Sürdürülebilirlikte finansal piyasalar

Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER
Prof. Dr. Dilek LEBLEBİCİ TEKER [email protected]

YÖK geçtiğimiz günlerde Üniversiteleri­miz için öncelikli programlar listesini açıkladı. Üniversitelerin özellikle yapay ze­ka, veri analitiği ve sürdürülebilirlik üzerine programlar geliştirilmesi gerekliliğinin altı çizildi.

Malum yapay zeka (YZ) konusu iş ve­rimliliği ve zaman yönetimi açısından sek­törler tarafından geniş yer bulan bir konu zi­ra YZ’nin bir tehditten ziyade bir fırsat olarak nitelenmesi gerektiğinin altını her zaman çiziyoruz.

Elbette bu yeni dönüşümde asıl hedef YZ’nin amaç değil bir araç olarak nasıl kullanılması gerektiğini bilecek yetkinliğe sahip olmak. YZ kendini ne kadar geliştirir­se geliştirsin, asıl olan insan ama adaptasyon şart! YÖK’ün öncelikli alan listesinde yer bu­lan başka bir alan da sürdürülebilirlik ve ye­şil dönüşüm. Bu konu da piyasa o kadar hızla büyüyor ki, yetişmiş insan gücüne önümüz­deki kısa vadede çok ihtiyaç olacak.

Sürdürülebilirlik sadece rekabet avantajı sağlamak için değil, mevcut pazar payını korumak için de elzem . .

BM’nin ortaya koyduğu 17 kalkınma he­defi paralellinde şirketler için çevresel, sos­yal ve yönetimsel unsurların altını çizilerek ESG olarak kısalttığımız bu kavram, hem şirketlerin yatırım stratejilerine hem de fi­nans piyasalarında ürün çeşitliliğine yan­sımış durumda. Sürdürülebilirlik artık şir­ketler için sadece rekabet avantajı yaratmak için değil, mevcut pazar paylarını koruyabil­mek için de elzem.

Bir şirketin değerinin ka­rına göre değil, yaratması beklenen serbest nakit akışına göre hesaplanması gerektiği­nin altını her zaman çizeriz. Şirket finansal­larına göre hesaplanan bu yöntem de artık geride kalmak üzere. Artık şirketlerin ESG stratejileri de hem firma değerlerine hem de finansman maliyetlerine yansıyor. Şirket değeri sadece borsaya kote şirketler için mi önemli? Günümüz koşullarında halka açık olsun olmasın, yatırımcı kadrajında olan ya da finansa erişimi iyileştirmek isteyen tüm şirketler için sürdürülebilirlik temelli yeni paradigmalar gündemde.

ESG odaklı finansal ürünler yeni nesil yatırımcılar tarafından tercih ediliyor . . .

Küresel veriler artık sürdürülebilir etiket­li şirketlerin büyük yatırım fonları ve bor­salarda daha önemli bir ekonomik değere sahip olduğunu kanıtlar nitelikte. Statista verilerine göre sadece ESG skoru yüksek ve sürdürülebilirlik ilkelerine sahip olan şir­ketlerin hisse senetlerine yatırım yapan borsa yatırım fonlarının (ESG ETF) sayısın­da son yıllarda önemli bir artış olduğu göz­lenmekte. Örneğin, 2006 yılında bu yatırım fonlarının sayısı küresel piyasalarda sade­ce 15 adet iken, en son açıklanan veriye gö­re 1,826’ya ulaşmış durumda.

Funds Society raporu ve Trackinsight verisetinde de bu bü­yüklükte özellikle EMEA Bölgesi’nin yüzde 70’lik payına dikkat çekilirken, bunu Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik Bölgesinin takip ettiğinin altı çiziliyor. ESG ETF’ler haricin­de bazı yatırım fonlarının da, portföy içeri­ğindeki şirketleri temel alarak ürünlerinin ESG skorlarını yayınlıyor olması, yeni nesil yatırıma işaret ediyor. Yapılan araştırma­lar daha genç nesil yatırımcıların hem hisse senedi yatırımlarında hem de yatırım fonla­rında şirketlerin ESG skorlamalarını takip ettikleri yönünde veriler içermekte.

Borsa Sürdürülebilirlik endeksleri de ESG temelli şirketleri ön plana çıkarıyor…

Sürdürülebilirlik ucuz bir dönüşüm değil. Şirketler tedarik aşamasından başlayarak, bir ürünün müşteriye sunulması, satış son­rası destek ve hatta döngüsel ekonomi kur­gusu üzerine yeni iş modelleri geliştirmek zorunda. Bu oldukça kapsamlı yatırımları da beraberinde getiriyor. Peki neden bu ma­liyetlere katlanıyorlar? 1. Rekabet ve işin sü­rekliliği bunu gerektiriyor. Bugün yaptığın işe 5 yıl sora devam edemeyebilirsin!

2. Kısa vadede bir maliyet merkezi kabul edilse de, orta ve uzun vadede kar merkezine dönüşe­ceği projeksiyonları mevcut. Bu kapsamlı dönüşüm için bir destek şart. Küresel borsa­lar da bünyelerinde işlem gören şirketlerin ESG’lerine göre ayrıca bir sürdürülebilirlik endeksi oluşturuyor. Bu endekse girebilmek önemli bir prestij ve sorumlu yatırım kapsa­mında da bu şirketler ön plana çıkarılmış ve yatırımcılar için filtrelenmiş oluyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Siyah Kuğu 26 Mart 2025