Hamsi kavağa çıkarsa enflasyon tahmini tutar  

Ben 1983 doğumluyum, çocukluğum tek kanal­lı döneme rastlar. Herkesin evinde en azından siyah be­yaz televizyonların olduğu ve televizyonun her zaman açık olduğu bir dönemden bah­sediyorum. Aklımın ermeye başladığı zamanlarla Türki­ye’de siyasetin hareketlen­diği zamanlar paralel. Şim­di kontrol ettim, Turgut Özal 1989’da Cumhurbaşkanı ol­muş.

Ben Demirel – Özal re­kabetini hatırlıyorum. De­mek ki 1987 ve 1989 seçimle­ri bizim evde televizyondan takip edilmiş. Siyasi tarihe ilişkin benim kişisel hafızam bu döneme kadar gidiyor. Sonraki yıllarda o dönemin ve öncesinin siyasi olaylarını da gerek kitaplardan gerekse de 32. Gün başta olmak üze­re belgesellerden takip ede­geldim.

Ben sağ muhafazakar bir ailede büyüdüm. Hiçbir za­man milli görüş – Erbakan çizgi­sine kaymamış, genel olarak mer­kez sağda kalmış, nadiren de olsa milliyetçi – Tür­keş çizgisine kay­mış bir eksenden bahsediyorum. O hengame içeri­sinde muhteme­len babacan tavrı ve belaga­tinin gücünden kaynaklı en çok Demirel’i severdim. Rah­metli dedem Özal’cı, rahmetli babam da Demirel’ciydi, bu­nun da etkisi olmuş olabilir. Neyse çok uzatmayayım De­mirel’i dinlemek hoşuma git­tiği için birçok veciz sözü de aklımda kalmıştır. Günümüz olaylarını takip ederken za­man zaman bu sözler aklıma gelir.

Enflasyon raporu

Geçen perşembe malumu­nuz yılın ikinci enflasyon ra­poru yayımlandı. İşte o rapo­ru okurken yine aklıma De­mirel’in iki sözü aklıma geldi. Bunlardan biri; 1987 efsane meclis bütçe konuşmasında ANAP’ın politikalarını eleş­tirirken “O zaman Türkiye’de siz hem aşırı enflasyon ola­cak, hem dar gelirli ezilme­miş olacak. Buna Kristof Ko­lomb’un yumurtasını derler. Böyle şey olmaz.” sözü. Diğeri de 1991 seçimleri öncesi Ri­ze’de mitingde yaptığı konuş­mada ANAP’a(o dönem artık genel başkan Mesut Yılmaz) yönelik; “Hamsi kavağa çı­karsa onlar da iktidar olur” sö­zü.

Kolomb’un yumurtası hika­yesi; bir yumurtanın, sivri ta­rafı aşağı gelecek şekilde, ma­sada durmasının imkansız­lığını anlatır.(Kolomb ancak yumurtayı kırarak dik durdu­rabilmiştir) Yani iki söz de as­lında bazı şeylerin olmasının ne derece zor olduğunu göster­mek için kullanılıyor. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmininin orta noktası %24, bandın üstü %29 altıysa %19. Merkez Bankası bu tahmini­ni güncellemedi. Fakat yıl so­nu enflasyonunun da %24 ola­mayacağı çok açık bir şekilde ortada. Herhalde bu konuda Merkez Bankası da hemfikir olacak ki, bu tahminin ancak bütün gezegenler yan yana gel­diğinde tutabileceğini üstü ka­palı bir şekilde belirtmiş.

Merkez diyor ki; küresel ti­caret belirsizliklerinde her­hangi bir olumsuzluk olmaya­cak, Türkiye’nin risk primi içe­riden ya da dışarıdan herhangi bir sebeple artmayacak, TL re­el olarak değerlenmeye devam edecek, talepte yılın ikinci ya­rısında da baskı olacak, enf­lasyon beklentileri düzelecek, ekonomi politikalarında eş­güdüm sağlanacak(yani mali­ye politikası yardımcı olacak). Çıktı açığının negatif düzeyi daha da derinleşecek ve uzun­ca süre burada kalacak. Yani Türkiye ekonomisi uzunca sü­re potansiyelinin altında büyü­yecek.

Ve bu koşullara siyaset ve toplumun diğer kesimleri bu kadar uzun süre sabır gös­terecek. Bu şartlar sağlanırsa bizim enflasyon tahminimiz de tutar. İşte bu kısmı okuyunca yukarıda bahsettiğim Demirel sözleri aklıma geldi. Rahmetli yaşıyor olsaydı; “Hamsi kavağa çıkarsa siz de enflasyon tah­minini tutturursunuz!” derdi muhtemelen.

Yazara Ait Diğer Yazılar