Mesleki eğitim verecek ve beceriyi güçlendirecek “öğretmenimiz” kaldı mı?

On yıllardır... Her plan ve programa ya­zılır:

“Mesleki eğitim ve beceri geliştirme prog­ramları güçlendirilecek”

***

Ve bugün de dahil, on yıllardır ekonomide yaşadıklarımız:

Yazdığımız planı/programı uygulayıp/uy­gulamadığımızı somut/gerçekçi bir şekilde anlatır…

***

Bu nedenle:

“Bilgili/yetenekli/nitelikli çalışan/üre­ten/yönlendiren” ihtiyacımız, kartopu/çığ gibi büyüyor…

***

Örneğin:

1.1 milyona yaklaşan öğretmen adayı atama bekliyor…

Oysa…

Yüzbinlerce öğretmen adayının:

“Çocukların yeteneklerini geliştirecek/ analiz-sorgulama vb. gibi pratiklerini artı­racak” kabiliyete/donanıma kavuşmaları için, milletin vergisi ile okuduğu, en verimli yılları­nı “okul sıralarında” harcadığı biliniyor…

***

Ama…

Nitelikli üniversite/lise; donanım­lı profesör/doçent/ akademisyen/öğret­men/açığının da “neden olduğu sonuçlar” yaşıyoruz…

***

Üstüne:

Ücret politikası ile öğretmene/akademisye­ne kendini geliştirme fırsatı da tanımıyoruz…

Üstüne:

Öğretmeni/akademisyeni “kendini geliş­tirme”/“öğrenciyi geliştirme” yerine, müla­kat/haksız rekabet/geçim gibi sıkıntılarla uğraştırıyoruz…

VELHASIL

Eğitim Fakültesi mezunu olmayanı;

Hatta (eğitim fakültesi mezunu olsun ol­masın) ultra vasıfsızı, süper vasıfsızı, çok vasıfsızı, vasıfsızı, az vasıfsızı (ayırt et­meden!) ‘ücretli/vekil öğretmen’ olarak gö­revlendirebiliyoruz...

Ve… Onlardan, (doğaya aykırı olduğunu bilmemize rağmen) çocuklarımıza vasıf ka­zandırmasını bekliyoruz…

Ve… Sonuçlarını yaşıyoruz…

***

Çok övündüğümüz genç nüfus, yetiştirdiğimiz öğretmenler sayesinde üreten/geliştiren/kalkınan toplumun katali­zörü olabilir…

Tersi durumda:

Gençler, borçlanan/muhtaç toplumun katalizörü anlamına gelir…

Yazara Ait Diğer Yazılar