Gıdada satın alma/ evlilik/flört yılı
Tarım ve gıda devleri işlerini büyütmek için, trend pazarlardaki uzman şirketlerle flört ediyor, evleniyor veya onları satın alıyor. “Sağlıklı atıştırmalıklar/proteince zengin içecekler/fonksiyonel gıdalar/kültür et gibi gıdanın hızlı büyüyen inovatif pazarlarına girmek isteyen devler, küçük ama alımlı/uzman şirketlere gönlünü kaptırıyor.
General Mills yoğurt üreten şirketini satarken küresel anlamda en hızlı büyüyen evcil hayvan maması pazarına odaklanmaya karar verdi. PepsiCo, Siete Foods’u 1,2 milyar dolara alarak Doritos gibi görece az sağlıklı atıştırmalıklar yanına etnik yiyecekler kategorisini eklemiş oldu.
Tyson FoodsBeyon Meat Future, Upside Foods gibi hücresel et üreticilerine yatırım yaptı. JBS, İspanyol start-up BioTech Foods’u satın aldı. Migros, Givaudan ve Bühler güçlerini birleştirerek hücresel gıda teknolojileri alanında çalışacak ‘The Cultured Hub’ı açtılar. Mars Kellonava’yı 36 milyar dolara aldı. Uzmanlara göre 2025, “tarım ve gıdada temkinli büyüme/trend alanlara yatırım yapma/fonksiyonel gıda üreten uzman markalarla cilveleşme/maliyetleri düşürme/gıda güvenliği standartlarını artırma yılı” olarak değerlendirecek.
Asgari ücretin yüzde 10’u ekmeğe
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, Ocak 2025 dönemi gıda enflasyonunu yüzde 3,9 olarak açıkladı. Mevsim meyveleri ve bazı sebzelerde düşüş yaşanırken limon gibi üretimi yüksek ürünlerde bile fiyat artışı takibe değer. Çiğ süt fiyatındaki artış sonrası yoğurt fiyatı güncellenirken sütlü tatlıların da tadı kaçtı.
TÜİK’e göre gıdadaki enflasyon bir önceki aya göre yüzde 5,47 arttı. FAO’ya göre 2024’te dünya genelinde gıda fiyatları yüzde 6,7 artarken Türkiye’de yüzde 43,6 artış yaşandı, acaba niye? Asgari ücretle geçinen dört kişilik çekirdek bir ailenin aylık ekmek maliyeti yaklaşık 2 bin TL, asgari ücretin yaklaşık yüzde 10’u. Yanında bir de simit yerse vay haline. Maaşın tamamı Bomonti pazarı çıkışlı ata tohumu ekmeğe yetmez. Aile yılını ziyadesiyle yaşarken geleneğin mayalandığı sofrada tadımız kaçmak üzere.
Meksika’dan ABD’ye misilleme
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, “ABD’nin yeni gümrük vergilerini uygulayacağına inanmadığını, ihtiyaç halinde kendilerinin de bir planının olduğunu. Otomotiv endüstrisinde yüzde 5 ile 20 arasında ek vergiler koyabileceklerini. Trump’a oy veren eyaletler için önemli olan elma, patates, peynir gibi ürünlere ek vergi getirebileceklerini, fakat hâlâ diyalogda olduklarını” söylüyor. Meksika’dan sonra Kanada Başbakanı Justin Trudeau da Trump’ın ‘fentanil ve yasadışı göçü’ sebep göstererek yüzde 25 gümrük vergilerine misilleme yapacağını duyurdu. 4 Şubat’ta “ABD’den ithal ettikleri 155 milyar dolarlık portakal suyu, kahve, fıstık ezmesi gibi pek çok ürüne yüzde 25 ek verginin yürürlüğe gireceğini” duyurdu.
Amerikalı çiftçiler endişeli
Ülkeler arası tarım ticaretinde silahlar çekilmişken ABD Çiftlik Bürosu Başkanı Sippy Duvall, “değer bakımından üç büyük tarım pazarına ağır gümrük vergisi kararının ABD’li çiftçilere çok büyük zarar vereceği” konusunda hükümeti uyardı. ABD tarım gelirinin yüzde 30’u; Meksika, Kanada ve Çin kaynaklı. Uzmanlara göre, “Trump’ın komşularıyla oynadığı tehlikeli oyun, tüketici harcama ve yatırımlarını yüzde 2,1 azaltabilir.
Cabası, yoksul dünyaya nur topu gibi bir gıda enflasyonu. Trump’ın yeni dünya paradigmasını desteklemek üzere ABD’nin iklim farkındalığı belleği siliniyor. Trump Çevre Koruma ajansı (EPA) Kurum Bilim Danışmanlarını görevden aldı. Uzmanlara göre Trump, kurumlara ‘iklim inkârcılığını destekleyecek’ nitelikte yayın yapacak isimleri atıyor. Hükümete ait web sitelerindeki bilgi ve makaleler siliniyor, NASA’nın iklim web sitesi ‘iklim’ kelimesi yerine, ‘bilime ilişkin daha bütünleşik bir portala geçiş’ mesajı kullanıyor, iklim değişikliğine odaklanan belgeleri sınırlandırılıyor. Görüşler, Amerikalı bilim insanlarının dünya bilim çevreleriyle bağını zayıflatacağı yönünde.
Trump sadece iklim konusunda değil bir çok bilim dalında araştırma fonu sağlayan hibe ve kredi programlarını dondurarak ‘bilimde kaos’ yaşanmasına neden oluyor. Velhasıl, tarımda bolluk yılını bile yönetirken zorlanan memleketimin tarımda kaos yılını, TMO’nun Aralık Ayı Fenolojik Değerlendirme Raporu’na göre yağışların yüzde 60 azaldığı Konya, Urfa, Diyarbakır, Mardin’deki verim düşme riskini nasıl yöneteceği, elini korkak alıştırmayacak dış mihraklarla nasıl mücadele edeceği merak konusu.