Kamu işçisine sınırlı nefes

600 bin dolayındaki kamu işçisinin yeni toplu sözleşme zammında anlaşmaya varılırken, net ücrette önceki bir yıldaki artışın enflasyonla sıfırlandığı belirlendi. 2024’ün ilk yarısında 27 bin TL olan yan ödemeler dahil aylık net ortalama ücret bu yıl aynı dönemde 36 bin 774 liraya gelirken reel bazda yüzde 1,2 eridi.

Hükümet ve işçi konfe­derasyonları arasında kamuda çalışan 600 bin dolayındaki işçiyi kapsa­yan ve yaklaşık yedi aydır sü­ren toplu sözleşme görüşme­lerinde uzlaşmaya varılırken, ücretlerde önceki bir yıldaki artışın enflasyonla geri alındı­ğı ve yeni sözleşme öncesi üc­ret düzeyinin reel bazda bir yıl öncekinin altına inmiş olduğu belirlendi.

Önceki yıllarda uygulanan toplam sözleşme zamları ve enflasyon farkı uygulamasına rağmen, Hazine ve Maliye Ba­kanlığı harcama verileri, ka­mu işçisi başına ödenen yan ödemeler dahil (giydirilmiş) ortalama net ücretin Haziran 2024-Haziran 2025 dönemin­deki artışının, bu dönemdeki enflasyonun altında kaldığını gösteriyor.

Taraflar arasında uzlaşma­ya varılan ve oransal ve seyya­nen zamlar ve ilave primlerle ilk yarıda yüzde 27’yi bulma­sı beklenen ücret artışı, kamu işçisine belli oranda nefes al­dıracak. Ancak bunun etkisi­nin ne kadar süreceği, enflas­yonla mücadelenin başarısı­na, gerçekleşecek enflasyonun ücret zamlarından düşük kal­masına bağlı olacak. Bu arada yılın ikinci yarısı için yüzde 11 olarak belirlenen zammın da seyyanen ve diğer ödemelerle kâğıt üzerinde yüzde 14’ü bul­ması beklenirken, gelir dilim­lerine bağlı vergi artışları ne­deniyle ele geçen net ücret ba­zında fiili artışın yüzde 4,4’te kalacağı tahmin ediliyor. Bu da ortalama net ücrette kâğıt üze­rinde yüzde 44,8 gözüken yıllık artışın fiilen yüzde 33 dolayın­da kalacağı anlamına geliyor.

Yeni zammın ayrıntıları

Çalışma ve Sosyal Güven­lik Bakanı Vedat Işıkhan, 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü gö­rüşmelerinde hafta sonu va­rılan uzlaşma üzerine Hak-İş ve Türk-İş tarafları ile 2 Ağus­tos’ta imzalanan Çerçeve An­laşma Protokolünü açıkladı.

Buna göre 1 Mart 2025 yü­rürlük başlangıçlı toplu iş söz­leşmeleri kapsamında taban yevmiyesi 1.400 TL’nin altın­da olanlarda bu düzeye yük­seltilecek, yevmiyesi 1.400 TL üzerinde olanlara seyyanen 40 TL zam verilecek. Birinci yıl ilk 6 ay için yüzde 24 zam uy­gulanıp ardından 50 TL seyya­nen zam ilave edilecek. İkinci 6 ay için yüzde 11, üçüncü 6 ay için yüzde 10, dördüncü 6 ay için yüzde 6 oranında zam ya­pılacak. İkinci, üçüncü ve dör­düncü altı aylık dönemlerde ortaya çıkacak enflasyon fark­ları izleyen dönemdeki zam oranına eklenecek.

İşçilerin taban ücret, seyya­nen zam ve birinci yıl birinci altı ay zammı yapıldıktan son­ra oluşan ücretlerine ve üc­rete bağlı ödemeler ile mak­tu ödemelerine önceki dönem enflasyon farkından kaynaklı yüzde 3,68 oranında zam yapı­lacak. 1 Şubat, 1 Nisan ve 1 Ma­yıs 2025 gibi farklı yürürlük başlangıcı olan sözleşmelerde yukarıdaki gibi enflasyon far­kı oransal olarak hesaplana­rak zam yapılacak.

Belirlenen listede yer alan kurumlarda çalışan işçilere yüzde 7, diğer kurumlarda ça­lışanlara ise yüzde 3 oranında ilave pirim verilecek. Bu prim oranları tüm işçilerin aldığı prim esas alınarak mevcudun üstüne eklenecek.

“Türk-İş ve Hak-İş dik duramadı”

Prof. Dr. Çelik, toplu sözleşme sürecindeki tutumları dolayısıyla hem işçi konfederasyonlarını hem de kamu yetkililerini eleştirdi. Türk-İş ve Hak-İş’in ilk altı ay için yüzde 83 isteyip yüzde 27’yi kabul ettiğini yazan Çelik, “Bir toplu iş sözleşmesinin başarısının en önemli ölçütü ne istediğiniz ve ne aldığınızdır. İşçileri oyaladılar, toplu iş sözleşmesini geciktirdiler, yordular, teklifleri verip geri aldılar, sendikaları grev yasaklamayla tehdit ettiler. Türk-İş ve Hak-İş ile sendika yönetimleri hükümetin bu dayatmacı tutumu karşısında kararlı ve dik duramadı. Taleplerinin yüzde 30’una razı oldular, 100 isteyip 30’a imza attılar. Yıllık net yüzde 33 civarında ücret artışına razı oldular. Yedi ay sonra gelinen nokta budur” dedi.

Kamu işçisine ilk yarıdaki ödeme

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın merkezi yönetim bütçe verilerine göre geçen yıl ilk yarıda 60 milyar 978,4 milyon TL olan kamu işçilerine yapılan toplam ücret ödemesi, bu yıl aynı dönemde yüzde 28,7 artışla 78 milyar 459,5 milyon liraya ulaştı. İşçilere ödenen sosyal haklar, fazla mesailer, ödül ve ikramiyeler ile diğer ödemelerin toplamı (ihbar ve kıdem tazminatı hariç) da yüzde 29 artışla 46 milyar 509,3 milyon liraya çıktı. Buna göre merkezi yönetim kapsamındaki kurumlarda çalışan işçilere altı ayda yapılan yan ödemeler dahil toplam ödeme yüzde 28,8 artışla 124 milyar 968,8 milyon lira oldu. Merkezi yönetim; genel bütçeye dahil kamu kurumları ile özel bütçeli kuruluşlar ve düzenleyici ve denetleyici kurumlardan oluşuyor, yerel yönetimler bunun dışında yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine göre merkezi yönetim kapsamındaki kurumlarda çalışan sürekli ve geçici işçilerin toplam sayısı ise son bir yılda yüzde 5,4 azalarak 566 bin 381 kişiye geriledi.

Zam öncesi giyinik net ücret 36,8 bin TL

Bütçe ve kamu istihdam verilerine göre geçen yıl ocak-haziran döneminde 27 bin 13,1 TL olan yan ödemeler dahil giydirilmiş aylık net ücret ödemelerinin işçi başına ortalama tutarı, bu yıl aynı dönemde 36 bin 774,1 TL oldu. Buna göre farklı ücret düzeylerindeki kamu işçilerinin ortalamasında giydirilmiş aylık net ücreti, bu yıl ilk yarıda geçen yılın aynı dönemindekinin yüzde 36,1 üzerinde gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜK) Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) göre haziran sonu itibarıyla son bir yıldaki enflasyon yüzde 35,05 olurken, ilk altı ayın endekslerinin ortalamasına göre yıllık artış ise yüzde 38,71 olarak gerçekleşti. Haziran 2024-Haziran 2025 artışını gösteren yıllık enflasyonla indirgendiğinde giydirilmiş net ortalama ücrette yıllık bazda sadece yüzde 0,8 oranında bir reel artış olduğu görülüyor. Ancak daha sağlıklı bir hesaplama için ilk altı aylık dönemlerdeki aylık endekslerin ortalamasına göre yıllık enflasyon baz aldığında ortalama ücrette yüzde 1,2’lik bir reel kayıp ortaya çıkıyor. Her iki hesaplama da son bir yılda ücretlerin enflasyonla sıfırlandığını, işçinin enflasyona yenildiğini ortaya koyuyor.

Prof. Çelik: Yüksek ücret iddiaları gerçek dışı

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesi, Ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik kamu işçileri adına yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde gelinen aşamayı DÜNYA’ya değerlendirdi. Önceki dönemde işçi ücretlerinde yaşanan enflasyon erozyonuna işaret eden Çelik, üzerinde uzlaşılan yeni artışların bu kayıpları telafi etmekten uzak olduğunu vurguladı. Çelik, son zamanlarda kamuoyunda dile getirilen kamu işçilerinin ayda 100- 120 bin lira gibi yüksek ücretler aldığı yönündeki iddialara da dikkat çekerek, “Bu gerçek dışı iddialara ve safsatalara bir son vermenin zamanı geldi” dedi. İstisnai durumların her zaman olabileceğini ancak genele ve ortalamaya bakmak gerektiğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: “Tartışmayı bitirecek en net yanıt bizzat devletin kendi resmi verilerinde mevcut. Hazine ve Maliye Bakanlığı, altı aylık bütçe sonuçlarını açıkladı. Kamu işçi sayısını ise Cumhurbaşkanlığı SBB açıklıyor. Buna göre merkezi yönetimde çalışan toplam kamu işçisi sayısı 566.381’dir. Bu işçilere 6 aylık dönemde ücret, sosyal haklar ve ikramiyeler dahil (kıdem ve ihbar tazminatları hariç) ödenen toplam miktar 124 milyar 968 milyon TL’dir. Bu iki resmi veriden yola çıkarak basit bir hesaplama yapalım; toplam ödemeyi işçi sayısına bölelim: 124.968.000.000 TL / 566.381 işçi = Her işçi için 6 aylık toplam ödeme yaklaşık 220.662 TL’dir. Aylık ücreti bulalım: 220.662 TL / 6 ay = 36.777 TL. Bu hesaplama, 2 Ağustos 2025’te imzalanan protokol öncesinde bir kamu işçisinin eline geçen aylık ortalama giydirilmiş net ücreti net bir şekilde ortaya koymaktadır. İşte tartışmayı bitirecek resmi veri budur. Yani devlet, bir kamu işçisine gerçekte ne kadar ödediğini kendi rakamlarıyla açıkladı. Kamu işçilerinin yeni toplu iş sözleşmesiyle alacakları zam ise bu ücretlerin üzerine eklenecek.”

İkinci yarıda ücretleri vergi tırpanı bekliyor

Prof. Çelik, vergi dilimine bağlı olarak artacak vergi oranının ikinci yarı için alınan zamları tırpanlayacağına işaret etti. 2025 yılı 2’nci altı ayda günlük ücretin 2.141 TL, aylık brüt çıplak ücretin 64 bin 230 TL ve giydirilmiş brüt ücretin 89 bin 922 TL olacağını belirten Çelik, “Böylece ikinci 6 aydaki brüt artış yüzde 14 civarında gerçekleşiyor. Brüt ve kâğıt üzerinde yıllık artış ise yüzde 45 civarında olacak gibi görünüyor. Ancak durum maalesef böyle değil. Bu tam anlamıyla bir illüzyon” dedi. Çelik, hem artan vergi dilimleri hem de enflasyon nedeniyle artışın çok daha az olacağını belirterek şöyle dedi: “Kamu işçilerinin önemli bir bölümü yüzde 27’lik üçüncü vergi diliminde. Bu durum net ücretlerin ciddi biçimde düşmesine yol açıyor. Ayrıca enflasyon nedeniyle de yedi aylık birikmiş farklarda da önemli bir erime var. Hükümet teklifine göre durum ne? Önce vergi nedeniyle yaşanan kayba bakalım. Evli ve 2 çocuklu bir işçinin yılın ilk yarısı ve ikinci yarısındaki durumuna bakalım. Yukarıdaki esaslara göre yaptığım hesaplamaya göre birinci altı ay giydirilmiş ortalama net 57 bin TL, ikinci altı ay giydirilmiş ortalama net 59 bin 500 TL. İkinci 6 aydaki net artış sadece 2 bin 500 TL. Bunun temel nedeni vergi artışları nedeniyle net ücretlerin erimesidir. Böylece birinci 6 aydaki artış 27,3 olarak kabul edilse bile yılın ikinci yarısındaki artış vergiler nedeniyle yüzde 4,4’te, yıllık ele geçen net ücret artışı yüzde 33’ün altında kalmaktadır. Dolayısıyla kâğıt üzerinde göründüğü gibi yüzde 45 civarında değil yüzde 33 civarında bir artış söz konusudur.”

Yazara Ait Diğer Yazılar