Kripto piyasalara kırmızı halı

2025 yılının ilk çeyreğinde küresel borç miktarı 324 trilyon USD büyüklüğüne ulaşarak bir rekor kırdı. Bu, Dünya’da yaratı­lan GSYİH’nın yaklaşık yüzde 320’sinden da­ha yüksek bir seviyeye işaret etmekte.

Dünya bir borç batağında yüzerken; yüksek borçlu olan ülkelerde bütçe açıkları, faiz ödemeleri ve yeniden borçlanma maliyetleri alarm veri­yor. Yatırımcı da geleneksel güvenli liman ka­bul edilen devlet borçlanma araçlarına alter­natif fırsatlar bulmaya çalışırken, sınırlı arza sahip olan altın ve kripto piyasalara yönelim artıyor. Yatırımcının bu iki yatırım aracına bakışı ve algısı zıt olsa da, küresel borç krizi­ne karşı portföyünü çeşitlendirirken hem al­tın hem de kriptoyu bir arada kullanabileceği hibrit bir strateji de ön planda.

Yüksek riskli varlıklar neden tercih edilir?

Klasik beklenti kuramına göre yatırımcı­lar riskten kaçınma eğilimindedir. Ancak bu davranış, düşük ya da negatif reel getiri orta­mında ya da yatırımcının kaybetme beklenti­sinin artması koşulunda değişebilir ve yatı­rımcı daha yüksek getiri beklentisi ile yüksek riskli varklıklara yönlenebilir. Yatırımcının aynı büyüklükte bir kayba olan tepkisi, eşit miktarlı kazanca göre daha sert olabilmek­tedir. Bu durum, yatırımcının bu kaybı tela­fi etmek için daha agresif pozisyonlar alması­na neden olabilir. Öte yandan bir varlığa olan kitlesel talep ya da sürü psikolojisi olarak ta­nımlanan davranışsal unsurlar, FOMO (fear of missing out – fırsatı kaçırma korkusu) ile birleştiğinde, yatırımcı bilinçli risk değer­lendirmesi yapmadan dalgalı varlıklara yön­lenebilir.

Regülasyon kaçınılmaz: Genius Dönemi

Hem makro koşullarda hızla değişen dina­mikler hem de yatırımcının dalgalı risk işta­hı gerçeği, kripto piyasaların da artık "ser­best bir alan" olmaktan çıkması gerekliliği­ni ortaya koymakta. Bir zamanların bireysel yatırımcı ağırlıklı giden kripto piyasaları için artık kurumsal yatırımcılar da önemli birer aktör. Piyasada çeşitlilik arttıkça ve hacim büyüdükçe de regülasyon bir zorunluluk.

Geçtiğimiz günlerde ABD’de bu kapsam­da kripto piyasaları ilgilendiren önemli bir gelişme yaşandı. Trump, Genius Yasası’nı onayladı. Bu yasa ile değeri USD’ye endeksli dijital para olan Stablecoin piyasasını düzen­lerken bir yandan da kripto sektörüne uzun zamandır ihtiyaç duyduğu yasal niteliği ka­zandıran önemli bir adım olmuş oldu.

Bu yasa ile USD’ye endeksli dijital varlıklar yani stablecoin ihraççıları için bu faaliyetle­rinin devamına yönelik çeşitli önkoşullar ge­tirildi. Bu kapsamda stablecoin ihraç edebi­lecek şirketler, her ihraç karşılığında ABD tahviline yatırım yaparak bunu reservde tu­tacak. Öte yandan ihraç izni yalnızca belir­li koşulları sağlayan ve ABD’de bu konuda li­sans almış kuruluşlara verilecek. Bu da, hem mevcut bazı oyuncuların yeniden yapılanma­sını hem de yeni oyuncuların regülatör ona­yına tabi olmasını gerektiriyor. Bu koşullar bankalardan, FinTech’lere kadar çok sayıda şirketin bu coin’leri ihraç etmek için lisans başvurusuna gitmesini gerekli kılacak. Bu, şirketler açısından önemli bir yatırım bütçe­si anlamına gelirken, piyasaya güven kazan­dırma adına da önemli bir adım.

Genius Yasası sadece bir regülasyon de­ğil yeni nesil finansal bir güç yaratma stra­tejisi …

Bu yasa ile sadece ABD’de tüzel kişiliğe sa­hip şirketler stabilecoin ihraç edebilecek. Bu da piyasanın en büyük stablecoin ihraççıla­rından Tether’i sistemin dışına iterek, yal­nızca Amerikan lisanslı aktörlere bir rekabet avantajı yaratacak. Öte yandan ihraç edilecek stablecoinlerde Amerikan tahvilinin rezerv olarak tutulma şartı sadece yatırımcının gü­venliğini sağlayacak bir unsur değil.

Bu koşul aynı zamanda Amerikan Hazi­ne’sinin sürekli borçlanma talebini de bes­leyecek bir strateji. Eylül ayında FED’in fa­iz indirimine gitme olasılığı kuvvetli. Genius Yasası ile birlikte faizler düşse bile bu varlık­lara olan talebi canlı tutacak ve Hazine borç­lanmasını sürdürülebilir kılacak bir alt yapı kurgulanıyor.

Özetle, Genius ile amaçlanan sadece yatı­rımcının korunması değil, ABD tahvil piyasa­sında regülasyon destekli bir istikrar sağlan­ması. Kriptoda regülasyona ilk olarak stabile­coinler’den başlanması da bunu destekliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar