Resesyon geliyor da borç tavanı, bankacılık krizi ne olacak?

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ ozgur.hatipoglu@dunya.com

Borç tavanı konusu henüz piyasada enf­lasyon ve büyüme konularına göre çok daha az konuşuluyor ve şimdilik fiyat­lamalarda sadece detayları görebilen gözlerin dikkatine takılan nüanslar var. İlerlemeden önce bu nüansları çok kısaca açayım; 9 Haziran senatonun borç tavanının artırılmasına karar vermesi için son gün. Eğer bu işe bir çare bu­lunmazsa Amerikan hükümeti para ihtiyacını karşılamak için yeni tahvil/bono ihalesi aça­mayacak ve para yaratamayacak. Bu durumda bazı kamu kurum ve kuruluşlarının kapanma­sı, bazılarının da düşük kapasite ile çalışması gündeme gelecektir.

Yani devlet kepenk kapa­tacak. Daha önce hiç olmamış bir durum de­ğil; hayat sonra ermeyecek ama en son böyle olduğunda ABD’nin notu düşürülmüştü. Böyle bir senaryo, daha sonrasında işin çözülecek ol­masına rağmen özellikle tahvil ve hisse piyasa­larında sert fiyatlama görebilir. Diğer yandan önemli nüansa gelirsek, geçtiğimiz hafta yatı­rımcılar 9 Haziran öncesi vade sonu olan bo­nolara dokunmazken hemen sonrasında itfası olacak kıymetlerde yüklü hacimli işlemler dö­nüyor. Yani daha şimdiden fiyatlamalarda bir kopukluk olmasına neden oldu bile. Günü gel­diğinde eğer konu çözüme ulaşmamış ise ABD tahvillerine yatırım yapanları terste bırakacak gelişmeler olabilir. Bu konuda en çok konuşan kişi ABD Hazine Bakanı Janet Yellen. Yellen’a göre kongrenin borçlanma tavanı artırmasın­dan daha iyi bir yol yok.

Senatonun borç tavanını onaylaması halin­de önemli bir yol kazasını es geçecekler de­mektir. O süreçte bankacılık krizinin de etki­lerinin önemli ölçüde sönümleneceğini düşü­nürsek piyasa 1 aya kendi dinamiklerine geri dönebilecektir. Kendi dinamiklerine geri dön­mesi aslında iyi mi, kötü tam bilemiyorum. Çünkü geçen seneki hızlı faiz artış döngüsünde uzun vadeli faizler o kadar hızlı düştü ki getir eğrisi terse döndü. Hemen hemen her zaman bir resesyonun ilk habercisi olarak görülen bu durum aslında öncü habercidir.

Nitekim geç­mişte ABD ekonomisinin gördüğü resesyon­lara baktığımızda neredeyse hepsinde reses­yonun, getiri eğrisinin eksiye geçmesiyle de­ğil, aslında eksiye geçen eğrinin yeniden artıya geçmesinden aylar sonra başladığını görüyo­ruz. Aynı dönem Fed’in de faizleri düşürmeye başlamasına denk gelir. Ancak geçmişte Fed’in bu tür önemli değişiklikleri yapmadan önce ye­teri kadar iletişim kurmaması nedeniyle yaşa­nan büyük fiyat hareketleri daha sonra Fed’e ders olmuş ve şimdiki politika değişikliklerini önceden ve şeffaf bir şekilde paylaşmaya özen gösteriyorlar; bu konuya bizim de özen göster­memiz gerekiyor.

Sonuçta, konumuza geri dö­nersek, Fed şimdilik sadece faiz artırımlarının sonuna gelmiş durumda ama faizi düşürmek­ten çok çok uzak görünüyor. Bu durumda geti­ri eğrisinin dikleşmesi ve resesyonun kapıdan adımını atmasına hala biraz var gibi gözüküyor. Ama piyasanın hemen her şeyi önceden fiyat­ladığını unutmayalım.

Bu anlamda, olan biteni yakalamak için ta­kip edilecek en iyi değişkenlerin başında, artık hemen herkesin takip ettiği 2 yıl – 10 yıl vadeli tahvillerin faiz makası bulunuyor. Doğrudur, bu makas artıya geçtiğinde resesyon artık ka­pıdan adımını içeri atmış demektir ve pek ya­kında ismi de konacaktır. Bu makas geçtiğimiz haftalarda -108 baz puan değerini gördükten sonra bu gün itibarı ile -49 baz puandan geçi­yor. Dediğim gibi, henüz pozitif bölgeye geçme­sine var, özellikle de faiz indirimlerinin önüne geçecek geçen haftaki gibi güçlü istihdam ve ücretler verileri geldikçe. Ancak yine de göz­den kaçırmamak gerekir.

Bu haftaki yazıya son vermeden önce benim dikkatle izlediğim ve makro yatırım kararla­rımda önemli rol oynayan bir başka makastan bahsetmek istiyorum. Yine çok bakılan 3ay – 10yıl vadeli tahvil getirisinin makası sıklıkla takip edilir. Ancak ben buna ek olarak aynı ma­kasın 1 yıl forward değerine bakmayı adet ha­line getirdim. Çünkü daima ileriyi fiyatlayan piyasada forward faiz fiyatlaması beklentileri yansıtacağı için burada oluşan makas ile spot­ta oluşan makasın birbirine uyumu ve uyum­suzluğunu çok önemsiyorum. Eğer bir uyum­suzluk oluşursa, forward makasta daha doğru fiyatlamanın oluştuğunu değerlendiriyorum ve analizlerimi bunun üzerine kurarak beklen­tilerimi şekillendiriyorum. Şimdilerde ise 3 ay – 10 yıl spot makası eksilerde gezerken 1 yıl forward makası Nisan 2023 sonu itibarıyla ar­tıya geçmiş durumda. Yani geliyor…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Haftanın heyecanları 09 Nisan 2024
Kafalar hala karışık 27 Şubat 2024
Balinaların hisseleri 20 Şubat 2024
İstihdamda mevsimsellik 06 Şubat 2024