Maliyet baskısı, yeniden “ortaklık/verimlilik kültürü” edinmemizi sağlar mı?
Yaklaşık 16 yıl önce…
Dönemin Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Ahmet Kahraman ile konuşurken dikkat çekmişti:
“Unutulmamalı, Finlandiya sadece endüstriyel ormancılıkla, kişi başı gelirini 11 bin Euro artırdı…
Biz de ormanlarımızı kullanarak mobilya, kağıt ve orman ürünlerinin milli gelire katkısını 2023 yılına kadar 20-25, ihracatını ise 12-13 milyar dolara çıkarabiliriz… ”
* * *
Eklemişti: “Geliştirilen/geliştirilecek ormanlar, kuraklığın da önleyicisi olarak öne çıkıyor…”
* * *
Yaklaşık 6 yıl önce…
Orta Anadolu Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Tahsin Ata, yaptığımız sohbette dikkat çekmişti:
“Türkiye’nin yaklaşık 23 milyon hektar olan orman alanlarının 11 milyon hektarı kullanılmıyor… ”
* * *
O’da Finlandiya örneğini eklemişti:
“Ülkemizin orman varlığı Finlandiya’nın orman varlığı ile aynı…
Finlandiya’da ormanların yüzde 62’si özel kooperatiflere/şahıslara ait… Uygulanan bu politika ile her geçen yıl verimlilik ve orman genişliği artıyor… Bu sayede, Finlandiya’nın orman ve orman ürünlerinin milli gelire yıllık katkısı 30 milyar dolara, ihracata katkısı 15 milyar dolara yaklaşıyor…”
* * *
Diğer katkılar mı? “Bu yolla, büyük oranda istihdam sağlanıyor… Avcılık ve ormanlarda yetişen meyveler ayrı bir gelir kapısı açıyor; makine, nakliye, lojistik gibi sektörler için de katma değer oluşturuluyor…
Orman atıklarından üretilen bio enerji de çok önemli bir ürün haline geliyor…”
VELHASIL
Orman ürünleri ve mobilyacılıkta da 2023 hedefi konmuştu:
12-13 milyar dolarlık ihracat, yüksek istihdam ve milli gelire 20-25 milyar dolarlık katkı…
* * *
Atıl bırakılan, verimsiz işletilen ormanlarımızın “verimli işletilmesi” için, Finlandiya modeli de gözümüzün önündeydi…
* * *
2023 yılında ihracat 8 milyar dolarda kaldı…
Ayrıca, hammadde olarak ithal ettiğimiz orman ürünleri de rekor düzeyde arttı ve ihraç ürünlerde de kullanıldı…
(Yani hammadde için atılması gereken adımlar atılmadı, çok yetersiz kaldı…)
* * *
OAİB Başkanı Tahsin Ata, önceki gün farklı bir şey söyledi: “Dışalım ve lojistikte kurduğumuz kümelenmeler ve ortaklıklar geri gitmemizi engelliyor, nefes almamızı sağlıyor…”
* * *
“Zor”, oyunu bozuyor…
Olumsuz yönde dönüşen/dönüştürülen sosyal yapı nedeniyle, “Küçük olsun, benim olsun” anlayışını benimsemiş, ortaklık/birliktelik kültüründen uzaklaşmıştık… Maliyetlerde artış, alım gücünde daralma gibi “ekonomik baskılar”, uzaklaştığımız kültürü yeniden edinme şansı (!) doğurdu… O baskı/zorluklar, verimliliğimizi daha da artırıp, atıl bıraktığımız (ormanlarımız gibi…) potansiyelimizi “gelişmişlerin yaptığı gibi” değerlendirmemizi sağlar mı?