Tarımın seçimi

Mine ATAMAN
Mine ATAMAN Dünya israf atlası mine.ataman@dunya.com

Seçimler yaklaşırken küçük ya da büyük her toplumsal grup vaatlerden nasibini alıyor.

Akıllı tahtaların eğitim sistemimize katkısını göremeden kaldırıldığını hatırlayınca “akıllı köy evleri haberine mesafeli yaklaşıyorum.” "Büyükbaş ari damızlık üretim merkezleri teşvik edilecek" Hedef güzel olsa da, geçtiğimiz yıllarda iptal edilen damızlık projesi kaynaklı zarar ziyan aklımdan çıkmıyor.

Karadeniz’e üre fabrikası, her eve bir asgari ücret. Sloganları değişse de muhalefetin vaatleri de benzer. Dillere pelesenk; “kendi kendimize yeteceğiz” mottosu her derda deva. Gerisi teferruat…Geçtiğimiz hafta hububat ithalatında gümrük vergisi yüzde 130 artırıldı.

Değişikliğin temelinde; seçim öncesi açıklanmayan buğday fiyatlarına karşı çiftçiye, “ithal buğday fiyatına karşı sizi ezdirmeyeceğiz, rekolte ne olursa olsun sizi koruyacağız” mesajı var. Düzenleme sanayiciye, ihracatçıya sorun yaratabilir. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gümrüksüz ithal ettiğimiz buğday ile yaptığımız unu satarak ihracatta dünya birincisiyiz. Pahalıya alacağımız un ile liderliğimizi koruyabilir, dünya un ihracatının hala yüzde 20’sini yapabilir miyiz bilinmez.

İhracatta Irak’a ithalatta da Rusya’ya olan bağımlılığımız hala risklerle dolu. 1 milyon 341 bin tonluk makarna ihracatından elde ettiğimiz 967 milyon dolarla gelirde dünya dördüncüsüyüz, hamallık baki. İtalya çok daha azını satıp kat be kat kar elde ediyor. Maliyet artınca ucuz makarna pazarı liderliği her an kaybedilebilir.

Pazarda tutunmak için verilen bin bir emek heba olabilir. Bulgur, bisküvi diğer un mamulleri için de durum benzer. Fındık, kayısı, un gibi ürünlerde dünya liderliklerimizle övünüyoruz. Pazarlara fiyat avantajıyla hakim olduğumuzdan, konjonktürdeki küçücük değişiklikler pazar gücümüzü tehlikeye atıyor…

Dünya ihracatında 29. sırada olan Türkiye’nin üst sıralara çıkmasının yegane koşulu katma değerli, marka ürünler. Makarnada da unda da hedef pazarlar yoksul olunca, vergi düzenlemesiyle, "Midyat’a bulgura giderken evdeki pirinçten olabiliriz."

Petrol/ doğalgaz /metal ihtiyacı, iklim değişikliğine bağlı gıda korumacılığı / fiyat istikrarsızlıkları /sınırlamalar / gübre gibi pek çok girdide maliyet artışları nedeniyle tarımsal ürün ve gıda fiyatları gelecekte bir daha asla düşmeyecek. Ticarette yeni trendler; kaynakları etkin kullanmak, inovasyon, yakın pazarlarda güçlenmek... Çiftçi için de tüketici için de tarım ve gıda endüstrisinin değer zincirini yeniden dizayn etmek gerekiyor. Velhasıl; tarımın geleceği tarımın seçimine bağlı, hadi hayırlısı...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dönüşüm balon oldu 13 Mart 2024
Haz damarı çatladı 21 Şubat 2024