Turizmde yeni çalışma düzeni: 10 gün çalış, 1 gün izin
Çalışan ve işveren perspektifinden değerlendirme…
Türkiye ekonomisi için stratejik öneme sahip olan turizm sektörü, son dönemde hem iş gücü maliyetlerini kontrol altında tutmak hem de hizmet sürekliliğini sağlamak adına bazı esnek çalışma modellerine daha fazla yöneliyor.
Bu kapsamda özellikle turizm işletme belgesi olan tesislerde çalışan işçiler için uygulanan “10 gün çalışma + 1 gün izin” modeli yasası, tartışmalara neden oldu. Bu sistemde, çalışanlar 10 gün boyunca kesintisiz çalışıp ardından yalnızca 1 gün izin kullanacak ve fazla mesai ücreti de alamayacak. Bu durumu çalışan, işveren ve genel ekonomi açısından olumlu ve olumsuz yönleriyle incelemek gerekiyor.
Olumlu yönler
1.Turizm sezonunda işveren için maliyet avantajı
-Sezonun en yoğun olduğu dönemlerde sürekli personel bulundurmak, müşterilere hızlı hizmet sağlamak açısından kritik.
-10 gün kesintisiz çalışmak, personel değişimini azaltarak operasyonel kolaylık sağlar.
-Fazla mesai ücreti yükünden büyük ölçüde kurtulunması, özellikle dövizle iş yapan otel ve restoranların rekabet gücünü artırır.
2.Sezonluk istihdam artışı
-Bu sistem sayesinde turizmde dönemsel olarak daha çok kişiye iş imkanı doğar.
-Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu ülkelerde geçici işsizlik baskısını azaltır.
3.Hizmet standardını korur
-Aynı ekibin uzun süre çalışması, hizmet kalitesini sabit tutar.
-Sürekli yeni personel arayışına gerek kalmaz, misafir memnuniyeti açısından süreklilik sağlar.
Olumsuz yönler
1.Çalışanın dinlenme hakkı zedeleniyor
lNormalde İş Kanunu’nda haftada en az 1 gün ücretli izin hakkı tanımlanır.
-10 gün çalışıp 1 gün izin, fiilen haftada bir gün iznin kaymasına neden olur, çalışan daha uzun süre kesintisiz çalışır.
-Bu durum özellikle zihinsel ve fiziksel yorgunluğu artırarak iş kazalarını ve verim kaybını tetikler.
2.Fazla mesai ücretinden mahrumiyet
-Çoğu işletmede bu çalışma modeli fazla mesai ücreti ödemeden yürütülüyor.
-Oysa normalde haftalık 45 saatten fazla çalışma için fazla mesai ücreti ödenmesi gerek.
-Bu düzenleme ile çalışanın cebine girecek fazla mesai ücreti ortadan kalkıyor.
3. Sosyal güvenlikte eksik prim ve hak kaybı riski
-Bazı işletmeler kayıt dışı çalıştırmayı bu sistemle daha kolay hale getirebilir.
-SGK primlerinin eksik yatırılması, uzun vadede çalışanların emeklilik gün ve maaş kaybına yol açabilir.
4.İş gücü devir hızı artabilir
-Yeterince dinlenemeyen çalışanlar, işten ayrılmaya daha meyilli hale gelebilir.
-Bu da turizm sezonunda personel kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Orta ve uzun vadede beklenen etkiler
-Turizm gelirlerine katkısı sınırlı
-Kısa vadede işletmelerin maliyet avantajı sağlasa da, çalışan memnuniyetsizliği nedeniyle hizmet kalitesinin düşmesi, orta-uzun vadede turist tekrar tercih oranını olumsuz etkileyebilir.
-Çalışma hayatında genel standartları aşağı çekebilir
-Turizm gibi örnek sektörlerde bu model yaygınlaştıkça, diğer hizmet sektörlerine de benzer modellerin sıçraması, genel iş gücü haklarında gerilemeye neden olabilir.
-SGK ve Hazine üzerindeki yük artar.
-Primlerin eksik yatırılması veya düşük bildirimi ileride emekli maaşlarını düşürür, fark sosyal yardımlarla devletin bütçesine yük olur.
Değerlendirme
-Türkiye turizmi hem döviz geliri hem istihdam açısından olmazsa olmaz sektörlerden. Ancak sürdürülebilir büyüme için çalışan memnuniyetinin ve iş sağlığı standartlarının korunması şart.
-“10 gün çalış, 1 gün izin” gibi modeller, işletmelere kısa vadeli finansal nefes aldırsa da, uzun vadede hem iş gücü kalitesini hem sektörün marka değerini aşındırabilir.
Sonuç & öneriler
-Çalışan sağlığı ve iş güvenliği yasalarının etkin uygulanması,
-Fazla mesai ödemelerinin veya telafi izinlerinin eksiksiz sağlanması,
-Sosyal güvenlik primlerinin tam yatırılmasının denetlenmesi,
-Ayrıca sezonluk işçilere yönelik ek teşvikler verilmesi (ör. barınma, ulaşım desteği) sektördeki tüm tarafların yararına olur.
Kısacası, turizmde “10 gün çalış 1 gün izin” modeli, iyi regüle edilmezse kısa vadede işverenin, uzun vadede kimsenin kazanamayacağı bir sistem haline gelebilir.