İroni

Dünya siyaseti git gide analiz et­mesi keyifsiz, zevksiz ve anlam­sız bir hale geldi. Bu haftaki yazımda sizlerle paylaşacağım ironi, nasıl ve ne diye tabir edilir bilemiyorum. Ka­rarı ve neticede isim koymayı size bı­rakıyorum.

Bir tarafta iki yıla yakın süredir öl­dürülen 50 bin kişi burası Gazze. Bunların hepsi terörist diyerek kat­ledilen yaşını doldurmamış çocuklar ve bir sürü masum insan. Söylemesi kolay 50 binin üzerinde insan. Dün­yadan çıkan ses yok. Herkese demok­rasi, insan hakları ve medeniyet dersi verenlerin ağızlarını bıçak açmıyor. Diğer yandan yıllardır çözümsüzlü­ğünü koruyan İsrail-Filistin mesele­sinin uluslararası hukuk tarafından çözülememiş birçok noktasında Go­lan Tepeleri ve Kudüs başta olmak üzere uluslararası hukuk hiçe sayıl­mak suretiyle ele geçirilmiş, işgalin de ötesinde bir gasp durumu yaşan­makta. Sesi çıkan yine yok. Dünyanın sözde üzerinde döndüğü iddia edilen BM sistemine ve uluslararası hukuk sisteminin gözler önünde parampar­ça oluşuna ses çıkarabilen kimse yok.

Hesap sorulmama dönemi

Şimdi de bütün bu sessizlikten güç alarak İsrail, Gazze’yi de işgal edece­ğim diyor. Hem de tamamını. Sözde ve göstermelik tepkiler dışında de­ğişen yine hiçbir şey yok. Çok açık ve net olarak söylüyorum. Donald Trump seçilirken çok net ifade et­miştim. Trump’ı, Biden’ın İsrail’e göz yummalarına alternatif olarak gören ve bu süreci bitireceğini inananla­ra defaatle açıklamıştım. Trump dö­nemi İsrail için 4 senelik hesap so­rulmama ve önlenmeme döneminin başlangıcı ve sürecidir. Nitekim da­ha başından itibaren her türlü katli­am ve hukuksuzluğun yaşandığını ve Trump tarafından en ufak bir tepki gösterilmediğini görüyorsunuz. Bu beklenmedik bir hadise miydi? Hayır. Bir sürpriz mi? Kesinlikle hayır.

Biten savaşlar nerede?

Gelelim resmin diğer tarafına. No­bel Barış Ödülü almak isteyen Baş­kan Trump, Azerbaycan ve Ermenis­tan liderlerini yanına çağırıp bir an­laşma yaptırıyor. Ve tarihi barış diye duyuruluyor. Gerçi iki ülke lideri de Trump olmasa bu barış sağlanamazdı diyor. Rusya lideri ile Alaska’da bulu­şulma sözü veriliyor. Ukrayna’ya top­raklarından vazgeç çağrısı yapılıyor. Trump çıkıyor Asya’da, Afrika’da, Av­rupa’da ve Ortadoğu’da savaşları bi­tirdim sayemde dünyaya barış geldi diyor. O biten savaşlar nerede ben de sizler gibi tam emin değilim.

Haritada bakıyorum, bakıyorum ben de bula­mıyorum. Ama öte yandan sabahtan akşama değişen vergilendirmelerle dünya ticaretini çökerten, bütün ül­keleri kendi ülkesi de dahil tetikleyen ve git gide çıkmaza sokan özgür dün­yanın lideri Donald Trump. Bir yan­da savaşları bitirdim sayemde dün­yaya barış geldi diyen Donald Trump. Bir yanda Gazze de yaşananları gör­mezden gelen ve sessiz kalan Donald Trump. Peki, hangi Trump?

Git gide umutsuzlaşıyorum

Bunun neresini nasıl analiz ede­ceğiz? Bazen soruyorum. Dünyanın farklı dönemlerinde dünya liderleri dünya siyasetini kökten değiştirmiş­tir. Bu yaşadığımız geçici bir lider tav­rı kaynaklı kaos mu? Yoksa dünya sis­teminin artık kökten değişimini her daim yaşayacağımız bir daha iflah ol­maz bir sistemin içine mi düştük? Bu­nun neresini nasıl analiz edersiniz na­sıl değerlendirirsiniz bilmiyorum.

Belki çok bilimsel olmayacak ama dünyanın bugünkü durumu ile ilgili sa­dece bir şey hissedebiliyorum. O da içi­min acıdığı ve git gide umutsuzlaştığım.

Yazara Ait Diğer Yazılar