Görünmeyen emek, sessiz fedakarlık

Her sabah yeni bir başlan­gıç. Sağlıkla gözlerini­zi açıp yeni bir güne uyanabil­diyseniz bu size bahşedilen en büyük lütuf.

Her gün kendi heyecanı ve yeni sürprizleriyle gelir.

Eğer Tarım ve Orman Ba­kanlığı gibi devasa bir kuru­mun başındaysanız, her gün fazlasıyla yeni sorunla karşı­laşırsınız.

İklim değişiminden tarımsal üretim planlamasına, Kahveren­gi Kokarcadan ŞAP hastalığına, di­key tarımdan agrivoltaik tarıma, su ürünleri üretiminden orman yan­gınlarına, gıda güvencesinden tarım diplomasisine kadar milyonlarca farklı özellikte canlı ve cansız ma­teryal, çok farklı sosyal ve ekonomik meseleler… Hepsi, her gün önünüze gelir ve çoğu acil çözüm bekler.

Görev taşınır, acı bastırılır

Zarife Teyze, 87 yaşında, 15 Tem­muz sabahında Hakk’ın rahmetine kavuştu. O gün hem duygusal hem de yoğun bir gündü. Bakan İbrahim Yumaklı, yoğun temposuna ara ver­mek zorunda kaldı, muhterem ka­yınvalidesinin defin işlemlerini biz­zat takip etti ve kısa süren bir tazi­ye programı sonrası Tekirdağ’daki yangın bölgesine geçti. Gece geç sa­atlere kadar yangını koordine etti ve hemen ardından Ankara’da kabine toplantısına katıldı.

Son olarak da ertesi gün, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Pro­jesi’nin hayvan teslim törenine ka­tıldı. Bir gün ülkenin en batısında, ertesi gün en doğusunda… Üstelik tümü acil ve farklı sorunlar. Hepsi sizden çözüm bekliyor.

Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek

Bugünkü yazının tamamını bu projenin detaylarına ayıracaktım. Fakat biraz empati yaptım. Kendimi Sayın Yumaklı’nın yerine koydum. Sorumluluk ağır, sorunlar büyük ve bir gün dahi mola veremiyorsunuz.

En yakınınızın, anne bildiğiniz bir insanın acısını bile tam anlamıy­la yaşayamıyorsunuz. Çünkü ülke­nin bir ucunda orman yanıyor, di­ğer ucunda ise et ihtiyacını çözme­niz gerekiyor.

En acısı da siz uykusuz ve stres­liyken, ülkenin dört bir yanındaki sorunlara çözüm üretmeye uğraşır­ken, hakkınızda yapılan yoğun de­zenformasyon kampanyaları, mo­ral ve motivasyonunuzu aşındırır, enerjinizi sömürür.

Biraz daha anlayışlı olmamız ge­rekmiyor mu?

Gençler, kadınlar ve hayvancılığın geleceği

Bakan Yumaklı, 18 kriter üzerin­den 4 bin 351 yetiştiricinin projeden yararlanma hakkı elde ettiğini açık­ladı. Ancak asıl çarpıcı veri, yararla­nıcıların yüzde 42’sinin kadın olma­sı. Demek ki kadınlara sağlanan ila­ve puanın etkisi olmuş.

Kadının kırsalda, üretimde ve aile yapısında birleştirici rolü göz önüne alındığında, bu oran ümit verici.

Yine hak sahiplerinin yüzde 80’inin genç olması, bu sektörün ge­leceği açısından önemli bir gösterge sunuyor. Tarımsal istihdamda alt­mışa yaklaşan ortalama üretici ya­şının aşağı çekilmesi bakımından gençlere bu desteklerin artarak sür­mesi gerekiyor.

Bir başka önemli sonuç, yararla­nıcıların yüzde 90’ının halihazır­da hayvancılıkla uğraşıyor olması. Geçmiş tecrübeler, bu tür destekle­rin sonradan bu işe girenler için ka­lıcı başarı sağlamadığını gösteriyor.

Yararlanıcıların yüzde 15’i veteri­ner hekim, ziraat mühendisi ve gıda mühendislerinden oluşması öne çı­kan bir başka boyut. Bunlara iki kat hayvan sağlanacak olması önemli olmakla birlikte bu oranın artırıla­bilmesi için yeni teşviklere de ihti­yaç duyulacak gibi görünüyor.

Dağıtımı başlayan hayvanlar gebe düve ve etçi ırk. Ülkemizin et ihti­yacının yerelden karşılanması, Tİ­GEM güvencesiyle etçi anaç hayvan varlığının artırılması açısından çok değerli olan bu projenin başarısı, hak sahibi işletmelerin iyi izlenme­sini gerektiriyor.

Son söz

Böyle değerli bir projeyi hayata geçiren; Başta Sayın Bakan Yumaklı olmak üzere, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen, Hayvancılık Ge­nel Müdürü Salih Çelik ve TİGEM Genel Müdürü Hasan Gezginç’e te­şekkür borçluyuz.

Yazara Ait Diğer Yazılar