Maden bulduk/bulacağız diye sevinmeliyiz; Ama “işleyemediğimiz için” çok üzülmeliyiz…
Çeşitli kanunlarda, madencilik yatırımlarına düzen ve hız verecek değişiklikler yapılıyor…
***
Maden, petrol, jeofizik, jeoloji dahil:
“Madencilik alanında” yıllarca eğitim almış, 60 bine yakın mühendisimiz var…
60’ın üzerinde madenin de doğal ev sahibiyiz, (dünyada söz sahibi yapacak) rezervlerimiz var…
***
Buna rağmen…
Maden kaynaklı ithalatımız (enerji hariç) 60 milyar doları aşıyor…
***
Maden ihracatımız ise “mevcut” alışkanlıklarla;
(-yani çoğunluğunu işlemeden satarak) 6-6,3 milyar dolar arasında değişiyor…
***
Madencilik:
Irak’ın milli hasılasının (GSMH) yüzde 78,5’ini oluşturuyor...
Bu oran Suudi Arabistan’da yüzde 58,7...
Kazakistan’da yüzde 38,2...
İran’da yüzde 30...
***
Bizde mi?
Yüzde 1’de kalması düşündürücü...
***
“Saydığın ülkeler yüksek rezerve sahip ülkeler” diyebilirsiniz…
***
Düşük rezerve sahip ülkelere bakalım:
Polonya’da yüzde 2,6...
Arnavutluk’ta yüzde 5,6...
Bulgaristan’da yüzde 3,9…
VELHASIL
Daha fazla “düşünmemiz gereken” ise:
Kanada örneği...
***
Kanada’da bu oran yüzde 5,1...
Çünkü...
Hammaddeyi nihai ürüne dönüştüren beşeri sermaye sayesinde, “hammadde olarak 1’e satacağını, işleyip 50’ye satınca”, maden hammaddeli sanayi üretiminin GSMH’deki payını yüzde 40’lara kadar çıkarabiliyor.
***
Kanunlarda yapılacak son düzenlemeler, madenlerimizin atıl kalmamasını, ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak;
Sevindirici…
***
Ancak…
Ekonomiye kazandırdığımız mevcut madenlerimizin çoğunluğunu, “hammadde olarak ihraç ettiğimizi”, “işleyip katma değerli hale getiremediğimizi”, “bu alanda mühendisler yetiştiremezken; yetişmişleri de çeşitli nedenlerle kaybettiğimizi” bilmek ise çok üzücü…