Nobel’i alamayan Trump’ın Gazze zaferi

ABD Başkanı Donald Trump, uzun za­mandır Nobel Barış Ödülü’nü almak için propaganda faaliyeti yürütüyordu. Nobel’i alamadı, ancak Gazze’de İsrail ile Hamas ara­sında ateşkesi sağlayarak rehinelerin serbest bırakılmasıyla başlayan barış sürecine imza attığı için tüm dünyadaki destekçileri tara­fından yere göğe sığdırılamıyor.

Şüphesiz iki yıldır İsrail’in bombardımanı sonucu yaklaşık 70 bin kişinin hayatını kay­bettiği, insanların açlık ve kıtlıkla sınandığı, şehirlerin tamamıyla yerle bir olduğu Gaz­ze’de ateşkesin gerçekleşmiş olması, insani yardım konvoylarından bile mahrum bırakı­lan Filistinliler için çok büyük bir olay. Ay­nı şekilde aylardır rehinelerin eve dönmesi­ni bekleyen İsrailli aileler için de büyük bek­leyişin sona erdiği mutlu bir gün. Öte yandan Ortadoğu’da barışın kalıcı olabilmesi için atılmış çok önemli bir adım.

Küfürle gelen barış

Eğri oturup doğru konuşalım: Trump No­bel Barış Ödülü’nü almamış olabilir, ancak Gazze’deki barış sürecinin en büyük mima­rı olduğu yadsınamaz bir gerçek. Zira geçen hafta bu köşede Trump’ın, kendisine “Ha­mas’ın ateşkesi kabul etmesinin bir şey ifade etmediğini” söyleyen İsrail Başbakanı Netan­yahu’ya küfür ettiğini yazmıştım.

Trump geçen hafta Axios’a verdiği müla­katta da, Netanyahu’ya aba altından sopa gös­termiş, “(Netanyahu) bunu (anlaşmayı) kabul etmek zorunda. Başka seçeneği yok. Benimle iyi olmak zorundasın” demişti. Netanyahu, diplomaside usta bir manipülatör olarak bi­linir. Nitekim geçmişte eski ABD başkanla­rını ve dışişleri bakanlarını siyasi olarak bir şekilde alt etmesi ve onlara kendi istediğini yaptırmasıyla bilinirdi.

Ancak bu kez, köşeye sıkışan taraf kendisi oldu. Bağımsız İsrailli müzakereci Gershon Baskin’in hatırlattığı gibi, Trump’ın anlaşma­sının ilk aşamasının çoğu, eski ABD Başka­nı Joe Biden tarafından yaklaşık bir yıl önce teklif edilmişti. Ancak Netanyahu, kendisini daha kolay manipüle edebileceğini düşündü­ğü için Trump’ın yaklaşmakta olan ABD baş­kanlık seçimini kazanmasını beklemeye ka­rar vermiş ve Biden’ın teklifini reddetmişti.

Trump göreve geldikten sonra, Netanya­hu, Trump’a istediklerini kolayca yaptırabili­yor ve özellikle de İran konusunda onu istedi­ği yöne yönlendirebiliyor gibi görünüyordu. Ancak Netanyahu’nun uzun süre yardımcı­lığını yapmış olan Nadav Shtrauchler’e gö­re, İsrailli lider Trump ile ne zaman uzlaşma sağlayacağını da biliyor.

Belki de Netanyahu gibi kanun-kural tanımaz bir uluslararası savaş suçlusuyla sadece Trump gibi bir zorba baş edebilirdi. Nitekim Trump, İs­rail’e barışı kabul ettirdi.

Donald Trump’ın elde ettiği bu başarı kar­şısında tüm dünyada kendisini sevenler kadar kendisini “çıkar amaçlı övenler” de ateşkesten dolayı Trump’ı yere göğe sığdıramadı.

Bunlar arasında ilk gözüme çarpan İsrail mer­kezli Jerusalem Post gazetesi oldu. Gazete, dün yayımlanan sayısının kapağına kocaman bir Trump fotoğrafı koydu, üzerine de sekiz sütuna “Tanrı barış yapanı korusun” diye yazdı.

Ivanka’nın evliliği ve Gazze

Trump’ın devasa portresinin yanında Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Sylvan Adams’ın şu sözleri yer aldı: “Ortadoğu ve ötesinde barışa ve istikrara olan sarsılmaz bağlılığınızdan do­layı teşekkür ederiz. Vizyoner liderliğiniz ta­rih yazıyor- Savaşların ve çatışmaların bittiği, yerini işbirliği, anlayış ve umuda bıraktığı yeni bir çağ için kaldırım taşlarını döşüyor.”

Trump’ın İsrail Parlamentosu Knesset’te yaptığı konuşma da ufak bir protestocu dışın­da İsrailli parlamenterler tarafından ayakta alkışlandı. Trump, konuşması sırasında Or­tadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’u över­ken ABD’nin tarihe geçen eski dışişleri baka­nı Henry Kissinger’ı da yerin dibine geçirme­yi ihmal etmedi: “Steve, Henry Kissinger gibi sızdırma yapmıyor, Henry büyük bir sızdırı­cıydı. Steve sadece işini yapıyor” dedi.

Ayrıca Trump “3000 yıllık bir savaşın sona er­diğini” ve bu nedenle “bütün dünyada insanların sokaklarda dans ettiğini” iddia etti.

Trump konuşmasında ayrıca kızı Ivanka Trump’ın eşi Jared Kushner nedeniyle din de­ğiştirerek Yahudiliğe geçtiğini ve ikilinin “çok mutlu bir evliliklerini olduğunu” söyledi. Her ne kadar Ivanka’nın evliliğinin Gazze’deki barışla ne ilgisi olduğu anlaşılamasa da Trump, yine de ayakta alkışlandı.

Sonuç olarak, Trump Nobel Barış Ödülü’nü alamadı ancak söyledikleri ve konuşmaları her ne kadar birçok insanı güldürse de Gazze’de elde ettiği ateşkesten dolayı Ortadoğu’da barışa ulaş­mada bir zafer kazandı.

Yazara Ait Diğer Yazılar