İşsiz kalan herkes işsizlik maaşı alamıyor
Kimler işsizlik maaşı alabilir? İşsizlik ödeneğinin tüm detayları…
Kaynak: İŞKUR verileri
Ekonomideki dalgalanma ve işten çıkışların artmasıyla birlikte işsizlik maaşı başvuruları rekor kırdı.
İŞKUR’un 2025 yılı ilk sekiz ayına ilişkin verilerine göre 1 milyon 184 bin 652 kişi işsizlik maaşı için başvuruda bulundu.
Ancak bu başvuruların sadece 573 bin 399’u, yani yaklaşık yarısı, işsizlik ödeneğine hak kazandı.
Her iki başvurudan yalnızca biri onaylandı.
2024 yılına göre başvuru sayısı yüzde 11 artarken, maaş alabilenlerin oranı geriledi.
Bu tablo, hem işsizliğin arttığını hem de işsizlik maaşı almanın kolay olmadığını gösteriyor.
İşsizlik maaşı ne kadar?
İşsizlik maaşı, işten ayrılmadan önceki son dört ayın brüt kazanç ortalamasının yüzde 40’ı üzerinden hesaplanıyor.
Ancak bu tutar, hiçbir şekilde brüt asgari ücretin yüzde 80’ini geçemiyor.
2025 yılı için brüt asgari ücret 26.005 lira 50 kuruş olduğundan,
işsizlik maaşı en az 10.402 lira, en fazla 20.804 lira arasında değişiyor.
Brüt maaşı 70–80 bin lira olan bir çalışan bile 20.804 liradan fazla işsizlik maaşı alamıyor.
Asgari ücretin brüt iki katı olan 52.011 lira üzeri ücretle çalışanların işsizlik ödenekleri de 20.804 TL’nin üzerinde olamaz.
Kimler işsizlik maaşı alabilir?
İşsizlik maaşı, her işsiz kalana ödenen bir ücret değildir.
Bazı şartların yerine getirilmesi gerekir:
-İşveren tarafından işten çıkarılmış olmak.
Kendi isteğiyle ayrılanlar (istifa edenler) bu haktan yararlanamaz.
-Son 120 gün kesintisiz sigortalı olmak.
-Son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olmak.
-İşten ayrılış tarihinden itibaren 30 gün içinde İŞKUR’a başvurmak.
-SGK çıkış kodunun, işveren kaynaklı feshi göstermesi gerekir.
Bu şartlardan biri eksikse, başvuru reddedilir.
Maaş ne kadar süreyle ödenir?
Prim gün sayısına göre maaş süresi değişir:
600 gün primi olan 6 ay, 900 gün primi olan 8 ay, 1080 gün ve üzeri primi olan 10 ay boyunca işsizlik maaşı alabilir.
Ödemeler her ayın 5’inde PTT veya IBAN hesabına yatırılır.
İşten çıkış kodlarının önemi
İşsizlik maaşında en önemli kriter, SGK’ya bildirilen işten çıkış kodudur.
Bu kod, İŞKUR’un çalışanın ödeneğe hak kazanıp kazanmadığına karar vermesini sağlar.
-“İstifa” (Kod 03), “kapsam dışı fesih” veya “işçinin kusuru” olarak bildirilen çıkışlarda işsizlik maaşı alınamaz.
-4447 sayılı Kanun’un A, B, C, D, E, F ve G bentlerine dayalı fesihler (örneğin Kod 04, 05, 15, 17, 18, 23–25, 27– 28, 31–34) işsizlik maaşına hak kazandırır.
-Askerlik (Kod 12) nedeniyle işten ayrılanlar da bu haktan yararlanabilir.
-İşyerinin KHK ile kapatılması veya kamuya geçiş hakkı olmayan fesihler de istisna kapsamındadır.
Kısacası, işten çıkış bildirgesindeki tek bir kod, çalışanın işsizlik maaşı alıp alamayacağını belirler.
Bu nedenle her çalışan, işten ayrılış belgesindeki kodu mutlaka kontrol etmelidir.
Hukuki durumlar: İstifa, ikale ve ahlak nedenli fesih
Bazı durumlarda işten çıkarılan kişi aslında haklı olsa da sistem ödeneği reddedebilir.
Eğer işveren, çalışanın istifa ettiğini bildirirse, çalışan tazminat almış olsa bile işsizlik maaşı alamaz.
Aynı şekilde, ikale (karşılıklı anlaşma) yoluyla iş ilişkisi sona ermişse, bu da sistemde “kendi isteğiyle ayrılma” olarak değerlendirilir.
Bu hallerde İŞKUR maaş ödemesi yapmaz; yalnızca mahkeme kararıyla işsizlik maaşına hak kazanılabilir.
Benzer şekilde, 4857 sayılı Kanun’un 25/II maddesi kapsamında “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış” gerekçesiyle çıkarılan çalışanlar da işsizlik ödeneği alamaz.
İşverenin bu nedenle yaptığı fesih belgelerle İŞKUR’a sunulmuşsa, ödenek hakkı doğmaz.
Ancak çalışanın fesih nedeninin haksız olduğunu mahkeme kararıyla kanıtlaması durumunda maaş ödenebilir.
Eğitim ve cinsiyet etkisi
İŞKUR verilerine göre, eğitim düzeyi yükseldikçe işsizlik maaşı alma oranı artıyor.
Lise mezunlarının yalnızca yüzde 43’ü ödenek alabilirken, önlisans mezunlarında bu oran yüzde 67’ye, yüksek lisans mezunlarında yüzde 65’e çıkıyor.
Kadınlar ise erkeklere göre daha yüksek oranda hak kazanıyor: erkeklerde yüzde 46, kadınlarda yüzde 52.
Bu fark, kadınların daha uzun süreli ve kayıtlı işlerde çalışmasından kaynaklanıyor.
Değerlendirme
İşsizlik maaşına hak kazanma oranının yüzde 50’nin altında kalması, sistemin zorlayıcı koşullarından kaynaklanıyor.
Son 120 gün kesintisiz çalışma, çıkış kodu uyumu ve başvuru süresi gibi kriterler, çok sayıda kişinin bu haktan yararlanmasını engelliyor.
Bu nedenle işsizlik maaşına erişimin makul ölçüde kolaylaştırılması, işsiz kalan kişilerin en azından belirli bir süre yaşamlarını sürdürebilmeleri için önem taşıyor.
Amaç, işsizlik sigortasının sosyal koruma işlevini güçlendirmek olmalı.
Sonuç olarak: İşsizlik maaşı, Türkiye’de kayıtlı çalışanlar için önemli bir güvence.
Ancak mevcut sistem, yalnızca düzenli prim ödeyen, kesintisiz çalışan ve “doğru çıkış koduyla” işten ayrılanları kapsıyor.
İşsizliğin arttığı bir dönemde, bu koşulların bir nebze esnetilmesi, hem çalışanı koruyacak hem de işsizlik fonunun sosyal amacına hizmet edecektir.