İstihdamda mevsimsellik

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

Geçen haftanın ABD veri akışında hem Fed toplantısı sonrasında Powell soru-cevap kısmında Mart ayı için faiz indirim beklentilerini neredeyse sıfırladı, hem de ertesi gün gelen ISM verilerinde ekonominin hala faizi çabucak indirmek için fazlaca sıcak olduğu görüldü.

Bir anket verisi olan ISM sonuçlarına göre yeni siparişler ve fiyatlara dair beklentiler önceki aylara göre hızlı bir yükseliş göstermiş ama beklenti hala 50’nin altında, yani rölatif olarak iyi görünürken nominal olarak aslında hala daralma bölgesinde.

Hatta bu veriye göre son 9 ayda fiyatların yükselmesinden şikâyet eden şirketler en yüksek seviyesinde; enflasyonla mücadeleye devam diyorlar. Bu kısım faiz düşüşüne muhalefet eden veriler.

Diğer yandan, Fed için faiz indirimi konusunda önemli bir kriter olan istihdam piyasasında baktığımda biraz daha farklı bir durum gözüme çarpıyor. Bildiğiniz gibi ABD’de haftalık olarak açıklanan işsizlik maaşından yararlanmak isteyenlerin sayısına dair 2 veri açıklanıyor; ilk başvurular ve devam eden başvurular.

Bu ikisini ayrı ayrı incelemek tabi ki daha detaylı bir çalışma ama gelin basit olsun diye ikisini toplayalım. Karşımıza çıkan sayıya göre ABD’de işsizlik başvurusunda bulunanlar son 2 senenin en yüksek seviyesine gelmiş. Bu kısım da faiz indirimine kapıyı açan gelişmelerden birisi. Gelelim Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdama.

Hepimizin malumu olduğu üzere bu veri ABD için gerçek istihdam verisi olarak algılanır ve yukarıda bahsettiğim haftalık veriler daha çok ikincil öneme sahiptirler. Aslına bakarsanız birçok verinin detayında ABD’de istihdamın piyasasının soğumaya başladığını görebiliriz. Ekonominin gidişatı açısından da bundan çok fazla şüphe etmiyorum doğrusu.

Ama tarihsel veri analizi yapmadan genel kavramlarla konuşmak Ocak ayı verisi hakkında yorum yapanların önemli bir çoğunluğuna hata yaptırdı. Çünkü son 7 yılın 6’sında – 2022 hariç ve bunun sebebi hepimizin malumu- Ocak ayında tarım dışı istihdam beklentinin oldukça üzerinde gelmiş. Demek ki burada belirgin bir mevsimsellik etkisi hakim.

Bu bilgiyi de paylaştıktan sonra şu düşüncemi de ifade etmiş olayım; tek başına 1 aylık veri tabi ki Fed’in politikasını değiştirmesine neden olmayacaktır ve hiçbir şart altında ekonominin gidişatı hakkında net bir bilgi veremez. Özellikle de bu şekilde bir mevsimsellik varken. Bunu kenara koydum.

Pazar günü Powell ABD de bir TV kanalına verdiği röportajda net bir şekilde faiz indirimi için Mart beklentilerini bir kez daha sıfırladı. Zaten aslında geçen haftaki toplantıda pencereden dışarı atmıştı bu beklentiyi ama inanmayanlar için bir kez de perçinlemiş oldu. Ancak bu kararın güçlü istihdam verisinden dolayı olmadığını hatırlatayım. Yukarıda kenara koyduğumuz konuyu bir daha düşünelim. İstihdam piyasası soğuyor ve 1 ana veri “yine” aynı ayda iyi geliyor.

Büyük ihtimalle karar verici için bir şey ifade etmiyor ama bu veri izleyenleri ve Powell’ın ağzının içine bakanları ikna etmek için mükemmel bir muz orta oldu ve Powell’da bu zamanlamayı iyi kullanarak son derece etkili bir şekilde faiz indirimi ateşini şimdilik söndürdü.

Ama hem toplantı sonrasında hem de Pazar günkü röportajda bu sene içinde faizi indireceklerini söyledi. Anlaşılan o ki Fed Komitesi’nin en büyük korkusu enflasyonu yendiklerini ilan edip faizi düşürmeye başladıktan sonra enflasyonun yeniden hortlaması.

Gerçekten de bu durum Fed için son derece ciddi bir kredibilite sorununa yol açar. Bu nedenle de “geç olsun, güç olmasın” diyerek beklemeyi seçiyorlar. Peki ne zamana kadar? Bunun için zaten çok fazla seçenek yok gibi; beklentiler Mayıs veya Haziran toplantısında yoğunlaşıyor.

Şimdiden hangisinde olduğuna dair bir öngörüde bulunmak zor ama insan kendisine sormalı, “birbirini takip eden 2 aydan hangisinde faiz indiriminin başlayacağını bilmek gerçekten bu kadar önemli mi?” Çünkü bütüncül bir yaklaşımla zaten sene ortasında başlayacak bir faiz indiriminden ekonomik anlamda faydalanmak için yapılacak olan şey hangi ay olursa olsun, öncesinde faizin yükselmesi halinde tahvile parayı yatırmak olacaktır.

Hala repoda park edili duran 5 trilyon dolar büyüklüğünde bir para var ve bunun önemli bir kısmının adres satırında tahvil-bono yazıyor. Ha bir ay önce, ha bir ay sonra, ne fark edecek? Piyasa ufak ufak bu faiz yükselişinde maliyetlenmeye başlayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Haftanın heyecanları 09 Nisan 2024
Kafalar hala karışık 27 Şubat 2024
Balinaların hisseleri 20 Şubat 2024
Ne oldu bu Bitcoin’e 30 Ocak 2024