Sanayide canlanma eğilimi akim kaldı

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

Sanayide canlılığın göstergesi olan hammadde/aramalı ithalatında faiz indirim süreci paralelinde kasımdan bu yana hızlanan artış, martta yerini düşüşe bıraktı. Marttaki yüzde 0,4’lük düşüşe rağmen ilk üç ay itibarıyla hammadde/aramalı ithalatı yüzde 5,4’lük bir artışla 62,5 milyar dolar oldu.

İç ve dış şokların etkisiy­le ekonomide martta baş­layan ve nisanda artmaya devam eden kırılganlık Merkez Bankası’na faiz indirim süre­cine ara verdirirken, sanayide başlayan canlanma eğilimini de kırdı. Sanayinin üretim azminin göstergesi olan hammadde/ara malı dış alımında, faiz indirimi sürecinin kesinleştiği kasımdan itibaren hızlanan artış, martta yerini düşüşe bıraktı.

Parasal sıkılaştırma sürecin­de yüksek faiz-düşük kur koşul­larında frene basan sanayi sek­töründe, faiz indirimi ile birlikte aylar sonra üretim iştahı oluş­muş, bu da girdi dış alımında ar­tışa yol açmıştı. Merkez Banka­sı’nın faiz indirimi olasılığının güçlendiği kasımda sanayinin hammadde/aramalı ithalatında yıllık bazda yüzde 3,9’la kayda değer artış başlarken, aynı ay­da sanayi üretimi de yüzde 1,7 artmış; indirim sürecinin fii­len başladığı aralık ayında girdi ithalatındaki yıllık artış yüzde 11,6’ya, üretimdeki artışı da yüz­de 7’ye ulaşmıştı. Ancak ham­madde/aramalı ithalatı ocakta yıllık yüzde 9,1 ve şubatta yüz­de 8,2 ile artışını sürdürürken, sanayi üretiminde ocakta yüzde 1,2 olan yıllık artış, şubatta ye­rini yüzde 1,9’la düşüşe bırak­mıştı. Baskılandığı için özellikle ihracata dönük çalışan sanayi­cileri olumsuz etkileyen kurun düzeyi ve küresel sorunlar nede­niyle dış pazarlardaki daralma da bunda etkili olmuştu.

Mart ayı kırılma noktası

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayı sanayi üre­tim verilerini 9 Mayıs’ta açık­layacak. TÜİK’in 30 Nisan’da açıkladığı mart dış ticaret veri­lerine göre ise hammadde/ara­malı ithalatı beş aylık artış sü­recinin sonunda yıllık bazda yüzde 0,4’le düşüşe geçti. Sana­yi üretiminde kullanılan bu gir­dilerin aylık ithalat tutarı 20,9 milyar dolarla, geçen yılın aynı ayındakinin 9,1 milyar dolar al­tında kaldı.

Merkez Bankası’nın mart ayında reel sektörde gerçek­leştirdiği ve imalat sanayiinin mevcut durum ve son üç aya iliş­kin değerlendirmeleri ile ge­lecek üç aya ilişkin beklenti ve planlamalarını yansıtan İktisa­di Yönelik Anketi, ilk çeyrekte ihtiyatlı bir tutum takınan iş­yerlerinin, ikinci çeyrekte üreti­mi belirgin biçimde artırma az­mini ortaya koymuştu. Ankete verilen yanıtların toplulaştırıl­mış sonuçlarına göre yılın ikinci çeyreği için üretim beklentileri yükselen bir grafiğe işaret edi­yordu. Ancak bu sonuçlar, sana­yicilerden ayın 1-15’inci günle­ri arasında alınan yanıtlara da­yandığı için içeride 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonuyla başlayan siyasal gerginlik önce­si durumu yansıtıyordu.

Son alınan verilere göre sana­yide ithal girdi kullanımının ye­niden düşüşe geçmesi ise ulu­sal ve küresel ekonomide güven kaybında kırılma noktası olan mart ayında sanayi üretiminde düşüş beklentilerini destekliyor.

Yüksek faiz üretimi baskılıyor

İçeride devam eden siyasi ger­ginliğe nisan başında ABD’nin açıkladığı ve birçok ülkeye fa­hiş gümrük vergileri içeren şok tarife ile kızışan küresel ticaret savaşlarının dünyada yol açtı­ğı belirsizlik eklendi. Ortaya çı­kan kırılganlıkta içeride yaşa­nan dövize atak sürecinde kur­ları baskılamak için yaptığı yüklü miktardaki satışlarla re­zervleri eriten Merkez Banka­sı, aralık ayında başlattığı kade­meli indirimlerle yüzde 50’den martta yüzde 42,5’e kadar çek­miş olduğu politika faizini nisan ayında yeniden artırarak yüzde 46’ya çıkarmak zorunda kaldı. Merkez Bankası’nın bankalara uyguladığı gecelik fonlama fai­zi yüzde 50’ye yaklaşırken, ban­kaların KOBİ’ler ve büyük işlet­melerin yatırımlarının finans­manı için kullandırdığı ticari kredilerin yıllık basit faizi ise 18 Nisan itibarıyla sektör ortala­masında yüzde 61’e ulaştı.

Gelecek dönem için iyimserlik kırıldı

Merkez Bankası’nın mevsim­sellikten arındırılmış nisan ayı güven endeksleri de diğer ana sektörler gibi sanayide de güven kaybını ortaya koydu. Reel Ke­sim (imalat sanayii) Güven En­deksinde nisanda önceki aya gö­re yaşanan yüzde 2,3’lük düşüş 19 Mart sonrası başlayan nisan­da artarak devam eden kırılgan­lık sürecinin sanayicilerde mar­tın ilk yarısında oluşan üretimi artırma eğiliminin devamını zo­ra soktuğunu işaret ediyor. Reel kesim güven endeksi bir yıl önce­ki düzeyinin de yüzde 2,6 altına indi. Sanayiciler gelinen aşama­da “Bu faizlerle üretim yapmak mümkün değil” derken, milli ge­lir büyümesi, istihdam ve enflas­yonla mücadeleye katkı sunacak olan üretim azminin devamı bü­yük önem taşıyor. Sanayinin per­formansının güçlenmesi ise ulu­sal ve küresel ekonomideki kırıl­ganlıkların aşılmasına bağlı.

Sanayide canlanma eğilimi akim kaldı - Resim : 1

İthal tüketim artışı devam ediyor

Parasal sıkılaştırma döneminde ekonomideki yavaşlamaya rağmen hız kestiği ya da düştüğü aylar olmakla birlikte genel trend olarak artışını sürdüren tüketim malı ithalatı ise kırılganlığın zirve yaptığı mart ayında da artmaya devam etti. Büyük bölümü binek otomobiller ve dayanıklı tüketim mallarından oluşan söz konusu ithalata ödenen fatura geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,4 artışla 5,2 milyar dolar oldu. Geçen yıl martta aylık ithalat faturasında tüketim mallarının yüzde 15,5 olan payı, bu yıl yüzde 17’ye ulaştı.

Ekonomide yavaşlama dönemlerinde gerileyen yatırım malı ithalatında ise martta yaşanan artış dikkati çekti. Parasal sıkılaştırma döneminde genelde eksi seyir izleyen yatırım malı ithalatı martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,9 artışla aylık 4,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Yatırım malları martta Türkiye’nin aylık ithalat faturasının yüzde 14,7’sini oluşturdu.

İthalatta ilk çeyrek tablosu

Ocak-mart döneminde yüzde 4,5 yıllık artışla 87,8 milyar dolara ulaşan toplam ithalatın 62,5 milyar dolarla yüzde 71,2’sini hammaddeler/ ara malları, 13,4 milyar dolarla yüzde 15,3’ünü tüketim malları, 11,7 milyar dolarla yüzde 13,3’ünü ise yatırım malları oluşturdu. Geçen yılın aynı dönemine göre sanayide üretim için kullanılmak üzere ithal edilen hammadde/ aramalı dış alımı yüzde 5,4 artarken, tüketim malı ithalatındaki artış yüzde 10 düzeyinde gerçekleşti. İstihdam ve katma değer yaratacak yeni yatırımların göstergesi olan yatırım malı ithalatı ise marttaki artışına rağmen geçen yılın ilk çeyreğindekinin yüzde 5,5 altında kaldı. İthalat pastasında en büyük paya sahip olan hammadde/ aramalı grubunda en büyük bölümü 28,2 milyar dolarla sanayi için işlem görmüş hammaddeler oluşturdu. Hammadde/aramalı grubunda “gizli veri” olarak yer alan petrol ve doğal gaz dış alımı da 12,1 milyar dolarla ikinci büyük ithalat kalemi oldu. Belli sayıdaki ülke ya da firmadan oluşan tedarikçilerden yapılan ithalatın verileri, firmalardan veya ilgili kurumlardan gelen talepler üzerine “veri gizliliği” ilkesi kapsamında gizli veri olarak yayımlanıyor.

Üç ayda binek otomobile 4,4 milyar dolar

Yılın ilk üç ayındaki tüketim malı ithalatının 4 milyar 443 milyon dolarla en büyük bölümünü, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,8 artan binek otomobil dış alımı oluşturdu. Bu dönemde otomobil ithalatında Almanya 1 milyar 256 milyon dolarla ilk sırada yer almaya devam etti. Üç aylık binek otomobil ithalatında İspanya 779 milyon dolarla ikinci, Çin ise 308 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı. Bunları 286 milyon dolarla Fransa ve 260 milyon dolarla Çekya izledi. Tüketim malı ithalatında binek otomobilleri 2 milyar 343 milyon dolarla yarı dayanıklı, 2 milyar 306 milyon dolarla dayanıklı ve 1 milyar 808 milyon dolarla dayanıksız tüketim malları izledi. Üç ayda esası yiyecek ve içecek olan işlenmiş tüketim mallarına 1 milyar 87 milyon, bunların işlenmemiş olanlarına 995 milyon dolar ödendi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar