Haftanın iki kritik gündemi: Enflasyon ve Fed’in faiz kararı
Geçen haftanın geneline bakıldığında hem içeride hem de dışarıda, fiyatlamalar üzerinde etki yaratacak önemli bir haber akışı olmadı. Ancak bu haftanın gündemi yoğun. Resmi Gazete’de Cuma gecesi yayımlanan Merkez Bankası’nın ihtiyati tedbir kararları hafta sonu ekonomi çevreleri tarafından tartışıldı.
Karara göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk lirasına geçişi desteklemek amacıyla yabancı para mevduat için zorunlu karşılık oranlarını tüm vadelerde 200 baz puan artırdı. Türk lirası zorunlu karşılıklara ödenen faiz ve telafi oranları yükseltildi. 31 Temmuz 2025’e kadar geçerli olmak üzere, ihracat bedeli satış zorunluluğu yüzde 35’e yükseltilirken, döviz dönüşüm desteği yüzde 3’e çıkarıldı. Atılan bu adım ile döviz rezervlerinin kuvvetlendirilmesi amaçlanırken TL mevduat faizlerine önemli bir etkisinin olmayacağı ifade ediliyor.
Nisan ayı TÜFE verisi geliyor
Haftanın ilk işlem günü Merkez Bankası’nın ihtiyati tedbir kararlarının yanında Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıklayacağı nisan ayı enflasyon verileri kritik. 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik başlatılan soruşturma sonrası piyasalarda yaşanan dalgalanmanın fiyatlara etkisi nisan ayı verisinde daha net görülecek. Genel beklenti TÜFE’nin nisan ayında aylık yüzde 3.3 seviyelerinde gerçekleşebileceği yönünde. Mart ayında enflasyon aylık bazda yüzde 2.46, yıllık bazda ise yüzde 38.10 olmuştu. Enflasyon verilerinin beklentilerin altında gelmesi halinde morallerin bir miktar düzelebileceği görüşü hakim. Aksi halde yani enflasyon rakamlarının beklentileri aşması halinde sıkışık seyrin bir süre daha devamı beklenebilir.
Fed’in faiz kararı izlenecek
Yurtdışında ise ABD ile Çin arasındaki tarife pazarlığı yakından izlenecek. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu haftaki faiz kararı küresel anlamda en önemli gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın son günlerde ‘faiz indiriminde geciktiği’ gerekçesiyle hedef aldığı Fed’in nasıl bir karar alacağı ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın karar sonrası yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor. Tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi ve işsizlik oranının sabit kalmasının ardından Fed’in yapacağı yılın ilk faiz indirimine ilişkin öngörülerin haziran ayında zayıfladığı ifade ediliyor. Para piyasalarında fiyatlamalar Fed’in 7 Mayıs’ta politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını ortaya koydu.
BIST 100’de kritik seviyeler
Borsa İstanbul’da uzun zamandır devam eden aşağı yönlü sıkışık seyir geçen hafta da devam etti. BIST 100 Endeksi haftayı yüzde 2.81’lik kayıpla 9 bin 167 puandan tamamladı. Teknik anlamda endeksin 9 bin puan üzerinde tutunup tutunmayacağı önemli. Endeksin bu seviyelere yaklaştıkça satıcıların azalması, 9 bin puanın altına kalıcı bir düşüş olma ihtimalini azalttığı görüşlerine neden oluyor. Ancak bu görüşün ana dayanağı ‘olumsuz’ bir haber akışının olmaması. Dolayısıyla enflasyon verilerinin beklentiler doğrultusunda ya da beklentilerden daha iyi gelmesi halinde yukarı yönlü bir tepki hareketi yaşanabileceği düşünülüyor. Olası bir tepki yükselişinin ilk direnç noktası 9 bin 400 puan seviyesinde. Bu seviyenin üzerinde 9 bin 650- 9 bin 700 puan önemli bir direnç bölgesi. Kısa vadeli bir rahatlamadan bahsedebilmek için bu seviyelerin üzerine çıkılması gerekiyor.