Sürdürülebilir yaşam için “Zehirsiz Sofralar”
Dünya nüfusunun 2050’de yaklaşık 10 milyar olacağı tahmin ediliyor. Artan insan nüfusunu doyurmak için tarımda verim artıran “tarım ilaçları” yani pestisit kullanımı çözüm olarak gösteriliyor. Aslında “ilaç” denilen pestisit gerçekte tarım zararlılarını öldüren zehir. Pestisit açlığın ilacı değil, açlığa yol açabilecek sorunların nedeni. Toprak canlılığını öldürüyor, su kaynakları ve havayı kirletiyor, biyoçeşitliliği yok ediyor.
Pestisitler bugün soframızı doldururken yarının topraklarını çoraklaştırıyor. Gelecek neslin gıdasını büyük bir iştahla yok ediyoruz. Pestisitin çocuklar, hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerde kanser, hormonal bozukluk, kısırlık, sinir sistemi hastalıkları ve gelişim geriliklerine yol açabileceği belirtiliyor. Oysa, sürdürülebilir üretim ile daha iyi bir gelecek yaratabiliriz.
Türkiye’de pestisit kullanımı
Zehirsiz Sofralar Platformu, pestisit denetiminin tohumdan sofraya yani hasat öncesi, hasat zamanı, depo, pazar ve markette de yapılmasını; sonuçların şeffaflıkla paylaşılmasını talep ediyor. “Türkiye’de en çok pestisit kullanılan 10 ilin hektar başına pestisit kullanımı 6,70 kg-lt ile dünya ortalamasının neredeyse 3 katı” olduğunu belirterek şu verileri paylaşıyor: “Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye’nin tamamındaki tarımsal üretimi dikkate alarak, ortalama hektar başına 2,22 kg pestisit kullanıldığın, bunun 2,37 kg dünya ortalaması ve 3,24 kg AB ortalamasından daha az olduğunu açıkladı.
Ancak yoğun pestisit kullanılan ve AB’den pestisit sebebiyle geri dönen sebze, meyve ve sera ürünleri üretiminde öncü illere bakarsak bu veri gerçekleri yeterince yansıtmıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı 2024 yılı verilerine göre, Türkiye’de pestisit kullanımında ilk 10 sırada İzmir, Çanakkale, Bursa, Manisa, Mersin, Konya, Adana, Antalya, Malatya ve Aydın var. Tarımsal üretimde stratejik öneme sahip bu illerde toplam 31 milyon 29 bin 741 kg-lt pestisit kullanılıyor. Çayır-mera hariç toplam 5 milyon 112 bin hektarlık tarım alanında pestisit kullanımı hektar başına 6,07 kg-lt. Nadas alanları çıkınca oran 6,7 kg-lt/ha’ya yükseliyor. Tahıl ambarı Konya çıkınca, kalan 9 ilde hektar başına pestisit kullanımı 8,9 kg-lt, nadas alanları çıkınca ise 9,5 kg-lt’ye ulaşıyor. Bu iller Türkiye’nin sebze ve meyve üretiminde ve seracılıkta ilk sıralarda. 10 ilin 7’si, Türkiye’de en çok sebze üreten 10 il arasında ve en çok meyve üreten 15 il arasında bulunuyor.
Soframızda zehir istemiyoruz
Platform kurucu üyelerinden Buğday Derneği’nden Ziraat Mühendisi Duygu Saatli pestisite dayalı konvansiyonel üretim yöntemleri yerine doğayla uyumlu, agroekolojik, onarıcı yöntemlere geçilmesi gerektiğini söylüyor: “Tarım ve Orman Bakanlığı, The European Food Safety Authority EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi), Dünya Sağlık Örgütü insanları, doğayı ve canlıları zehirleyen pestisitleri ruhsatlandırıp, uzun vadeli yeterli bilimsel araştırmalar ve analizler yapılmadan kullanımına izin vermemeli.”
2019’da tarım zehirlerinin yasaklanması ve alternatiflerin desteklenmesi için bir araya gelen STK ve sivil inisiyatifler Zehirsiz Sofralar Platformu olarak çalışıyor. Zehirsiz Kampanya’ya bugüne kadar 200 bini aşkın kişi imza desteği verdi. Tarım ve Orman Bakanlığı, AB geçiş sürecinde 200’ün üzerinde, kampanya döneminden bugüne kadar 37 pestisit aktif maddesinin kullanımını yasakladı. Ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlediği 13 aktif maddeden 9’u hâlâ yasaklanmadı. Zehirsiz bir gelecek için platform desteklerinizi bekliyor.