtiyacını karşılamaya yetmiyordu. Kaldı ki elektrifikasyon bu hızıyla devam ederse, ülkelerin elektrik şebekesinin gerekli elektriği kaldıracak alt yapısının da olmadığı konuşulan riskler arasında.

Konu sadece dışarıdan gelecek finansal destekle de bitmiyor. Büyük petrol şirketleri de değişime ayak uydurmak için yatırımlar yapıyorlar; kimisi yeşil enerjiye meyletmek için, kimisi ise fosil yakıt dünyasındaki hegemonyasını sürdürmek için…Örneğin Exxon Mobil değişen dünyada “ben de varım” demek için benzin üretiminin bir kısmını çeşitlik kimyasallara dönüştürüyor.

Aslında daha önceleri bunu sadece ürün gamını çeşitlendirmek için geliştirdikleri bir proje olarak düşünüyorlardı, ancak bu proje değişen dünyada petrolden uzaklaşmak için alt yapısı hazır bir yeni dönem çalışması haline geldi. Her ne kadar elektrikli araçlar şimdilik ağırlıklı olarak kara yollarında kullanılıyor olsa da özellikle deniz taşımacılığında kullanılır hale gelmesi akaryakıt talebinde son derece ciddi bir azalmaya neden olacaktır.

Exxon Mobil de bunu görebilen bir şirket olduğu için zaten hali hazırda gaz yağı ve düşük sülfürlü motorin üretimini azaltmaya başlamıştı. Hatta geçen haftalarda şirket yöneticilerinin yatırımcılarla yaptıkları toplantılarda gerekirse yakın gelecekte benzin üretimini bile düşüreceklerini paylaştılar. Onun yerine her türlü plastikte ve günlük hayatın içinde bulunan ve hammaddesi petrol olan kimyasallara ağırlık vereceklerini söylüyorlar.

Doğrusu bir hisse yatırımcısı olarak üzülmedim değil. Sonuçta devasa bir entegre petrol şirketinden yine kağıt üzerinde devasa olan bir petrokimyasal şirketine dönüşüyor. Gelir kalemleri çok değişecek ve ben artık portföyümde böyle bir hisse ister miyim bilemiyorum.

Ancak çok da enseyi karartmamak gerekir; söylediklerine göre aslında 2030’a kadar gelirlerinin önemli çoğunluğunu bio yakıtlardan elde edecekler. Sonraki ana gelir kalemi ise petrokimyasallar olacak. Benzin, dizel gibi akaryakıt gelirleri ise 2030 itibarıyla neredeyse sıfıra inmiş olacak. Bakalım bir devin içinden başka bir dev mi çıkacak yoksa yeni dünya devleri yitip gidecek, yerine yenileri mi gelecek?

Altın düşer mi?

 Faiz konusuna bir süre girmeyecektim ama bana en çok sorulan sorulardan birisi de “ne olacak bu altının hali?” oluyor. Bunu cevaplamak için faize değinmeden edemeyeceğim.

Artık bir çoğumuzun da bildiği üzere altın fiyatını etkilen 2 önemli faktörden birisi Amerikan Doları’nın satın alma gücü, diğeri ise faiz. Dolar önemli çünkü satın alma gücü artarsa eskiden örneğin 2000 Dolar verip aldığımız altını bugün daha az dolar vererek, mesela 1850 dolar vererek alabiliyoruz.

Çünkü Dolar’ın gücü arttı. İşte size altın düştü haberi! Faiz bacağı ise şöyle işler; altının bir iç verimi olmadığı için durduğu yerde gelir üretmez. Oysa tahvil, bono gibi faiz enstrümanları durdukları yerden getiri elde ederler çünkü üzerlerinde getirisi vardır – faiz! Bu nedenle de faiz artarsa kimse altın istemez.

Sonuçta biraz uğraşarak, bu faktörleri kullanıp kendime bir altın endeksi hazırladım. Bu endekse göre cari koşullar itibarıyla altın olması gereken fiyatın yaklaşık 110 USD üzerinde işlem görüyor. Tabi ki işi gücü bırakıp satalım demek değil ama yukarıdan aldığımız altınlara ortalama yapmak için piyasanın gelişimini biraz daha görmekte fayda olacaktır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Haftanın heyecanları 09 Nisan 2024
Kafalar hala karışık 27 Şubat 2024