Şura kararları ve gelecek vizyonu
Ocak ayında başlayan ve nisan sonunda tamamlanan 4. Tarım Orman Şurası’nda alınan 86 karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde ilan edildi.
Akademisyenler, sivil toplum, özel sektör ve kamu uzmanlarından oluşan 1600 paydaşın aktif katılımı ve oybirliği ile belirlenen 373 hedef ve 2 bin 977 stratejiden çıkartılan 86 karar sonuç bildirgesinde yer aldı.
Toplantının başında, Şura sürecini, vizyonlarını ve amaçlarını ortaya koyan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın tatlı heyecanı fark ediliyordu. Programın Çiftçiler Günü’nde yapılması, salonun büyük bölümünün eli nasırlı üreticilerden oluşması, Şura için en uygun hasat zamanının ve yerinin seçildiğinin göstergesiydi.
Kararların odağında “su” var
Açıklanan kararların ilki tarımsal üretim planlamasına verilen güçlü desteği ve stratejik ürün sayısının artırılarak devamına ilişkin. Son yaşanan kuraklık ve don afetinden alınan dersler ile tarımsal üretim planlamasının TARSİM süreçleri ile uyumlaştırılması kararı yerinde bir tespit.
İlan edilen 86 kararda en büyük pay, 11 kararla su konusuna ait. Su Kanunu ve Taşkın Kanunu önerisinden su ile ilgili kurum ve kuruluşların yeniden organize edilmesine kadar birçok kritik konu değerlendirilmiş.
Yağmur suyu hasadı başta olmak üzere alternatif su kaynaklarının değerlendirilmesi, 2030 yılına kadar kişi başına günlük su tüketiminin 150 litreden 120 litreye düşürülmesi, açık kanal sulamadan kapalı sulama sistemlerine geçilmesi, 25 havzada Kuraklık Karar Destek Sisteminin kurulması, peyzaj alanlarında daha az su tüketen bitki türlerinin yaygınlaştırılması, nehir havzalarının tamamında Ulusal Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sisteminin kurulması, içme suyu şebekelerindeki kayıpların 2030’a kadar yüzde 32’den yüzde 25’e indirilmesi ve nihayet milli servetimiz yeraltı su rezervlerinin korunması konularında önemli kararlara imza atılmış.
İklim, kuraklık, taşkınlar ve orman konusundaki birçok maddenin de su ile ilintili olduğunu, bu nedenle suyun, toplam kararların yüzde 25’inde doğrudan veya dolaylı olarak yer aldığını ve şuranın merkezine oturduğunu söyleyebiliriz.
Yüzde 29’lardaki küçükbaş hayvancılığın toplam kırmızı et üretimindeki payının %35 düzeyine çıkartılması ve bununla uyumlu şekilde meraların korunmasına ve ıslahına yönelik alınan kararlar, hayvancılık politikalarına yön verecek nitelikte.
Neredeyse tamamen Afgan ve Suriyelilere teslim edilen çobanlık konusunda sosyal güvence, mesleki yeterlilik ve uygulamalı eğitim verilmesi kararı dikkat çekiyor.
Sayıları 61 olan ve 14’ünde üretimin başladığı Organize Tarım Bölgeleri konusuna güçlü bir destek var. Katma değerli ürünlere dönüştürülerek ihracatın artırılmasına yönelik stratejiler geliştirilmesine, tarıma dayalı sanayi tesisleri, tarım odaklı teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-Ge merkezlerinin kurulmasına ve kümelenmeye gidilmesine yönelik kararlar da var.
Kırsal kalkınma, kırsalda yaşamın iyileştirilmesi, güvenli gıda, gıda kaybı, tek sağlık yaklaşımı, sıfır atık, dijitalleşme, finansman, örgütlenme, biyoçeşitlilik, tarım diplomasisi ve dış ticaret konularında alınan çok sayıda karara diğer yazılarımızda yer vermeye çalışacağız.
Şimdi kararları hayata geçirme zamanı
Şuralar, farklı fikirlerin çarpıştığı, söyleyecek bir fikri olanın bunu rahatlıkla ifade edebildiği, sonunda ortak akılla damıtılmış bilgilerin kararlara dönüştüğü yerlerdir. Bu bakımdan, altı ay süren yoğun çalışmalardan çıkan kararlar, özellikle politika geliştirici ve uygulayıcılar tarafından özenle değerlendirilmeli, tüm paydaşlar tarafından bunun takibi yapılmalıdır.