Geleceği finanse etmek: Yeşil Taksonomi

Finansal kararlar gezegeninin geleceğini de şekillendiriyor. Ekonominin yeni pusulası “yeşil finansman” kalkınma stratejileri için çok etkili bir yerde duruyor. Temiz enerji, sürdürülebilir şehirler ve iklim eylemi gibi Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın önemli bir bölümünün gerçekleşmesi yeşil finansmana bağlı. 

Gezegende insan yaşamının sürmesi için, paranın akış yönünün değişmesi gerekiyor. Devlet bütçeleri sınırlı, uluslararası yardımlar yetersiz kalıyor. Yeşil finansman, özel sektör sermayesini de büyük dönüşüme dahil ediyor. Bugün bankadan kredi talep ettiğinizde, faiz oranınızın enerji verimliliği yatırımı yapıp yapmadığınıza göre değiştiğini görebilirsiniz. Finansmana erişim yolları çeşitlenerek tüm yatırımcılara açılıyor. Yeşil tahviller, sürdürülebilirlik bağlantılı krediler, karbon piyasaları, etki yatırımları, iklim odaklı fonlar bunlara örnek.

Peki bir yatırım gerçekten “yeşil” mi, yoksa aslında bir yeşil badana denilen “greenwashing” durumu mu söz konusu olduğunu nasıl anlayacağız? Bunun için Avrupa Birliği “Yeşil Taksonomi” sınıflandırma sistemini geliştirdi. “Yeşil mi, değil mi?’ sorusunun cevabını piyasanın vicdanına bırakmıyor, kurallara bağlıyor. Türkiye de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda yeşil taksonomi çalışmalarına başladı. Raporlamada şeffaflık, çevresel etkiyi ölçme ve hesap verebilirlik dönemi başlıyor. 

Türkiye’de yeşil finansman ve yeni kurallar

Türkiye’de iş dünyasında sürdürülebilir kalkınma için 2005 yılından bu yana çalışan Sürdürülebilir Kalkınma Derneği SKD Türkiye, T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı iş birliğiyle bu konuda çok önemli bir webinar düzenledi. “Yeşil Taksonomi ne getiriyor? Finansmana erişimde yeni kurallar” başlıklı bu webinar’a katılma şansım oldu. 

Panelde yeşil dönüşümde finansmana erişimdeki gelişmeler, uluslararası düzenlemeler ve iş dünyasına yansımaları ele alındı. Özellikle şu konulara değinildi: AB Taksonomisi ile uyum ve Türkiye’deki yansımaları. Şirketler için raporlama ve uyum gereklilikleri. Yeşil finansmana erişimde ortaya çıkan yeni kurallar. Türkiye iş dünyasına olası etkileri. Bu çok değerli webinar kaydı SKD Türkiye web sitesinden izlenebilir.

SKD Türkiye Genel Sekreteri Konca Çalkıvik açılış konuşmasında “yeşil dönüşümün finansman boyutu ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada sermaye akışlarının önemini” vurgulandı. Yönetim Kurulu Üyesi Seçil Yıldız moderatörlüğünde, T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer “yeşil taksonominin genel çerçevesine ve kamu kurumlarının süreçteki rolüne” değindi. Garanti BBVA Sürdürülebilirlik Direktörü İrem Berzilay ise “şirketler için raporlama yükümlülüklerini, özel sektörün yeşil finansman araçlarına erişimde yaşadığı fırsatları ve zorlukları” belirtti.

Ülkemizde iş dünyasının sürdürülebilirlik dönüşümüne yönelik SKD Türkiye çok değerli çalışmalar gerçekleştiriyor. “Yeşil finansmanın yalnızca çevresel hedeflerin değil, aynı zamanda rekabetçiliğin de merkezinde yer aldığı” konusunun altını özellikle çizerek yol göstermeye devam edeceğini söylüyor.

Yeşil finansman, büyük dönüşümün motoru ve artık hayatımızın tam ortasında. Sadece kâra değil, çevresel ve sosyal etkiye de odaklanıyor. Finans, hem ekonominin hem de iklimin kaderini belirliyor. Eğer geleceği finanse etmezsek, zaten geriye ne harcanacak para, ne de yaşanacak bir gezegen kalacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar