Savaşın dijital cephesi: Siber saldırılar ve blok zinciri
Günümüzde savaşlar sadece cephelerde gerçekleşmiyor. Tanklar, tüfekler yerini füzelere bırakırken dijital teknolojilerle destekleniyor ve “dijital cephe”ler açılıyor. Siber saldırılar stratejik bir silaha dönüşüyor ve bir cephe olarak karşımıza çıkıyor.
İsrail-İran gerilimi, İsrail yanlısı olan hacker gruplarının İranlı kripto para borsasına gerçekleştirdiği saldırı ile başka bir boyut kazandı. Hacker grubu yaklaşık 100 milyon USD kripto varlığı sistem dışına çıkardı ve geri alınamaz şekilde yaktıklarını duyurdu. Bu olay dijital güvenlik için büyük bir alarm niteliği taşıyordu.
Elbette bu saldırılara karşı çoklu imza cüzdanları, düzenli güvenlik denetimleri, soğuk cüzdan kullanımı ve açık kaynaklı kod altyapılarının şeffaf şekilde denetlenmesi gibi önlemlerle büyük oranda korunmak mümkün. Dijital cephenin karşısında platformların ve devletlerin bu tür güvenlik standartlarını sürekli güncelleyerek uygulaması olası hack girişimlerinin önüne geçilmesi açısından kritik önem taşıyor. İran, siber saldırıları kontrol etmek için internete kısıtlamalar getirdi.
İran Merkez Bankası, kripto para borsalarının çalışma saatlerini 10.00 - 20.00 olarak düzenledi. Bu kararla platformların güvenliğini artırmayı ve finansal sistemin korunması amaçlanıyordu. Saldırıların modern savaşların nasıl parçası haline geldiğini gösteren örneklere bakalım. Fiziksel zarar veren ilk dijital silah Stuxnet yazılımıdır. ABD ve İsrail tarafından geliştirildiği düşünülen bu yazılım, 2010’da İran’ın Natanz ve Buşehr nükleer tesislerini hedef alarak Windows sistemlerinde çalışan Siemens SCADA yazılımına müdahale etmiş ve santrifüjlerde fiziksel zarara yol açmıştı.
Stuxnet’in ardından Duqu ve Flame yazılımları da dijital cephenin ne kadar derinleştiğini gösteriyordu. Duqu, Orta Doğu’daki nükleer altyapıları destekleyen şirketleri hedef alırken, Flame de sahte yazılım güncellemeleriyle enerji, ulaşım ve kamu sistemlerinde geniş bir alanı etkileyebilecek zararlar verebiliyordu. Bu yazılımların bilgi çalmakla kalmayıp fiziksel zarar verebiliyor ve diplomatik krizlere sebep olabiliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı: Siber cephe
Rusya - Ukrayna arasında 2022’de başlayan savaşta Ukrayna’ya yönelik siber saldırılar gerçekleştirildi. Rusya destekli gruplar, Ukrayna’nın elektrik altyapısına, bankacılık sistemine ve kamu kurumlarının internet sitelerine saldırılar düzenledi. 2022 Şubat’ta Ukrayna Savunma Bakanlığı ve iki büyük devlet bankası PrivatBank ve Oschadbank hizmet dışı bırakıldı. Bu saldırı hem askeri hareketlilik öncesi kaos yaratmayı hem de halkın devlete olan güvenini sarsmayı hedefliyordu.
Ukrayna’nın blok zinciri tabanlı dijital varlık altyapısı da tehdit altındaydı. Ukrayna, kripto bağış kampanyaları başlatarak milyonlarca dolarlık yardım toplamıştı ve süreçte, sisteme siber müdahale girişimleri de olmuştu. Kimliği belirsiz aktörler, yardım cüzdanlarının hedef alınabileceği yönünde tehditler yayımladı. Ukrayna, blok zinciri sistemlerini açık kaynaklı altyapılar ve çoklu imza (multi-sig) cüzdanlar üzerinden yürüterek bu saldırıları büyük oranda engelledi. Ukrayna yanlısı hackerlar da misilleme olarak Rus devlet sitelerine ve medyasına siber saldırılar düzenledi. Anonymous gibi gruplar, Rus televizyon kanallarında savaş karşıtı mesajlar yayınladı. Bu da dijital cephenin propaganda ve psikolojik savaş aracı olarak da kullanıldığını gösterdi.
Dijital savaşların yeni silahı: Kodlar ve zincirler
Örnekler dijital savaşların artık yalnızca yazılım hatası veya veri çalınması ile sınırlı olmadığını, doğrudan ekonomik, politik ve psikolojik etkiler yarattığını kanıtladı. Blok zinciri açısından bakıldığında saldırılar tartışmaları da beraberinde getiriyor. Saldırganlar fonları geri döndürülemez şekilde “yakan” adreslere transfer ederek maddi zararla birlikte politik mesajlar da veriyor. Sızdırılan kaynak kodlar ve kullanıcı verileri, yalnızca bir borsanın değil, tüm ülkenin siber altyapısını zayıflatma aracı olarak kullanılabiliyor.
Siber saldırılarla blok zinciri arasındaki bağ günümüz savaşlarının kritik başlıklarından biri haline geldi. Artık, dijital savunma sistemleri de güçlendirilmek zorunda. Blok zinciri, doğru kullanıldığında güvenli ve şeffaf bir sistem sağlarken, yanlış ellerde bir silaha dönüşebiliyor. Bu noktada teknoloji geliştiricilere büyük iş düşüyor. Gelecek şekillenirken teknolojinin insanlığın faydası için kullanılması büyük önem taşıyor.