Seçim sonrası ekonomide büyüme modeli ve öneriler

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Ekonomide, büyüme modelleri, bir ülkenin ekonomik büyümesini arttırmak için izlenen stratejileri tanımlar. Bu modeller, farklı kaynak ve faktörlere dayalı olarak çeşitlenmektedir.

Genel olarak, ekonomik büyümenin hızlandırılması ve sürdürülebilir olması için, mevcut kaynakların verimli kullanımını arttırmaya ve yeni kaynaklar yaratmaya yönelik politikalar önemlidir.

Klasik büyüme modeli, ekonomik büyüme için iki temel faktör olduğunu öne sürer: üretim faktörleri (işgücü, sermaye, toprak) ve teknoloji. Bu modele göre, bir ülke üretim faktörlerini arttırmak ve teknolojik yeniliklere yatırım yapmak yoluyla ekonomik büyümeyi arttırabilir. Endüstriyel büyüme modeli, özellikle endüstriyel sektöre odaklanarak, üretim sürecinde verimliliği arttırmaya dayalıdır.

Bu modele göre, diğer ülkelere göre daha fazla üretim yapabilen bir ülke, rekabet gücünü arttırarak ekonomik büyümeyi sağlar. İnsan sermayesi modeli, insanların eğitim ve sağlık gibi faktörlerle donatılmış olmalarını öngörür.

Bu modele göre, insanların eğitimli ve sağlıklı olması, işgücü verimliliğini arttırarak ve ürettikleri katma değeri yükselterek ekonomik büyümeyi destekler. Kalkınma modelleri, az gelişmiş ülkelerin ekonomik büyüme hızını arttırmak için tasarlanmıştır. Bu modeller, genellikle dış kaynakların kullanımını arttırarak, ekonomide dışa bağımlılığı azaltmayı ve yerli girişimcilerin desteklenmesini öngörür.

Doğru büyüme modeli seçilmeli

 Ekonomide büyüme modelleri bir ülkenin ekonomik büyüme hızını arttırmak için bir takım stratejileri içermektedir. Bu modellerin etkisi, ülkelerin özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Ekonomik büyüme, uzun vadede sürdürülebilir olması için doğru bir büyüme modeli seçilmesi ve iyi bir politika yapısı oluşturulması önemlidir. Ekonomide büyüme modellerinin uygulanmasında üç yöntem uygulanır: doğal büyüme, yapısal büyüme ve uyarılmış büyüme.

- Doğal büyüme, ekonomideki insan nüfusunun artması, teknoloji ve iş verimliliğindeki gelişmeler ve yatırımların artması nedeniyle gerçekleşen otomatik bir büyümedir.

-Yapısal büyüme, bir ekonomideki sektörler arasındaki değişimler ve yenilikler nedeniyle gerçekleşir. Bir ekonomide yapısal değişiklikler, büyümeyi ve gelişmeyi artırabilir.

-Uyarılmış büyüme, para politikası ve mali politika gibi ekonomik teşvikler nedeniyle gerçekleştirilen büyümedir. Hükümetler, ekonomiyi canlandırmak için vergi indirimleri, krediler ve harcama artışları gibi yöntemleri kullanabilirler.

Ülkelerin büyüme yöntemlerine baktığımızda ise Türkiye için bir rol model olan Güney Kore örneği, 1960'lardan bu yana uygulamaya koyduğu ekonomik gelişme planlarıyla dünya çapında başarılı bir büyüme modeli sergilemiştir. Bu planlar, ihracata dayalı sanayileşmeye odaklanarak üretim işletmelerini desteklemeyi, eğitim, araştırma ve teknolojik yeniliklerle yüksek katma değerli ürünlerin üretimini sağlamayı, ayrıca doğrudan yabancı yatırımları teşvik etmeyi gerektiriyordu.

Bu model, sürekli yüksek büyüme oranlarıyla Güney Kore'nin dünya ekonomisindeki yerini güçlendirdi. Ancak, bu başarı, bazı eleştirileri de beraberinde getirdi. Özellikle, ücretlerin ve işçi haklarının düşük olması, çalışma koşullarının zorluğu ve endüstriyel kirlilik gibi çevresel sorunlar nedeniyle eleştirildi.

Her ülkenin koşulları farklı

Diğer büyüme örnekleri arasında, Amerikan modeli olarak adlandırılan serbest piyasa ekonomisi, İskandinav modeli olarak adlandırılan güçlü sosyal devlet sistemi ve Japonya modeli olarak adlandırılan devlet destekli sanayileşme gibi seçenekler bulunmaktadır.

Her modelin kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır ve bu nedenle her ülkenin kendi koşullarına ve ihtiyaçlarına uygun modeli benimsemesi gerekir. Tüm bu literatür bilgisi çerçevesinde Türkiye Klasik Doğal büyüme modeline en yakın yapıda tercihlerde bulunmaktadır.

Ancak bu tercihlerin bu sistematik içinde yapıldığı görüntüsü söylemler ve eylemler birlikteliği içinde sonuç alıcı olmamaktadır. Burada ülke bazında Güney Kore modeli öne çıkmakla birlikte insan hakları ve demokrasi uygulamalarındaki eksiklik Türkiye’yi örnek ülke konusunda başka arayışlara itmektedir.

Çin burada net ifadelerle olmamakla birlikte dikkate alınan ülke olmaktadır. Önerim insan sermayesi modelli yapısal büyüme stratejisinin sürdürülebilir ekonomi olmamızda etkili olacaktır. Rol model olarak da İskandinav ülke örnekleri bize bakış açısı kazandıracaktır. Son söz: Büyümenin sürdürülebilirliği, siyasal istikrarında güvencesidir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar