Geç kalanların emeklilik maliyeti yaklaşık iki katına çıkacak

2025, son ekonomik avantaj yılıdır.

Emeklilik sistemimizde geç­miş hizmetlerin isteğe bağlı olarak prim ödenerek değer­lendirilmesini sağlayan borç­lanma hakkı, çalışanlar için hem emeklilik tarihini öne çekmenin hem de eksik prim tamamlama imkânının en önemli aracıdır. Ancak 1 Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girmesi beklenen düzenleme ile borçlanma maliyetlerinde tarihi bir artış yaşanacak. Bu artış öyle sıradan bir artış de­ğil; bazı borçlanmalarda tek, bazı borçlanmalarda ise çift yönlü bir zam etkisi doğura­cak.

Borçlanma hakkı olan süreler – artış açısından kritik ayrım

-Sadece asgari ücret artışı­na tabi olan borçlanmalar. (Tek artışlı)

Bu borçlanma türlerinde oran değişmeyecek, yalnızca asgari ücrete yapılacak zam oranında maliyet yükselecek­tir:

-Doğum borçlanması (oran sabit: %32)

-Yurtdışı borçlanması – ça­lışma, işsizlik ve ev kadınlığı süreleri (oran sabit: %45)

Bu grupta kanunen oran ar­tışı yapılmayacak; fakat brüt asgari ücret artacağı için ma­liyet yükselmeye devam ede­cektir.

Hem oran hem asgari ücret zammı ile artacak borçlanmalar (Çift artışlı)

Aşağıdaki sürelerde 1 Ocak 2026 itibarıyla borçlanma ora­nı %32’den %45’e çıkacak ve ayrıca asgari ücrete yapılacak zam maliyeti ikinci kez artıra­caktır:

-Askerlik borçlanması

-Avukatlık stajı süreleri

-Doktora ve tıpta uzmanlık eğitim süreleri

-Fahri asistanlık dönemleri

-Kamu personelinin ücret­siz izin dönemleri

-Seçim nedeniyle görevden ayrılanların açıkta geçen süre­leri

-1416 sayılı Kanun’a göre resmi öğrenci olarak yurt dı­şında geçirilen süreler

-Tarım Bağ-Kur ve vergi/ oda kaydı olup tescil edilme­yen süreler

-Kısmi süreli çalışanların eksik günleri

-Grev, lokavt ve tutukluluk­ta geçen süreler

Bu borçlanmalarda maliyet, biri oran artışından, diğeri as­gari ücret artışından olmak üzere iki ayrı zam dalgasına maruz kalacaktır.

-Rakamlarla etkisi: 1 yıllık (360 gün) borçlanma örneği

Mevcut brüt asgari ücret (2025 için): 26.005,50 TL

Günlük kazanç: 866,85 TL

-Bugünkü oran (%32):

866,85 × %32 = 277,39 TL (gün­lük)

277,39 × 360 gün = 99.860 TL (yıllık)

-1 Ocak 2026’da oran %45 olduğunda:

866,85 × %45 = 390,08 TL (asgari ücret değiş­meden)

360 gün = 140.428 TL

-Asgari ücret %30 artarsa:

Günlük kazanç 1.126 TL’ye yükselir

-126 × %45 = 506,7 TL

360 gün = 182.412 TL

Yani bugün 100 bin TL’ye borçlanılan bir yıllık süre, 2026’da 180 bin liranın üze­rine çıkabilir. Bu artış oranı %80’e kadar ulaşabilir.

Değerlendirme: Emeklilikte zamanlama artık stratejik bir karardır

Borçlanma hakkı, sade­ce emekliliği öne çekmek için değil, gelecekteki finansal yü­kü azaltmak için de önemli bir tercihtir. Mevcut sistem­de 2025 yılı bir fırsat yılıdır; borçlanma başvurusunu bu­gün yapanlar hem düşük oran­lardan hem de mevcut asga­ri ücretten yararlanacaktır. 2026’ya ertelenen her borçlan­ma talebi, aynı süre için iki kat maliyet ödemek anlamına ge­lecektir. Bu durum, çalışanlar açısından sadece hukuki bir hak kaybı değil, aynı zamanda ciddi bir ekonomik kayıp anla­mına geliyor.

Son söz:

Borçlanma hakkı ertele­nirse emeklilik maliyeti iki katına çıkacak.

2025, son ekonomik avan­taj yılıdır.

31/12/2025 tarihine kadar yapılacak başvuru, 1/1/2026 ve sonrasına göre yüz binler­ce liralık yükten kurtarabilir. Emeklilik planlaması artık er­telenecek bir tercih değil, mali açıdan zamanlaması iyi yapıl­ması gereken stratejik bir ka­rardır.

Yazara Ait Diğer Yazılar