Memur ve memur emeklilerinde toplu sözleşme süreci: Beklentiler ve gerçekler
3 milyon 650 bin memur ve 2 milyon 520 bin memur emeklisini yakından ilgilendiren, memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yapılacak zam oranları, her iki yılda bir belirlenen toplu sözleşmelerle netleşiyor.
Yaklaşık 6 milyon kişiyi ilgilendiren 7. Dönem Toplu Sözleşme kapsamında 2024 ve 2025 yıllarına ilişkin oranlar 2023/Ağustos ayında belirlenmişti. Buna göre:
-2024 yılı ilk 6 ayı: %15
-2024 yılı ikinci 6 ayı: %10
-2025 yılı ilk 6 ayı: %6
-2025 yılı ikinci 6 ayı: %25
olarak zam oranları belirlenmişti.
2026 ve 2027 talepleri
Memur sendikaları 2026 yılı için yüksek oranlı zam talepleriyle masaya oturdu:
-2026 ilk 6 ay: Taban aylığa 10.000 TL artış + %10 refah payı + %20 toplu sözleşme zammı
-2026 ikinci 6 ay: Taban aylığa 7.500 TL artış + %20 toplu sözleşme zammı
-2027 ilk 6 ay: %20 toplu sözleşme zammı
-2027 ikinci 6 ay: %15 toplu sözleşme zammı
Hükümet ise 2026 yılı için %6 + %6 şeklinde oldukça düşük bir teklif sundu.
Enflasyon hedefleri zamları şekillendirecek
Merkez Bankası’nın resmi enflasyon hedefleri şu şekilde:
-2025: %24
-2026: %12
-2027: %8
Bu hedefler dikkate alındığında, hükümetin zam oranlarını bu çizgide belirlemesi bekleniyor. Bu çerçevede tahmini zam oranları:
-2026 ilk 6 ay: %7 – %9
-2026 ikinci 6 ay: %6 – %8
-2027 ilk 6 ay: %5 – %7
-2027 ikinci 6 ay: %4 – %6
Refah payı ya da taban aylık artışı ihtimali ise oldukça düşük.
Beklentiler karşılanacak mı?
Sendikalar, bugün 61.126 TL maaş alan bir öğretmenin maaşının yaklaşık 93.000 TL’ye çıkarılmasını talep ediyor. Ancak mevcut ekonomik hedefler ve hükümetin tavrı dikkate alındığında, Ocak 2026’da bu maaşın 65.000 TL civarında kalması kuvvetle muhtemel.
Toplu sözleşme görüşmelerinde uzlaşı sağlanamaması halinde, süreç Hakem Heyeti’ne taşınacak. Geçmiş tecrübeler, Hakem Heyeti’nin hükümetin teklifine yakın oranlarda karar verdiğini gösteriyor. Bu nedenle yüksek oranlı bir artış beklentisi gerçekçi görünmüyor.
Gelirlerin satın alma gücü
Memurların maaşları, işçi ve SSK/Bağ- Kur emeklilerine kıyasla nispeten yüksek görünse de, son yıllarda artan yaşam maliyetleri karşısında satın alma gücü ciddi şekilde geriledi. Barınma, gıda, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalarda yaşanan artış, maaş zamlarının reel değerini hızla eritiyor.
Sonuç olarak; Önümüzdeki iki yıl için maaş artışlarının, sendikaların talep ettiği seviyelerin oldukça altında kalacağı ve enflasyon hedefleri doğrultusunda belirleneceği görülüyor. Bu da, memur ve memur emeklilerinin gelirlerinde reel anlamda kayıpların devam edeceği anlamına geliyor.