Küresel piyasalarda değişim rüzgârı

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

Deprem ne yazık ki bu köşede değerlendirmek istemediğim, yapı güvenliği, inşaat sektöründe üretimden kontrole, ruhsat izinlerine kadar yozlaşma, mülteci sorunu, afet müdahale süreçlerindeki cehalet gibi ülkenin bekası için son derece önemli bazı gerçekleri gözler önüne serdi. Allah hepimizin yardımcısı olsun.

ABD’de güçlü istihdam piyasası enflasyon hesaplarını değiştirdi

Gelelim geçen 2 haftada küresel piyasalarda neyin değiştiğine, nelerin olduğuna… piyasa öngörülerinde revizeye neden olacak en önemli gelişme ABD’de istihdamın Ocak ayında 189 bin kişi artması beklenirken gerçekleşmenin 517 bin seviyesinde olmasıydı. Bu veriye göre Amerikan ekonomisi önceki ay yarattığı istihdamın neredeyse 2 katını, Ocak ayı için beklentinin ise neredeyse 3 katını oluşturmuş. Biliyorsunuz, aslında istihdamın bu kadar güçlü büyümesi normal koşullarda olabilecek en iyi gelişmelerden birisidir ve piyasadaki yankıları hisse senetlerinde, yerel para biriminde (ki burada USD oluyor) değerlenmeye yol açar. Ancak enflasyonun merkez bankacıların gözünde baş düşman olduğu bir ortamda istihdamın artması enflasyonu destekleyecek bir faktör olarak öne çıkar. Çünkü insanlar iş buldukça harcama yaparlar, harcama yaptıkça talep fonksiyonu güçlenir ve enflasyonun önemli nedenlerinden birisi desteklenmiş olur. Peki ücretlerdeki azalmanın devam etmesine rağmen bu veri neden oyun değiştirici oldu? Çünkü tahvil yatırımcıları neredeyse 3 aydır artık enflasyonun bittiğini ve FED’in faizi sene bitmeden indirmek zorunda kalacağını düşünüyordu. Hatırlanacak olursa bu noktada piyasanın fazla iyimser düşündüğünü ve fiyatlamada hata yaptığını değerlendirmiştim. Gerçekten de güçlü istihdam verisi tam da FED’in enflasyonu kalıcı olarak yenmek için ortaya koyduğu hassas nokta olmuştu. Her şeye rağmen veri güçlü gelince piyasa umutlarını bir sonraki bahara ertelemiş gözüküyor.

Tahvil piyasası enflasyonu bekliyor

Nitekim, geçen haftaki pozisyonlanmalara baktığımızda tahvil/bono kompleksinde ciddi bir yön değişikliği göze çarpıyor; her vadede getiri eğrisi yukarı kaydı. Özellikle getiri eğrisinin göbek bölgesi tabir edilen 2 yıl – 7 yıl arası vadelerde faizdeki artış en yüksek oldu. Buna rağmen piyasada en çok konuşulan ve yönsel pozisyonlarda son derece ciddi artışın gözlendiğin enstrüman gecelik finansman faizi olan SOFR kontratlarında ve opsiyonlarında oldu. Hatta öyle ki bu kontratlar üzerine yazılı opsiyonlarda satım/alım opsiyonları açık pozisyon oranı satım opsiyonlarında rekor seviyeye ulaştı. Yani piyasa daha önce olmadığı kadar faizin yükseleceğini (fiyatın düşeceğini) düşünüyor ve buna para yatırıyor. Bu günkü ABD enflasyon verisi fiyatlamalarda bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor; eğer enflasyonun yükseldiğini görürsek piyasa çok güçlü bir şekilde tahvil satacaktır. Diğer yandan enflasyonda yavaşlama olduğu görülürse yeniden tahvil alış pozisyonlarını artıracaklardır. Bu konuyla ilgili olarak geçen haftadan bir küçük not ileteyim; ABD hazinesinin açtığı 10 yıllık tahvil ihalesinde yatırımcılar rekor seviyede mal aldılar. Bu da şu anlama geliyor; yukarıda bahsi geçen vadeli kontrat ve kontrat opsiyonlarında faiz artışına yönelik pozisyonların aksine, kaldıraçsız ve reel pozisyonlanmada kurumsal yatırımcılar cari seviyeler faizin tepe noktaları olduğunu düşünerek, muhtemelen uzun süre tutmak amacıyla tahvil alıyorlar. Bir tahvil fonu için son derece akıllı bir yatırım olurken bireysel yatırımcılar ve bireysel portföy yöneticileri için çok uzun vade olacağı nedeniyle çok tercih edilmeyecek bir yatırım gözüyle bakabiliriz.

ABD’de enflasyonda artışlar görebiliriz

Kıssadan hisse; 1-büyük ihtimalle çok hızlı düşen enflasyonun bu düşüşü sürdüremeyecek ve artışlar göreceğiz, 2-enflasyonun ana kalemlerden ara kalemler nüfuz etmiş olması kalıcılığını artıracak ve FED uzun süre faizi yüksek tutmak durumunda kalacak. 3-Tahvil makası uzun süre negatif bölgede kalarak bir resesyon göstermeye devam edecek ama büyüme olduğu için çok etkili olmayan bir resesyon olacak. 4-Hisse senetleri, tahvil faizlerinin yükselişi durduktan sonra yeni bir ayı piyasası rallisi yapabilirler. Bu senaryoda yazılım, teknoloji ve büyüme hisseleri iyi gidecektir. Merkez Bankaları treninin 2.ağır vagonu da Avrupa Merkez Bankası’dır. Haftalardır banka yetkililerinin yaptığı şahin açıklamaların ardından geçen haftaki toplantı sonrasında başkan Lagarde yaptığı basın açıklamasında “şimdi yarım puan artırıyoruz, bir sonraki toplantıda da yarım puan artıracağız” diyerek aslında teknik olarak 1 tam puan faiz artırdı. Son derece güçlü ifadelerle yapılan bu açıklama bir gemi gibi hareket eden tahvil piyasasında dönüş için ikinci önemli manevrayı yaptırdı ve Avrupa tahvillerinde faizin artmasına neden oldu. Ancak burada ABD’den farklı olarak, sıkılaşırken bilançoyu küçültmek amacıyla kademeli olarak daha önce aldığı tahvilleri vadeleri geldikçe daha az devrederek devam eden bir gevşeme süreci de var. Gördüğüm kadarıyla piyasa, gevşeme uzun bir süreye yayıldığı ve rölatif olarak çok küçük adımlarda olduğu için şimdilik 100 baz puanlık faiz artışını fiyatlıyor. Yukarıda Amerikan piyasası için yazdığım 4 madde Avrupa için de geçerlidir. Sonuç olarak bu günkü ABD enflasyon verisi ile 50 tonluk tahvil gemisi önemli bir virajı dönmeye çalışabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Haftanın heyecanları 09 Nisan 2024
Kafalar hala karışık 27 Şubat 2024