Kahve molası ve saatlerin durdurulması

Fikret AYDEMİR
Fikret AYDEMİR fikret.aydemir@dunya.com

Avrupa Birliği içerisinde bazen akıl almaz “diploması manevraları” yaşanıyor. Geçen hafta Brüksel’de bir araya gelen AB devlet ve hükümet başkanları, Ukrayna’ya 50 milyar euroluk yardımı onayladı.

Ancak bu yardımın onaylanması ve Ukrayna ile AB müzakerelerinin başlatılması için AB “oy birliği” ile karara bağlaması gerekiyordu. Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın karşı çıkması “diplomatik manevra” ile aşıldı. Geçen yılın AB Aralık Zirvesi’nde tıkanıklığın aşılmasında “kahve molası” etkili oldu ve Ukrayna ile AB üyelik müzakerelerine olanak sağlandı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, AB liderleri zirvesinde Ukrayna tartışmaları sürerken Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile kahve molası verdi. Scholz ve Orban kahve molasındayken, diğer liderler Ukrayna ile müzakerelerin başlamasına ve 50 milyar euroluk mali desteği “oybirliği” ile karara bağladı.

Almanya Başbakanı Scholz daha sonra düzenlediği basın toplantısında, “Macaristan başbakanına, kendisinin yokluğunda bu kararı almamıza izin verip vermeyeceğini önerdim. Bu öneriyi düşündü. Ayrıca kendisinden ihtiyaç duyduğu kadar zaman ayırmasını ve spontane yanıt vermemesini istedim. O da bu teklifi kabul etmek istedi” dedi. AB daha önce de bu tür “diplomatik manevralara” başvurdu…

Türkiye’nin AB tam üyelik müzakerelerine başladığı tarih olan 3 Ekim 2005’te de krizi aşmak için AB “saatleri durdurulması” manevrasını kullandı. Lüksemburg’da düzenlenen müzakerelerin başlama töreninde çıkan kriz nedeniyle tören 4 Ekim’e sarktı. Ancak daha önce aldığı “Türkiye ile müzakereler 3 Ekim’de başlar” kararında ödün vermek istemeyen AB, “saatleri durdurma” manevrasını kullandı.

AB Komisyonu Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olie Rehn ile dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül gece saat 4 Ekim 2005 tarihinde gece saat 02:30’da düzenledikleri ortak basın toplantısı ile Türkiye’nin AB tam üyelik müzakerelerinin başladığını duyurdu.

Dönemim AB Başkanı olan İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, “Türkiye’ye 3 Ekim için söz verdik. İmza 4 Ekim’e kalamaz. Anlaşma saati 23.58'de durduruldu... Türk heyetinin geç gitmesine rağmen bu an ‘3 Ekim 2005, saat 23.58’ olarak tarihe geçti” açıklaması yaptı. Aslında 4 Ekim 2005’te başlayan “Türkiye’nin AB tam üyelik müzakereleri”nin başlangıcı kayıtlara 3 Ekim 2005 olarak geçti.

Türkiye’ye nisan daveti

 AB Dönem Başkanı Belçika’nın başkenti  Brüksel'de AB dışişleri bakanları bir araya geldi. Türkiye ile ilişkilerin de gündem maddesi olduğu toplantıdan sonra AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib açıklamalarda bulundu.

“Tüm üye ülkeler, Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurulmasında hemfikir” ifadelerini kullanan AB Yüksek Temsilcisi Borrell, “Çatışmalardan kaçınmak ve işbirliğini artırmak için Kıbrıs meselesini dikkate alarak Türkiye ile temasa geçmemiz gerekiyor. Türkiye ile daha fazla ilişki kurmamız, çıkarlarımızın örtüştüğü alanlarda çalışmamız ve bizi birbirimizden uzaklaştıran meselelerden kaçınmamız gerekiyor” dedi.

Türkiye vazgeçilmez ortak

AB Dönem Başkanı Belçika Dışişleri Bakanı Lahbib de “Türkiye küresel sahnede giderek daha önemli bir stratejik ortak olarak yer alıyor. Türkiye bizim için vazgeçilmez bir ortak” diye konuştu.   Hukukun üstünlüğü, demokrasi, yargının bağımsızlığı ve Kıbrıs gibi konulardaki farklılıkları yakın zamanda görüşmek istediklerini vurgulayan Bakan Lahbib, AB’ye 10 ülkenin katıldığı 2004 genişlemesinin 20’nci yılını kutlamak için önümüzdeki Nisan ayında düzenlenecek törene Türkiye’yi de davet edeceklerini belirtti. Çok uzun süredir Brüksel’e gelmeyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “genişlemenin 20 yılı törenleri”- ne katılıp katılmayacağı merak ediliyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar