Suriye’nin tarım ekonomisinde derin kriz-2

Planlama için sağlıklı verilere ih­tiyacınız var. Çünkü ölçemezse­niz planlayamaz, planlayamazsanız yönetemezsiniz. Ülkemizde devam etmekte olan tarım sayımı deneyi­mi, tarımsal alan ve tarımsal nüfus olarak daha az olan Suriye’de bir an önce uygulanmalı.

Su hayati önemde

Öncelikle Suriye’nin yer altı ve yer üstü su potansiyeli sağlıklı bir şekil­de ortaya konulmalı. İyi bir su yöne­timi için, yüzey sulama yerine, kısa ve orta vadede; kapalı, basınçlı ve ko­talı sulama sistemine geçilmeli. İs­rail’in Golan Tepeleri’ndeki su kay­naklarını elinde tutuyor olması Suri­ye açısından büyük bir darboğaz.

Su başta olmak üzere kaynak kulla­nım ekonomisini esas alan tarımsal üretim planlamasının önceliği, Tür­kiye’de olduğu gibi stratejik ürünler­de yeterliliği sağlamak olmalı. Bu­nun için sulanan alanlar başta olmak üzere üretim alanları genişletilmeli, üretim artışı öncelikle iç talep, son­rasında ise dış pazarlar için, müm­kün olduğunca katma değerli ürünle­re dönüştürülerek gerçekleştirilme­li. Hayvancılıkta küçükbaşın hâkim olması dolayısıyla otlatma ihtiya­cının fazlalığı, buna karşılık otlat­ma alanlarının 2025 yılında kurak­lık nedeniyle kuruması hayvancılığa darbe vurmuştur. Halen Türkiye’nin Suriye’de uyguladığı örnekleriyle, li­sanslı depoculuk modeli yaygınlaştı­rılmalı. Depolama ile birlikte ülke­nin Lazkiye Limanı, lojistik üstün­lük sağlama avantajına sahip.

İlk iş planlama

Tüm bu önceliklerin belirlenme­si için Türkiye’den üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili diğer paydaşların katılımıyla ortak akıl toplantıları yapılmalı, stratejik bir plan hazırlanmalı.

Tarımsal destekler ve teşvikler, tarımsal üretim planlaması kapsa­mında, tarımsal örgütleri güçlen­direcek, kadın ve gençleri kırsalda tutabilecek şekilde kullandırılma­lı. Kırsalda aile ve aile işletmeciliği güçlendirilmeli.

Ülkenin tarımda sıçramaya ihti­yacı var. Bunun da yolu dijital araç­lara hâkim gençlerden geçiyor. Tür­kiye’de kırsalı terk eden gençleri geri çevirmek pek mümkün olmu­yor. O nedenle Suriye’de gençler ta­rımdan uzaklaşmadan bu alan cazip hale getirilmeli.

Dünyanın en büyük tarım işlet­mesi olan Ceylanpınar TİGEM, üretim girdileri ve üretim teknikle­ri konusunda Suriye’ye önemli des­tek sağlayabilir.

Konya’da yaşanmakta olan yeral­tı suyu sorunu, Suriye’nin kuzeyin­de çok daha ağır bir şekilde yaşandı. Bu konuda DSİ’nin desteğinde özel düzenlemeler yapılmalı.

Ülkemizde olduğu gibi Suriye’de de bu yıl buğday üretimi kuraklık­tan çok etkilendi ve yüzde 50 civa­rında daraldı.

Meyveler ve baklagillerde de ağır kayıplar var. Değirmencilik, depo­lama, kuraklığa dayanıklı çeşitler ve kuraklık sigortası, Suriye’nin gıda güvencesi bakımından hayati önemde.

Tarım arazilerinde savaştan geri­ye kalan mayınlar, enkaz ve kirlilik acilen temizlenmeli.

Kırsaldaki üreticilerin hassasi­yetlerine uygun faizsiz finansman modelleri konusunda Türkiye de­neyimleri aktarılabilir.

Tarımsal voltaikler, enerji, su ve gıda üçlüsü açısından önemli avan­tajlara sahiptir ve uygun bölgelerde pilot uygulamalara başlanabilir.

Türkiye, Suriye’deki tarımsal alt­yapının ve tarım ekonomisinin geli­şimi için geç kalmadan tarım ateşesi atamalı ve geniş kapsamlı ikili tarım­sal işbirliği anlaşmaları yapılmalı.

Suriye’nin orman envanteri çıka­rılmalı ve ayrı bir orman eylem pla­nı hazırlanmalı.

Suriye’ye komşu illerdeki ziraat fakülteleri başta olmak üzere tarım­sal eğitim ve araştırma konularında işbirlikleri geliştirilmeli. Kısmen başlatılmış bulunan tarımsal yayım ve eğitim çalışmaları kurumsallaş­malı, üretici, yayımcı ve araştırmacı üçlü sac ayağı için ülkenin yapısına uygun bir model ortaya konulmalı.

Gıda ürünlerinin etkin pazarlan­ması için sözleşmeli üretim uygula­maları yaygınlaştırılmalı.

Jeotermal imkanların olduğu bölgelerde organize sera bölgeleri oluşturulabilir.

Ezcümle; kardeş iki ülke, tarım alanında güç birliği oluşturmalı, öncelikleri iyi belirlemeli, kaynak­ları etkin kullanmalı ve gıda güven­cesini sağlamak için işbirliği yap­malıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar