Savaşın dijital cephesi: Siber saldırılar ve blok zinciri

Ali EŞELİOĞLU
Ali EŞELİOĞLU BLOK ZİNCİR DÜNYASI ali.eselioglu@dunya.com

Günümüzde savaşlar sadece cephelerde gerçekleşmiyor. Tanklar, tüfekler yerini füzelere bırakırken dijital teknolojilerle des­tekleniyor ve “dijital cephe”ler açılıyor. Siber saldırılar stratejik bir silaha dönüşüyor ve bir cephe olarak karşımıza çıkıyor.

İsrail-İran gerilimi, İsrail yanlısı olan ha­cker gruplarının İranlı kripto para borsasına gerçekleştirdiği saldırı ile başka bir boyut ka­zandı. Hacker grubu yaklaşık 100 milyon USD kripto varlığı sistem dışına çıkardı ve geri alı­namaz şekilde yaktıklarını duyurdu. Bu olay dijital güvenlik için büyük bir alarm niteli­ği taşıyordu.

Elbette bu saldırılara karşı çok­lu imza cüzdanları, düzenli güvenlik denetim­leri, soğuk cüzdan kullanımı ve açık kaynaklı kod altyapılarının şeffaf şekilde denetlenme­si gibi önlemlerle büyük oranda korunmak mümkün. Dijital cephenin karşısında plat­formların ve devletlerin bu tür güvenlik stan­dartlarını sürekli güncelleyerek uygulaması olası hack girişimlerinin önüne geçilmesi açı­sından kritik önem taşıyor. İran, siber saldırı­ları kontrol etmek için internete kısıtlamalar getirdi.

İran Merkez Bankası, kripto para bor­salarının çalışma saatlerini 10.00 - 20.00 ola­rak düzenledi. Bu kararla platformların gü­venliğini artırmayı ve finansal sistemin ko­runması amaçlanıyordu. Saldırıların modern savaşların nasıl parçası haline geldiğini göste­ren örneklere bakalım. Fiziksel zarar veren ilk dijital silah Stuxnet yazılımıdır. ABD ve İsrail tarafından geliştirildiği düşünülen bu yazılım, 2010’da İran’ın Natanz ve Buşehr nükleer te­sislerini hedef alarak Windows sistemlerin­de çalışan Siemens SCADA yazılımına müda­hale etmiş ve santrifüjlerde fiziksel zarara yol açmıştı.

Stuxnet’in ardından Duqu ve Flame yazılımları da dijital cephenin ne kadar derin­leştiğini gösteriyordu. Duqu, Orta Doğu’daki nükleer altyapıları destekleyen şirketleri he­def alırken, Flame de sahte yazılım güncel­lemeleriyle enerji, ulaşım ve kamu sistemle­rinde geniş bir alanı etkileyebilecek zararlar verebiliyordu. Bu yazılımların bilgi çalmakla kalmayıp fiziksel zarar verebiliyor ve diplo­matik krizlere sebep olabiliyor.

Rusya-Ukrayna savaşı: Siber cephe

Rusya - Ukrayna arasında 2022’de başlayan savaşta Ukrayna’ya yönelik siber saldırılar gerçekleştirildi. Rusya destekli gruplar, Uk­rayna’nın elektrik altyapısına, bankacılık sis­temine ve kamu kurumlarının internet site­lerine saldırılar düzenledi. 2022 Şubat’ta Uk­rayna Savunma Bakanlığı ve iki büyük devlet bankası PrivatBank ve Oschadbank hizmet dı­şı bırakıldı. Bu saldırı hem askeri hareketlilik öncesi kaos yaratmayı hem de halkın devlete olan güvenini sarsmayı hedefliyordu.

Ukrayna’nın blok zinciri tabanlı dijital var­lık altyapısı da tehdit altındaydı. Ukrayna, kripto bağış kampanyaları başlatarak mil­yonlarca dolarlık yardım toplamıştı ve sü­reçte, sisteme siber müdahale girişimleri de olmuştu. Kimliği belirsiz aktörler, yardım cüzdanlarının hedef alınabileceği yönünde tehditler yayımladı. Ukrayna, blok zinciri sistemlerini açık kaynaklı altyapılar ve çoklu imza (multi-sig) cüzdanlar üzerinden yürü­terek bu saldırıları büyük oranda engelledi. Ukrayna yanlısı hackerlar da misilleme ola­rak Rus devlet sitelerine ve medyasına siber saldırılar düzenledi. Anonymous gibi grup­lar, Rus televizyon kanallarında savaş karşı­tı mesajlar yayınladı. Bu da dijital cephenin propaganda ve psikolojik savaş aracı olarak da kullanıldığını gösterdi.

Dijital savaşların yeni silahı: Kodlar ve zincirler

Örnekler dijital savaşların artık yalnızca yazılım hatası veya veri çalınması ile sınır­lı olmadığını, doğrudan ekonomik, politik ve psikolojik etkiler yarattığını kanıtladı. Blok zinciri açısından bakıldığında saldırılar tar­tışmaları da beraberinde getiriyor. Saldırgan­lar fonları geri döndürülemez şekilde “yakan” adreslere transfer ederek maddi zararla bir­likte politik mesajlar da veriyor. Sızdırılan kaynak kodlar ve kullanıcı verileri, yalnızca bir borsanın değil, tüm ülkenin siber altyapı­sını zayıflatma aracı olarak kullanılabiliyor.

Siber saldırılarla blok zinciri arasındaki bağ günümüz savaşlarının kritik başlıklarından biri haline geldi. Artık, dijital savunma sis­temleri de güçlendirilmek zorunda. Blok zin­ciri, doğru kullanıldığında güvenli ve şeffaf bir sistem sağlarken, yanlış ellerde bir silaha dö­nüşebiliyor. Bu noktada teknoloji geliştirici­lere büyük iş düşüyor. Gelecek şekillenirken teknolojinin insanlığın faydası için kullanıl­ması büyük önem taşıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar