Tarımda örgütlü geleceğe doğru yeni adımlar

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Tarımda Türkiye Yüzyılı” vizyonunun gerçekle­şebilmesinde en önemli adımın ne olabile­ceği sorusuna vereceğim cevap hiç düşün­meden “örgütlenme” olurdu.

Bugün tarımın başta gelen sorunu gıda enflasyonu. Aslında enflasyon daha çok tü­keticinin gıdaya erişimini güçleştiren bir sorun olarak görünmekle beraber üretici­nin eline geçen fiyattan memnun olmaması da bir başka boyut. Dolayısıyla gıda tedarik zincirindeki aksamalar gıda değer zincirini olumsuz etkiliyor. Dış pazarlara bakan yö­nüyle ise gıda güvencesi, bir diğer ifadeyle gıdada yeterlilik de ülkemizin en az savun­ma sanayisi kadar stratejik bir alan.

Bu iki konunun çözümünün odağında ör­gütlenme var.

İlk yıl uygulaması sonunda yönetmelik değişikliği

Geçen yıl yürürlüğe giren ve 105 başarılı tarımsal örgütü belirleyen Tarımsal Amaç­lı Örgütlerin Derecelendirilmesi Yönetme­liği’nde, Bakanlık bazı güncellemeler yaptı.

Buna göre, örgütlerin derecelendirme bel­gelerinin geçerlilik süresi artık takvim yılı sonuna kadar olacak. Önceden tüm örgütler aynı potada değerlendirilirken artık koope­ratif, üretici birliği ve ıslah amaçlı yetiştiri­ci birliği olarak ayrı kriterlere tabi olacaklar. Bu önemli bir düzenleme. Çünkü ilk yıl, ba­şarılı örgütlerin büyük çoğunluğu hayvancı­lık sektöründen ve damızlık birliklerinden oluşmuştu.

Bir fikir vermesi bakımından listede ağır­lıklı olarak yer alan bazı örgütler şunlar: Da­mızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği, Kırmı­zı Et Üreticileri Birliği, Arı Yetiştiricileri Birliği, Süt Üreticileri Birliği, Tarımsal Kal­kınma Kooperatifi, Alabalık Yetiştiricile­ri Birliği, Su Ürünleri Yetiştiricileri Birliği, Pancar Ekicileri Kooperatifi, Doğal Ürünler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Fidancı­lık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi. Son ola­rak SGK veya vergi borcu olanların başvuru yapamayacak olması, devletin alacaklarını tahsil edebilmesi bakımından önemli.

Ba­kanlık, bu düzenleme ile daha şeffaf ve uy­gulanabilir bir sisteme geçildiğini söylüyor. Ayrıca kurumsal kapasitesini geliştiren ör­gütlerin öne çıkartılması ve kamu destekle­rinden daha etkin yararlanmaları da sağlan­mış oluyor. 2025 başvuruları 9 Temmuz’da başladı ve 10 Ağustos’a kadar devam edecek. Bakanlığın web sitesi veya e-devlet üzerin­den başvuruların alınması önemli bir kolay­lık. Bunun yanı sıra 48 sayfalık detaylı bir Uygulama Rehberi de hazırlanmış.

Kayıtların yapılması bir miktar kırtasi­ye yükü getirebileceğinden ve örgüt yöneti­cileri açısından caydırıcı bir faktör olabile­ceğinden dolayı yönetim kurulunun belirle­yeceği bir kişiye yetkilendirme yapılması ve o kişinin örgüt adına işlemleri gerçekleştir­mesi imkânı da sağlanmış. Anlaşılan o ki ilk yıl deneyimi öğretici olmuş. Bakanlığın bu anlayışla tarımsal örgütlenmeyi, tarımsal üretim planlamasının ve desteklemelerin odağında tutmaya kararlı olduğu görülüyor.

Sadece ekonomik değil sosyal boyut da önemli

Tarım ekonomisi açısından işletmelerin büyümesi ve ölçek ekonomisini sağlaması gerekirken, diğer yandan aile işletmeleri de sosyal açıdan gerekli olan ancak daha az pa­zara dönük olan işletmeler olarak karşımıza çıkıyor. Hem sosyal ve hem de ekonomik açı­dan aile işletmelerinin varlığının korunma­sında örgütlenme olmazsa olmaz ön şart.

Yö­netmelik; sözleşmeli üretim, ortak makine kullanımı, nakliye, depolama, girdi temini ve ürün pazarlama bakımından örgütleri teşvik ediyor ve bunlara daha yüksek puanlar veri­yor. Böylelikle üretim maliyetleri düşerken, ürünler daha iyi fiyat buluyor ve karlılık da artıyor. Başarılı örgütlerin sağladıkları avan­tajlar görünür oldukça, diğer tarımsal örgüt­lerin üyeleri de yöneticilerini zorluyorlar. Bunun sonuçlarını bu yıl alabileceğimizi ve ilk yılki yüzde 2’lik başvuru oranının giderek artacağı yönünde beklentim var.

Yazara Ait Diğer Yazılar