Gündeme dönebildik mi?
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızda meydana gelen deprem silsilesi bizlere yeniden enflasyon ya da kur kaynaklı sorunlardan daha büyükleri ile yüzleşmemiz gerektiğini hatırlattı.
Ülke nüfusunun beşte birinin yaşadığı İstanbul’da deprem gerçeğine karşı her zaman hazırlıklı olmalıyız ve ne pahasına olursa olsun kentsel dönüşüme öncelik vermeliyiz.
Can güvenliği ikinci plana atılamaz.
Faiz indirimlerinin gelmesi zor gözüküyor
Monden hayatımızdaki kısırdöngülere geri gelecek olursak, faizlerin yükselmesi ile beraber kredi kanalı üzerindeki baskılar artmış durumda.
Kapasite kullanım oranını da aşağı çeken bir üretim düşüşü yaşanması muhtemel. İçeride devam eden siyasi gerginliklere dair yeni bir haber akışı oluşmadıkça global taraftaki iyileşmelerin de etkisinin sınırlı kaldığına şahit oluyoruz.
Tatil olduğumuz dönemde ABD Başkanı Trump’ın hrm Çin’e uygulanacak tarifelerde hem de haftanın açılışında gündemi meşgul eden Fed Başkanı Powell’a dair söylemlerinde geri adım atması risk iştahına olumlu yansıdı.
ABD endeksleri yükseliş kaydederken, gelişen piyasalar da buna büyük ölçüde iştirak etti. Ancak aynı olumlu görünümün bize sirayet etmediğini görmekteyiz. CDS kredi temerrüt risk primi hafif de olsa yukarı gelirken, döviz sepeti bazında yaşanan yükselişin ilerideki dönemde enflasyon üzerinde de negatif etkilerini takip edeceğiz. Dolayısıyla önümüzdeki toplantılarda PPK toplantılarında faiz indirimlerinin ivedilikle gelmesi zor gözükmekte.
Altında belirleyici Merkez Bankaları
Özellikle Türk yatırımcısının her zaman sevdiği ve portföyünde yer verdiği altın konusuna gelecek olursak, Trump’ın attığı uzlaşmacı adımlarla beraber görülen tarihi zirveden %5 gibi anlamlı bir geri çekilme yaşadık.
Özellikle Çin ve Hindistan tarafından gelen talep gösteriyor ki, zaman zaman ülkemizin de dahil olduğu, altını rezervlerini çeşitlendirme aracı olarak değerlendiren merkez bankaları grubu, burada belirleyici konumda.
Diğer yandan İran ile ABD arasındaki görüşmeler ve Ukrayna ile Rusya arasında olası ateşkese dair beklentiler de altın fiyatlarındaki jeopolitik risk köpüğünü kısmen geri alabilir. Dolayısıyla yaşananları ana yükseliş trendi içinde düzeltme olarak değerlendirmek daha makul.