Hanelerin ekonomiye güven kaybı pekişiyor
Tüketici Güven Endeksi eylülde geriledi. Martın ikinci yarısında iç ve nisan başında patlak veren şok dış gelişmelerin etkisiyle sert düşüşe geçen endeks, altı aydır toparlanamadı. Gelecek 12 ayda genel ekonomik duruma ilişkin karamsarlık artışı devam etti. Hane halklarının enflasyonist bekleyişlerinde kırılma beklenen düzeyde değil.
Bu yıl martta son iki yılın zirvesine ulaştıktan sonra, ayın ikinci yarısında patlak veren iç ve dış şokların etkisiyle düşüşe geçen tüketici güveni, altı aydır toparlanamadı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası iş birliği ile yürütülen Tüketici Eğilim Anketi sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi eylülde yüzde 0,4 düşüşle 83,9’a geriledi. Endeks, martta yüzde 5’e yakın artışla yaklaşık son iki yılın en yüksek aylık düzeyi olan 85,9 değerini almıştı. Veri derleme dönemine bağlı olarak ayın ilk yarısındaki durumu yansıtan güven düzeyi, izleyen dönemde siyasi, sosyal ve ekonomik şoklar nedeniyle sert düşüş yaşadı, iniş çıkışlı seyirle birlikte hep bu düzeyin altında kalmaya devam etti. Endeks değeri, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonu ile birlikte içeride artan toplumsal gerilim ve 2 Nisan’da ABD’nin açıkladığı yeni gümrük tarifesi ile kızışan küresel ticaret savaşlarının yol açtığı dış gerilimin yansıması ile nisanda yüzde 2,3 düşüşle 83,9’a inmişti. İzleyen süreçte kısmen toparlanarak mayısta yüzde 1,1 artışla 84,8 olan Endeks, haziranda da yüzde 0,3’lük artışla 85,1 değerini almış, ancak temmuzda yüzde 1,8 düşüşle 83,5’e gerilemiş, ağustosta ise yüzde 0,9’luk bir artışla 84,3 olmuştu. Eylüldeki düşüşle birlikte Endeks, iç-dış gerilim ve belirsizliğin zirve yaptığı nisan ayı düzeyine gerilemiş oldu.
Dezenflasyon beklentisi güçlü değil
Geçen on iki aylık döneme göre gelecek on iki ayda tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin “beklenti” endeksinin değeri eylülde yüzde 0,9 artışla 55,7 oldu. Bu endeksin artması tüketici fiyatları bazında enflasyonda düşüş, azalması ise artış beklentisini yansıtıyor. Buna göre enflasyonda düşüş beklentileri eylülde sınırlı da olsa varlığını korudu. Söz konusu endeksin değeri mart ayında yüzde 6,2 yükselerek 60’a yaklaşmıştı. Şok gelişmelerin ardından nisanda yüzde 6 düşüşle 56, mayısta da yüzde 0,3 düşüşle 55,8’e gerileyen endeks, haziranda yüzde 6,3’lük yeni bir yükselişle 59,4’e çıkmıştı. Temmuzda yüzde 8,7 ile son bir yıldaki en sert aylık düşüşünü kaydederek 54,2’ye inen söz konusu endeksin değeri ağustosta ise yüzde 1,9 artışla 55,2 olmuştu. Temel önceliği enflasyonu tek haneye düşürmek olan parasal sıkılaştırma esaslı ekonomik program kapsamında en güçlü direnç noktasının, psikolojik faktör olarak yerleşiklerin dezenflasyona “ikna” olmaması dile getiriliyor. Tüketici Güven Endeksi sonuçları ise aylar itibarıyla halkın enflasyonist bekleyişlerindeki kırılmanın sınırlı kaldığına işaret ediyor. Gelecek on iki aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama eğilimini gösteren alt endeksteki artış da halkın enflasyonda düşüşe inancının beklendiği kadar güçlü olmadığını yansıtıyor. Kira, gıda gibi temel harcama gruplarında hala görece yüksek seyreden artışların bunda önemli payı bulunuyor. Geçen on iki aya göre gelecek on iki ayda ücretlerin değişimine ilişkin alt değeri ise eylülde yüzde 0,4 düşüşle 104,8’e geriledi.
Güven düzeyi 20 yıldır karamsar bölgede
Tüketici Eğilim Anketi ile ölçülen ve hane halklarının genel ekonomik gidişat ve kendi mali durumlarına ilişkin beklenti ve değerlendirmeleri ile harcama ve tasarruf eğilimlerini yansıtan Tüketici Güven Endeksi, tüm dünyada dikkate alınan öncü bir gösterge. Endeksteki pozitif veya negatif seyir, halkın ekonomiye güven durumunu yansıtıyor, güven düzeyi ise ekonomik gidişat üzerinde belirleyici rol oynayan bir psikolojik faktörü oluşturuyor. Türkiye’de tüketici güveninin ölçümünde baz alınan Tüketici Eğilim Anketi, aylık 4 bin 884 haneden oluşan bir örnekleme kümesi ile gerçekleştiriliyor. Anket, veri giriş programı tarafından tesadüfî olarak seçilen ve haneyi temsil eden 16 ve daha yukarı yaştaki bir bireyle yapılıyor. 0-200 aralığında değer alabilen endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde “iyimser”, 100’den küçük olması “kötümser” düzeyi yansıtıyor. Endeks değerindeki değişimler güvendeki artış azalışları gösteriyor. Türkiye’de aylar itibarıyla en son Nisan 2006’da 100,7 ile “iyimser” bölgede bulunan Tüketici Güven Endeksinin, neredeyse 20 yıldır bu değerin altında kaldığı dikkati çekiyor.
Güven bileşenlerinde eylül tablosu
Tüketici Güven Endeksini oluşturan ve çoğu 100 baz değerin altında seyreden alt endekslerde eylül ayında yaşanan gelişmeler şöyle:
* “Geçen on iki aya göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu”na ilişkin alt endeks yüzde 3,2 düşüşle 67,8’e kadar indi.
* Gelecek on iki ayda hanenin maddi durum beklentisine ilişkin alt endeks ise yüzde 0,2’lik bir artışla 84 değerini aldı.
* Geçen on iki aylık döneme göre mevcut dönemde genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmeyi yansıtan alt endeks de yüzde 0,5 artarak 54,1 oldu.
* Gelecek on iki aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 0,5 düşüşle gerilemeye devam ederek 78’e indi.
* Artması işsizliğin azalacağı-düşmesi artacağı beklentisini yansıtan “gelecek on iki ayda işsiz sayısı”na ilişkin alt endeks değeri önceki aya göre yüzde 0,7 artarak 78,5’e çıktı.
* Son dönemde sosyal konut projeleri ve kredi faizlerinde gevşeme beklentilerinin de etkisiyle gelecek on iki ayda ev satın alma veya inşa ettirmeye ilişkin değer yüzde 6,9 artışla 14,4’e yükseldi, ancak alt endeksler içinde en düşük değeri almaya devam etti.
* Hanelerin gelecek on iki ayda konut tamirine para harcama eğilimine ilişkin endeks ise temmuza göre yüzde 3,3 düşerek 37,9 değerini aldı.
* Gelecek on iki ayda otomobil alma beklentisini ölçen endeksin değeri de yüzde 1,8’lik bir artışla 24,3 olurken, konuttan sonra en düşük beklenti düzeyini oluşturdu.
* Gelecek on iki aylık dönemde tasarruf etme ihtimaline ilişkin endeks yüzde 2,6 düşüşle 39,8’e geriledi.
* Gelecek üç aylık dönemde tüketimin finansmanı amacıyla borç (tüketici kredisi, kart harcaması vb.) kullanma ihtimaline ilişkin endeks yüzde 4,7 düşüşle 63,5’e geriledi.
* Mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğuna ilişkin endeks yüzde 5,6 artışla 52,5’e yükseldi.
* Geçen üç aylık döneme göre gelecek üç aylık dönemde yarı-dayanıklı tüketim mallarına harcama ihtimaline ilişkin endeks yüzde 0,6 düşüşle 112,3 oldu.
* Geçen on iki aylık döneme göre gelecek on iki aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama düşüncesini gösteren endeks de yüzde 0,9 artışla 105,7’ye çıktı.