Nüfus yaşlanıyor, yatırım yapma yaşı gençleşiyor
Küresel veriler Dünya nüfusunun hızla yaşlandığına vurgu yapıyor. Birleşmiş Milletler’in bu alanda en son yayınladığı World Population Ageing raporuna göre, 65 yaş üzerindeki bireylerin küresel nüfus içindeki payı yüzde 10’u aşarken, 2050 yılına kadar ise her altı kişiden birinin 65 yaşın üzerinde olacağı öngörülüyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2020 yılında 60 yaş ve üzeri nüfus, 5 yaş altı çocuk nüfusunu geride bırakmış. 2050 yılına gelindiğinde ise, dünya genelindeki 60 yaş ve üzeri nüfus iki katına, 80 yaş ve üzeri nüfusun ise 2020 ile 2050 yılları arasında üç katına çıkacağı tahmin ediliyor.
Z jenerasyonunun yatırım yapmaya eğilimi 21’li yaşlardan başlıyor
Neredeyse tüm küresel raporlar Dünya nüfusunun yaşlandığına işaret ediyor. Fakat konu finansal piyasalarda yatırım yapma eğiliminde yaş aralıklarına geldiğinde farklı profiller göze çarpıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 yılında yayınladığı bir araştırmaya göre bireysel yatırımcıların yüzde 70’nin 45 yaşın altında olduğu vurgulanıyor.
Z jenerasyonunda ise bir portföye yatırım yapma yaşı her üç kişiden birinde 21 yaşa kadar gerilemiş. Yani nüfus yaşlanırken yatırım sahnesi belirgin biçimde gençleşiyor. Aynı rapor, genç kuşak yatırımcıların daha yüksek riskli ve dijital dönüşümü yüksek piyasalara sıcak baktığının altını çiziyor. Bu kesim, örneğin fonlarını yönetmesi için bir robo danışmandan yardım almaya eğilimi olacağını belirtiyor. Küresel tarafta nüfus yaşlanıyor ama yatırım dünyasına girme yaşı gençleşiyor.
Servet transferi ile yeni nesil yatırımcılar
Morgan Stanley’nin bir raporunda ABD piyasalarına yönelik yaptığı analiz, önümüzdeki 15 yılda 100 trilyon dolarlık servetin yaşlı kuşaklardan genç kuşaklara geçeceğine yönelik tahminleri ortaya koyuyor. Bu dev servet transferi, nesiller arası farklı yatırım tercihlerini ve bu nedenle piyasaların da yönünü değiştirecek gibi. Mesela Nasdaq’ın son yayınlanan bir raporunda (Nasdaq’s 2025 ETF Retail Investor Survey) kripto, fintech ve yapay zekâ (AI) gibi alanlar özellikle genç nesil yatırımcılar arasında popüler temalar olarak öne çıkıyor. Rapor, Y kuşağının yüzde 50’sinin ve Z kuşağının yaklaşık yüzde 46’sının kripto ETF’lere yatırım eğilimini ortaya koyuyor. X ve Babyboomer kuşağı daha temkinli.
Genç nesil sadece teknolojiye değil, sosyal etkiye de yatırım yapıyor
Küresel raporlar, genç nesil yatırımcıların yalnızca yeni teknolojilere değil, farklı değerlere de yatırım yaptığını ortaya koyuyor. Mesela, Morgan Stanley’nin Sustainable Signals 2025 raporuna göre, küresel yatırımcıların %88’i artık yatırımlarında çevresel ve sosyal etkiyi dikkate alıyor; bu oran Gen Z’de %99’a ulaşıyor. Görünen o ki şirket değer maksimizasyonu stratejilerinde olay bilanço yönetimin dışına çoktan çıkmış. Bu kapsamda çevresel, sosyal ve yönetişimsel etki yaratmayı başarabilen şirketler portföylerde yerini artırarak almaya devam edecek.
Dijitalleşen finansal piyasalar yeni nesil yatırımcılar için kendini hazırlarken ...
Sonuç olarak, küresel ekonomide yaşlanan nüfus ile gençleşen yatırımcı profili aynı piyasalarda fırsat arıyor. Bunlardan birisinin portföy davranışı daha temkinli ilerlerken, diğeri kendini daha agresif yatırımlarda konumlandırıyor. İşte finansal hizmetlerin geleceği de, bu iki uç arasında kurulacak dengeye bağlı. Geleneksel finans teorileri yatırımcıların rasyonel kararlar aldığına işaret ederken, davranışsal finans yatırımcının duyguları ile hareket eden irrasyonel bir varlık olduğunu ortaya koyuyor.
Panik satış, sürü psikolojisi, aşırı özgüven ya da çerçeveleme etkisi gibi koşullar da kayıp ile kazanç arasında ki makası açıyor. İşte bu noktada, yaşlanan nüfusun temkinli sermaye yapısı ile genç kuşakların hızlı ve duygusal yatırım refleksleri aynı piyasada buluşuyor. Görünen o ki finansal piyasaları yukarı taşıyan teknoloji yatırımları artarak devam ederken, geleneksel yatırım araçları da aynı sahneyi paylaşmaya devam edecek.