Suriye’de neler oluyor?
Suriye’de geçtiğimiz hafta yönetim güçleri ile Dürziler arasında çıkan çatışmalar ve akabinde İsrail’in Suriye Genel Kurmayına saldırısı dikkatleri yeniden Suriye’ye çekti. Tabi ki Dürzi’lerin tarihi, nereden, nasıl bu sürecin içinde oldukları sorusu da süreçle beraber gündeme geldi.
Dürziler, Fatımi Hanedanı ve Halifeliği sırasında ortaya çıkan bir ekol. Ekol diyorum çünkü mezhep, din, tarikat veya siyasi grup tabirlerinden hiçbiri tam olarak yerini bulmuyor. Fatımi Hanedanı, Şiilerin İran’daki 12 İmam düşüncesinden farklı olarak İsmaili Tarikatının bir uzantısı. Geleceğe atıfta bulunması açısından söylüyorum zaten İran Şiiliğinden çok farklı bir inanışa sahip.
Birde üstüne Hakim Biemrillah’ın Halifeliği döneminde Veziri Hamza bin Ali ve Muhammed bin İsmail ed-Derezi’nin, Hakim’e ilahlık atfetmesiyle başlayan bir inanış oluştu. Hakim’den ziyade bu üç kişi ona tanrılık atfettiler ve bir kurallar manzumesi oluşturdular. Bu ilahlık algısını ve Tanrı’nın Hakim’in vücudunda tezahür ettiği inancını kurumsallaştıran Hamza bin Ali oldu. Daha sonra bu inanışa ismini verecek olan İsmail ed-Derezi’nin bu inanıştan erken lav edilişiyle beraber inanışı oluşturan Hamza bin Ali oldu.
Bir müddet sonra Hakim’in öldürülmesi ki buna hiçbir zaman Dürziler inanmaz, bambaşka bir süreci başlattı. Yeni gelen Fatımi Halifesi bu inanışı sapkın olarak nitelendirerek Hamza bin Ali’yi de öldürmelerine vesile oldu. Daha sonra baskı altına alınan Dürziler, Lübnan, Suriye bugünkü İsrail’in kuzey bölgelerindeki dağlara göç ettiler.
İsrail’in yanında savaştılar
İsrail’le olan diyaloğun başlangıcı Arap-İsrail savaşı esnasında oldu. Dürziler, Araplara karşı savaşan İsrail ordusuna yazıldılar ve bugüne kadar üst düzey komuta kademelerine bile yükseldiler. İsraillilerin kardeşimiz Dürziler demesinin temel sebebi buydu. Gerçi yıllar içinde İsrail Devleti Dürzilere karşı birkaç fikir ayrılığı yaratacak karar alsa da Dürziler için en önemli müttefik İsrail haline geldi. Bilhassa Golan’daki Dürziler kendilerini İsrail’le ittifakta tuttular. Esad döneminde Suriye’deki Dürziler ise kendilerini her daim Esad’la ittifak halinde tuttu.
Dürzi köyleri ilhak edilebilir
Gelelim bugüne, İsrail’in Dürzi’lere olan bu ilgisinin temel sebebi ne? Tabi ki ne İran ne Sünni yönetimlerle ittifak halinde olamayacak bir gurubu kendine yakın tutma niyeti. Şara’yı ve mevcut yönetimi, Amerika başta tüm dünya önünde mezhepçi gösterme niyeti. İsrail’in her an benimle veya benim ülkemle ittifak halinde olanlarla ters düşersen seni vururum gösterisi yapma derdi. Ama bunların hepsinden öte başka bir sebep daha var. Golan’daki Dürziler zaten İsrail’le hareket ediyor ve onları koruma bahanesiyle Golan etrafındaki topraklarını İsrail genişletme derdinde.
Ancak tahminim bununla da yetinmeyecek kısa bir müddet sonra İsrail şu ana dek Suriyeliyiz diyen, Suriye’deki Esad yönetimleriyle yakın duran Dürzilerin bulunduğu bölgeleri ilhak etmek isteyebilir. Bu dediğim hadise bugün uzak ihtimal gibi gelebilir ancak yakın bir zamanda eminim ki Suriye topraklarına Rusya’nın, Kırım, Donbas ve Donetsk bölgesinde yaptığı gibi Suriye bölgesindeki Dürzi köylerini ilhak etmeyi deneyebilir. Bu süreç ilk etapta karşılaşacağımız bir durum olmasa da bir müddet sonra İsrail’in nihai hedefi haline gelebilir.
Trump dönemini, kendi genişlemesi ve yaptıklarına ses edilmemesi açısından fırsat gören İsrail bu tarz genişleme ve sindirme politikalarını önümüzdeki üç buçuk sene boyunca had safhada devam ettirecektir. Bu üç buçuk senelik dönemi kendisi için fırsat gören İsrail’in gerek saldırganlığını gerek dünyaya meydan okuyan tavrına maalesef devam etme sürecinde olacağı aşikardır.